Hayvancılığın yol haritası ithalatın gölgesinde kaybolmasın
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hayvancılıkta 5 yıllık yeni bir yol haritası açıkladı. Geçen Cumartesi Kayseri Tarım Fuarı’nda karşılaştığımız Bakan Yumaklı, yol haritasını açıklayacağı basın toplantısına davet etmiş ancak, Antalya’da Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’ndeki toplantıda konuşmacı olmam nedeniyle katılamadım.
Toplantıya katılamasam da Bakan İbrahim Yumaklı’nın konuşmasını sonradan baştan sona izledim. Yaptığı sunum ve konuşmayı da okudum.
Öncelikle 2024-2028 dönemini kapsayan “Hayvancılık Yol Haritası” üretimi, hayvancılığı desteklemeyi, hastalıklarla mücadeleyi, üretim planlamasını merkeze alan bir çalışma. Bugüne kadar çoktan uygulanması gereken politikaları kapsıyor. Bazı eksiklikleri olmasına rağmen uygulanırsa hayvancılığa ivme kazandıracak bir yol haritası.
Her bakan kendi yol haritasını çiziyor ama uygulayamıyor
Hayvancılık Yol Haritası’nın geçmiş deneyimleri de dikkate alarak şöyle değerlendirmekte yarar var:
1- Geçmişte benzer birçok yol haritası, proje, strateji belgesi hazırlandı. En azından benim arşivim bu yol haritalarıyla dolu. 1996’da tarım yazmaya başladım. Arşivi biraz karıştırınca Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar’ın 4-5 Kasım 1998’de Ankara’da yapılan 1. Hayvancılık Kongresi’nde kendi deyimiyle: ” Hayvancılık sektörünü bir bütün olarak ele alan ve ayağa kaldıracak dev bir plan ‘Türkiye Hayvancılığını Geliştirme Projesi’ hazırladık. Beş yıllık bir uygulama süresini içeren projemizin 1,3 milyar dolara mal olacağı hesaplanmıştır.”
AK Parti’nin ilk Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, 2005 yılında “Hayvancılık Stratejisi 2005-2013" diye çok kapsamlı bir yol haritası hazırladı. Sadece 5 ay sonra görevden alınınca yerine gelen yine aynı partiden Mehdi Eker bu stratejiyi rafa kaldırdı ve kendi stratejisini hazırladı. O yol haritası ile ilk kez saman ithal edildi, ilk kez kurbanlık koyun ithal edildi. İthalatta rekorlar kırıldı.
Geçmiş yol haritaları ithalatta rekora götürdü
Mehdi Eker’den sonra göreve gelen Faruk Çelik de hayvancılığa özel önem verdi. Açıkladığı “Milli Tarım Projesi”nin en önemli ayağını ‘Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli’ oluşturuyordu. Artan kırmızı et talebini karşılamak, damızlık üretimini geliştirmek, meraları rasyonel kullanmak, hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele etmek, buzağı ölümlerini önlemek, süt üretiminde sürdürülebilirliği sağlayarak ihracat bazlı büyümek gibi temel hedefleri olan bu model kapsamında 30 ilden oluşan mera hayvancılığı yetiştirici bölgeleri, damızlık düve üretim merkezleri, damızlık koç-teke üretim merkezleri, damızlık manda üretim merkezleri ve hastalıktan ari bölgelerin genişletilmesi öngörülüyordu. Sonuçta bu yol haritası da ülkeyi ithalat belasından kurtaramadı.
Faruk Çelik’ten sonra göreve gelen aynı partinin Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba bu projeyi tümüyle rafa kaldırdı. Farklı projeler gündeme getirdi. Bekir Pakdemirli ise 2022’den sonra hayvan ithalatının, et ithalatının bir daha yapılmayacağını söyledi. İthalatta rekor kırıldı.
İşin özü gelen her bakan bir yol haritası açıklıyor. Ancak bakanlık görevinden ayrıldığı gün o yol haritası rafa kaldırılıyor. Yol bitiyor.
Bu nedenle yol haritası hazırlamak, açıklamak kolay, önemli olan uygulamak. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıkladığı bu yol haritası sadece İbrahim Yumaklı’nın yol haritası olarak kalmamalı. Uygulanması için hükümetin en önemlisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın benimsemesi ve bakan değişse bile uygulanacağının garanti edilmesi gerekiyor.
Ot meselesi çözülmeden et meselesi çözülebilir mi?
