Hayırlı işler Merkez Bankası hayırlı işler!
✔ Merkez Bankası politika faizi için önce manşet enflasyonu gözeteceğini söyledi, vazgeçti. Çekirdek enflasyonu dikkate alacağını belirtti, bu kez ondan da vazgeçti ve çekirdek enflasyondan düşük bir faiz belirledi.
✔ Yüzde 16 ile yıllık enflasyon tahmininin bile altına düşürülen faizle birlikte söylenen padişah fermanını andırıyor: "Biz böyle belirledik, uygulana!"
Yazı yazmak benim için zor değildir. Konuyu bulmuşsam, içeriği kafamda oluşturmuşsam bilgisayarın başına geçtim mi en fazla bir saatte yazıyı tamamlar bitiririm.
Ama istisnaları oluyor. Örneğin dün... Konu belli, içerik belli ve çok önemli; ama yazıya bir türlü giriş yapamıyorum. Yapamıyorum çünkü olan bitene bir türlü anlam veremiyorum, alınan kararı hiçbir yere oturtamıyorum.
Mantık arıyorum; mutlaka vardır diye düşünüyorum ama bulamıyorum.
Ekonomiye katkı arıyorum; ne beklendiğini biliyorum ama ilk anda olanları görüyorum; bu kararı verenler benim gördüğümü görmemiş, tahmin etmemiş olabilir mi diye kafa yormadan duramıyorum.
“Mutlaka görüyorlardır, mutlaka biliyorlardır; ama niye böyle yapıyorlardır” diye fena halde meraklanıp kendi kendime sorular soruyorum. Olmuyor, yanıt bulamıyorum.
En iyisi muhataba sormak!
Merkez Bankası politika faizini tahminleri adeta çöpe atarak iki puan indirdiği dünkü Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yine tuttu uzun bir açıklama yaptı. Böyle laf kalabalığına gerek yok! Merkez Bankası’ndan şu soruların yanıtını alsak yeter:
Manşetten çekirdeğe; ya şimdi?
Politika faizini belirlerken aylarca manşet enfl asyona bakacağız dediniz; sonra manşet enfl asyon faiz indirimine elvermez olunca karar değiştirip çekirdek enfl asyonu dikkate alacağız görüşüyle ortaya çıktınız. Bu bir anlamda ilk falsoydu. Şimdi çekirdeği de çöpe attınız. Merkez Bankası olarak bundan sonra hangi sözünüze, hangi verinize güveneceğiz, bunun ölçüsü ne olacak?
“Böyle uygun görülmüştür, uygulana!
”Orta vadeli programa göre 2021 enfl asyonu yüzde 16.2 bekleniyor. Bu düzey hayal ötesi ya, diyelim gerçekleşecek. Sizin faizinin şimdi yüzde 16 ve “Yıl sonuna kadar faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldı” diyorsunuz. Yani indirim devam edecek ama daha yavaş. Manşeti geçtik, çekirdeği geçtik, tahmini geçtik... Sahi siz faizi neye bakarak belirliyorsunuz? Yoksa “Biz böyle uygun gördük, uygulana” biçiminde padişah fermanı benzeri yaklaşım mı sergiliyorsunuz?
TL’nin değerini kim koruyacak?
Türk parasının sahibi bir anlamda Merkez Bankası olduğuna ve bu paranın değerini ve itibarını koruma görev ve sorumluluğu da sizde bulunduğuna göre dün aldığınız faiz indirme kararından sonra TL'deki hızlı değer kaybı karşısında ne düşünüyorsunuz?
Enerji faturası büyümeyecek mi?
Tüm dünyada emtia fiyatları artarken, özellikle enerji fiyatlarında ve bu çerçevede ham petrolde rekorlar kırılırken, ithalat maliyetlerini zirveye taşıyacak şekilde TL’nin değerini düşürmenin ekonomik mantığını nasıl izah ediyorsunuz?
Enflasyonla mücadele düşüncesi hala var mı?
Akaryakıtta ÖTV kullanılarak ilk dokuz ay mümkün olduğunca düşük tutulan zamların ÖTV marjının bitmesiyle yeniden gündeme gelmesi her maliyet artışının pompa fiyatlarına yansıması sonucunu doğurmaya başladı. Kısmen akaryakıt zamsız geçen dokuz ayda bile enfl asyonla baş edememişken, şimdi ne yapacak da enfl asyonla mücadele edebileceksiniz? Eğer hala enflasyonla mücadele gibi bir politikanız varsa...
CHP heyetinin ziyaretine tepki mi?
Dile getirdiğiniz “Çekirdek enfl asyonu esas alacağız” sözünüze güvenen kesimler, çekirdek enfl asyonun yüzde 17 olduğunu gözeterek dünkü toplantıdan faiz indirimi çıksa bile bunun en fazla bir puan olacağını ifade ediyordu. Faize “normal bir yaklaşımla” hiç dokunulmaması gerektiğini savunanlar da vardı. Oysa iki puanlık bir indirim yapıldı. Acaba indirimin tüm tahminlerden yüksek gelmesinde CHP heyetinin Merkez Bankası’nı ziyaretine tepki de rol oynamış mıdır? Örneğin bir puan indirim düşünülüyordu da, sırf bu ziyarete tepki ve “İşimize karışmayın” mesajı vermek için mi indirim iki puana çıkarılmıştır?
Fiyat istikrarından ne anlamak gerekir? Merkez Bankası’nın web sayfasında değişmeyen bir ifade vardır: “Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır.” Siz bu “istikrar” kavramından fiyatların hangi düzeyde olursa olsun fazla dalgalanmadan seyretmesini mi anlıyorsunuz?
İthalat fiyatlarındaki artış nasıl geçici olacak?
PPK açıklamasında enfl asyonda son dönemde gözlenen yükselişte ithalat fiyatlarındaki artışların da etkili olduğu belirtiliyor ancak bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklandığı ifade ediliyor. Şu durumda ithalat fiyatlarındaki yükselişi arızi, yani geçici bulduğunuza göre kurun aşağı gideceği, bir başka ifadeyle Türk parasının değerleneceği gibi bir öngörünüz var. Faiz getirisi azalan bir ulusal paranın, diğer paralar karşısında değer kazanmasının iktisat bilimi yönüyle açıklamasını nasıl yapıyorsunuz?