Havaalanı ve şehir
Havaalanı bir şehrin önde gelen marka paydaşlarından biri olmalıdır. Bir havaalanı o şehrin ilk temas noktası olmasının yanı sıra ziyaretçinin, yatırımcının, yerleşimcinin şehir ile ilgili deneyimlerine son noktayı koyduğu yerdir. Tüm bu nedenlerle önemlidir! Ayrıca havaalanları duyguların en yoğun olarak yaşandığı yerlerdir; buluşmalar, ayrılıklar, yeni bir yere gelmenin heyecanı, vb. Şehir yönetimi ile havaalanı yönetiminin birlikte çalışması ile şehrin önemli kazançlar elde edeceği kesindir. Şehir ile havaalanının çıkarları ortaktır. O şehir ne kadar fazla ziyaret edilmek istenirse, o şehre ne kadar çok yatırım yapılmak istenirse ve o şehre ne kadar fazla yetenekli nüfus yerleşmek isterse her iki taraf da kazançlı çıkacaktır. Hem yolcu hem de kargo taşımacılığı yapan daha çok havayolu tarafında tercih edilmek bir havaalanı için önemlidir.
Havaalanları bir şehir ile ilgili duyusal stratejilerin uygulanması için en uygun ortamı oluşturabilirler; görme, koklama, işitme, dokunma ve tatma. Bir havaalanı o şehre ait duyuların bir arada ve kısa bir zaman içerisinde deneyimlenmesine imkan verir; o şehrin kültürel mirasının yansıtılmasına, yiyecek ve içeceklerinin tadılmasına, müziğinin duyulmasına kadar. Örneğin, Amsterdam Schiphol Havaalanı’nda meşhur Rijks Müzesi’nin daimi bir sergisi yer almaktadır. Dublin (İrlanda) Havaalanı’nda ünlü İrlandalı yazar James Joyce’un kısa hikâyeleri kitabı dağıtılmaktadır.
Birçok şehir sahip olduğu kültürel mirası havaalanı adlarıyla taçlandırmaktadır. Bunlar arasında ünlü müzisyenler, sinema oyuncuları hatta hikâye kahramanları bile yer almaktadır:
- Louis Armstrong Uluslararası Havaalanı – New Orleans, Louisiana, ABD
- John Wayne Havaalanı – Santa Ana, California, ABD
- Robin Hood Havaalanı – Doncaster, İngiltere
- John Lennon Havaalanı – Liverpool, İngiltere
- Marco Polo Havaalanı – Venedik, İtalya
- Franz Liszt Uluslararası Havaalanı – Budapeşte, Macaristan
- Leonardo da Vinci Uluslararası Havaalanı – Roma, İtalya
- W. A. Mozart Havaalanı – Salzburg, Avusturya
Günümüzde havaalanları destinasyon markalaşmasının ayrılmaz bir parçası olduklarını kabul etmeye ve şehir yönetimleri ile birlikte çalışmaya başlamıştır. Bizim şehirlerimiz ile havaalanları arasında böyle bir amaç ve bağ olduğunu sanmıyorum. Eğer özelse, zaman zaman havaalanı işletmecileri böyle bir niyeti ortaya koysalar da şehir yönetimi ile el ele bir çalışmanın varlığına tanık olamadım. Ne şehirlerimizin ne de havaalanlarının böyle bir sinerji fırsatını görmezden gelmeleri kabul edilemez.
Zengin kültürel mirasımızın, yiyecek ve içecek zenginliğimizin deneyimlenmesi için mükemmel bir ortam sunan havaalanlarımızın şehir yönetimleri ile el ele bunu başaracaklarına inanıyorum. Havaalanlarımız bagaj etiketinde yer alan 3 harfli bir koddan ibaret değildir; ESB, ADB, AYT, DNZ, GZT, KYA, KFS gibi. Onlar şehir marka ana kapısıdır. Bu bilinçle ele alınmalı ve şehir marka çabasına dahil edilmelidir.
HAFTANIN HAVAALANLARI
Havaalanları, adlarını taşıyan yerel kültürün önemli kişilerine mekânları içerisinde yer vermeye çalışmaktadır. Bunlar bir sergi yoluyla olabildiği gibi bir heykel yoluyla da olabilmektedir. John Lennon, Louis Armstrong gibi yaşamış ünlülerin heykeli kadar masal kahramanı Robin Hood heykeline de rastlamak mümkündür.