2- Hayvancılıkta yıllardır dillerden düşürülmeyen bir söz var: “Ot meselesi çözülmeden et meselesi çözülemez.” Bu yol haritasının en önemli eksikliği yem sorununun nasıl çözüleceğini tam olarak yer almaması. Kaba yem üretim kapasitesini, mera varlığı ve yapılarının planlanmasından söz ediliyor. Ancak kesif yemde yani fabrika yeminde hammadde bakımından yüzde 50-60 oranında dışa bağımlılık nasıl azaltılacak? Türkiye ithal soyaya dayalı beslenmeyi sürdürecek mi? Sürdürecekse yine dövize endeksli yem zamları üreticiyi zorlamaya devam edecek. Mera alanları her fırsatta başka amaçlarla kullanıma açılıyor. Tarıma dayalı organize bölgelerin neredeyse tamamı mera alanlarına kuruluyor. Yem sorunu bu şekilde nasıl çözülecek?
Planlama ve sözleşmeli üretim nasıl olacak?
3- Hayvancılıkta üretim planlaması yapılacağı ifade ediliyor. Yapılacak olan planlama havza bazlı mı olacak, il ilçe bazında mı yoksa bölgesel mi? Faruk Çelik döneminde açıklanan hayvancılık yetiştiricilik bölgeleri sektör tarafından da büyük ölçüde kabul görmüştü. Ama uygulanmadı.
4- Üretici ve tüketiciyi güvence altına alan sözleşmeli üretime geçileceği ifade ediliyor. Sözleşmeli üretim kulağa hoş geliyor. Et ve Süt Kurumu 2022 yılı sonuna doğru sözleşmeli besicilik uygulaması başlattı. Ancak bu modelin başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Bahsedilen sözleşmeli üretim bu mu?
Desteklerin yapısı ve uygulaması değişiyor
5- Hayvancılıkta daha etkin bir destekleme modeli uygulanması öngörülüyor. Destekler, temel destekler, yönlendirici destekler ve verimlilik odaklı destekler olmak üzere üç ana kalemden oluşacak. Hayvancılık desteklerinde belli sınırlamalar var. İşletme bazında sınırlamalar var. Hayvan başına destek verilirken 500 başa kadar tam destek 500 başın üzerine desteğin yarısı ödeniyordu. Bu tür sınırlamalar kaldırılacak ve üretene ürettiği kadar destek verilecek.
6- Aşısı ve kaydı olan her buzağıya verilen destek küçükbaş hayvancılıkta da uygulanacak. Aşısı ve kaydı olan her oğlak ve kuzuya da destek verilecek.
7- Aile işletmelerine ilave destekler sağlanacak. Aile işletmesi ile kast edilen nedir? Bunun belli bir sınırı olacak mı?
8- Kadın ve gençlere yüzde 70 ilave destek sağlanması öngörülüyor. Kadın bir çiftçi eğer aile işletmesinin sahibi ise tüm şartları yerine getirdiğinde buzağı başına 2 bin 68 lira olan destek bu yeni uygulamada 5 bin 200 lira alacak. İşletmesi hastalıklardan ari işletme ise destek 7 bin 900 lira olacak.
9- Suni tohumlama, yerli sperma, soy kütüğü, ari işletme gibi verimliliği arttırıcı destekler artarak devam edecek.
10- Avrupa Birliği (IPARD) hibe desteği 42 ilde uygulanıyordu. Bu 81 İl’de uygulanacak.
11- Ziraat Bankası’nın daha önce açıkladığı gibi düşük faizli hayvancılık kredilerinde kadın, genç çiftçi ve planlı üretim bölgesinde işletme başına 40 milyon lira olan kredi üst limiti 60 milyon liraya çıkarıldı. Hastalıktan ari işletme ise bu kredi 80 milyon lira olarak kullanılabilecek.
Hastalıklarla etkin mücadele edilecek
12- Hastalıklardan ari işletme sayısı artırılacak. Halen 1136 olan işletme sayısı 2024 sonunda 2000 işletmeye, 2025’te 2 bin 500 işletmeye çıkarılacak. Bu işletmelerde hastalıklardan ari yüksek nitelikli anaç hayvanlar üretilecek.
13- Şap hastalığına karşı halen 2 doz aşı uygulanıyor. Aşı sayısı 3’e çıkarıldı ve 3.aşının parası devlet tarafından karşılanıyor. Buzağı kaybını önlemek için 200 bin gebe sığır aşılanacak. Küçükbaş hayvancılıkta kuzu kayıplarını önlemek için tüm koyun ve keçilere çiçek aşısı, yeni doğanlara koyun keçi veba aşısı uygulanacak. Bu aşıların da bedeli devlet tarafından karşılanacak.
14- Hastalıkları önlemek ve yayılmasını engellemek için “Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonları” açılacak. Daha önce ilki Erzurum’da açılmıştı. İkincisi Elazığ’da açılacak yılsonuna kadar da istasyon sayısının 7’ye çıkarılması hedefleniyor.
Damızlık üretimini devlet üstleniyor
15-Anaç hayvan üretimi artırılacak. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü(TİGEM) ve Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü İşbirliği ile “üreticimizi güçlendirme projesi” uygulanacak. TİGEM damızlık üretimi yapacak, Et ve Süt Kurumu bu damızlıkları aile işletmelerine dağıtacak.
16- Holstein ve Simental ırklarında verimliliği artırmak için genetik testlerle damızlık değerleri belirlenecek. İlk genomik test merkezinin Haziran 2024’te Ankara’da açılması öngörülüyor. Yüksek genetik kapasiteli boğa üretimine ise 2025’te başlanacak.
Yem, süt ve et konusunda ne yapılacak?
Üzerinde çalışılan, “hayvancılığın 5 yıllık yol haritası” olarak açıklanan bu politikaların çok büyük bölümü bugüne kadar uygulanması gereken ve uygulanmadığı için hayvancılıkta ciddi sorunlar yaşadığımız, dışa bağımlı hale geldiğimiz konular. Şap hastalığı çoktan gündemden çıkarılması gerekirdi. Hastalıklarla mücadele, kaliteli damızlık üretimi, hayvan varlığının artırılması yıllar öncesinden çözülmesi gerekirdi. Tam 22 yıldır iktidarda olan Ak Parti, özellikle 2010 yılından itibaren ithalata dayalı politika ile ülke hayvancılığını büyük oranda dışa bağımlı hale getirdi. Şimdi yeni yol haritası ile bu çıkmazdan kurtarmaya çalışacak.
Hayvancılıkta yaşanan sorunların kaynağında yem ve hayvan materyalinde dışa bağımlılık, çiğ süt fiyatının belirlenmesinde üreten çiftçinin söz sahibi olamaması, çoğu zaman maliyetin altında fiyat belirlenmesi, kırmızı et fiyatlarını düşürme bahanesi ile yoğun olarak kesimlik, besilik ve et ithalatının yapılması var. Bu yol haritası bu ana sorunlara çözüm üretecek mi?
Et fiyatı düşüyor mu?
EKONOMİ Gazetesi Ankara Haber Müdürü Hüseyin Gökçe arkadaşımız Bakan İbrahim Yumaklı’nın basın toplantısını izledi. Soru cevap bölümünde et fiyatları ve ithalatı sormuşlar. Bakan Yumaklı, karkas et fiyatlarının belirli dönemlerde bahanelerle arttığının altını çizdikten sonra üreticinin zarar etmesini istemediklerini, bilinenin aksine karkas et fiyatlarında düşüş yaşandığını söylemiş. Buna karşılık maliyetle açıklanamayacak fiyat artışları olduğunu ve Ticaret Bakanlığı ile birlikte denetimleri artıracaklarını ifade ediyor.
Bugüne kadar görev yapan birçok bakan fiyat artışlarının “spekülatif” olduğunu, birilerinin fiyatı artırdığını söyledi. Birileri spekülasyon amaçlı fiyatları artırıyorsa bunu denetlemek ve önlemek de bakanlığın görevi. Bakanlık bunu kontrol edemiyorsa zaten yol haritasını da uygulayamaz.
Yol haritası ithalatla gölgelenmemeli
Bana göre bakanlık stratejik bir yanlış yaptı. Önce, 2024 yılında 600 bin baş besilik hayvan ithalatının planlandığını açıkladı. Sonra da hayvancılığın yol haritasını. Öne çıkarılması ve gerçekte uygulanması gereken ithalatı, dışa bağımlılığı azaltacak yol haritasını belirlemek ve uygulamaktır. Yol haritasının açıklandığı bir dönemde Et ve Süt Kurumu 2024 yılı 1. Dönem besilik hayvan ithalatının işletme bazında miktarını açıkladı. İlk etapta toplam 251 bin baş besilik hayvan ithalatı yapılacak. İthal edilecek hayvanların fiyatı ne olacak? Önümüzdeki günlerde bu fiyat tartışması yaşanacak. Gündemi yine ithalat belirleyecek. Oysa hayvancılıkta uygulanacak yol haritası ithalatın gölgesi düşmemeli.
Özetle, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hayvancılıkta 5 yıllık yol haritasını açıkladı. Açıklananlara kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum. Ama sektörde de bir heyecan yaratmadığı görülüyor. Herkesin aklı ithalatta ve ithal hayvanın fiyatında. Bakan Yumaklı, en geç 3 yıl içinde ithalatı bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Daha önce benzer sözler çok söylendi umarım bu kez gerçekleşir.