Hasanoğlan’dan Berlin’e bir akademisyenin anıları
Prof. Dr. Mehmet Pala’nın kitabından söz ederken “taraf” olduğumu sözün başında söylemeliyim. Kendisiyle düzenlediği “kahvaltı sohbetleri” konferanslarında tanıştık. Seçkin bir topluluğa, kendi alanında değer katan insanların düşüncelerini paylaştıkları toplantılardı. Zaman içinde dostluğumuz pekişince, bir gün koltuğun altında bir dosyayı önüme uzattı: “Hasanoğlan’dan başlayan, Berlin’e uzanan, TÜ- BİTAK’da derinleşen, Üniversitelerde zenginleşen, özel sektörde çeşitlenen anılarımı yazmaya çalıştım. Bunu bir kitaba dönüştürüyorum, düşüncelerini almak isterim” dedi.
Öznel düşünceye saygı
İnsanların “tornadan çıkma türdeş eşya” olmadıklarını biliyorum. Her insanın kendi öznel düşüncelerine ve davranışlarına engin bir hoşgörüyle bakmak gerektiğini düşünenlere katılıyorum. Yazı ve kitap söz konusu olduğunda Mevlana’nın bir öğüdünü uyguluyorum: “Gerçek dostu olanların aynalara ihtiyacı yoktur!”
Düşüncelerini yazıyla paylaşan insanlara, kendi deneyimlerim çerçevesinde bilgimin sınırları içinde açık, sansürsüz görüş aktarıyorum ki, yapılan çalışmaya benim gibi düşünenlerin bakış açılarını yansıtsın. Emek verilen, ortaya konan çalışmalar daha zenginleşsin.
Ayşen Zamanpur, Kaşmir Yolu kitabında yazı konusundaki tutumumuzu net aktarır. Ayşen’in yazılarında olduğu gibi Mehmet Pala’nın yazdıklarını okuyunca kendi değer ölçülerime göre açık davrandım: Kullandığım malzeme ile yazdıkların arasında uyum yok. Benim düşünceme göre yazarken bir merkez düşünce etrafında kurguyu geliştirmelisin, malzemenin kalitesine uygun bir anlatım zenginliği yaratmalısın ki vermek istediğin mesaj hedefine ulaşsın, dedim.
Prof. Dr. Mehmet Pala narsizmin olumsuz etkilerine prim vermeden önerilerimi ciddiye aldı, elindeki malzemeyi yeniden kurgulayarak yazdı… Önerdiğimiz çatı değişikliği kadar, içerik zenginleştiren malzemelerle uygun eklemeler yaptı.
Yeni taslak metinleri okuduktan sonra, bu metnin profesyonel bir editörden yardım almasını önerdim. Hiç yüksünmeden, kendisini aşırı değerlendirmenin tuzaklarına düşürmeden, öküz altında bırakınız buzağıyı deve arama tuzaklarına yakalanmadan profesyonel editörle çalıştı.
Anılar ve tarih bilinci
Ülkemizde büyükelçilikten emekli olanların öncülük ettiği, iş adamlarına yayılan, bürokratların anılarıyla zenginleşen “anı kitapları” ,“tarih bilinci” açısından önemli... Anıların nesnel olmayan yanları bulunacaktır. Aynı dönemi yansıtan çok değişik anıların yayınlanmasının, o dönemlerde “zamanın ruhunu” anlamamıza önemli katkılarının olacağını düşünenlerdenim. Aynı zaman kesitini anlatan 10 öznel anı bir araya geldiğinde, orada çok ciddi nesnel sonuçlar çıkarabilir. Anılar geçmişten ders alarak daha sağlıklı gelecek inşa etmemizin yolunu aydınlatır. Böylesi bir pencereden bakıldığı zaman Prof. Dr. Mehmet Pala gibi insanların deneyim ve birikimlerini yazıya aktararak belgelemeleri, kitap haline getirerek meraklısına sunmaları toplumsal hafızayı zenginleştirir.
Mehmet Pala’nın kitabını okuduğumuz zaman, O’nun yetiştiği yörede Yüksek Köy Enstitüsü iklimini, 21 Köy Enstitüsü’nden seçilmiş başarılı öğrencilerin ülkemiz eğitimine katkılarının, dönemin gerçek anlamda milli ve yerli eğitim sistemi arayışının izlerine rastlıyorsunuz. Hasanoğlan ülkemiz eğitim-öğretim tarihinde sıra dışı bir yer… Hasanoğlan’da büyümüşseniz sıra dışı uygulamanın yarattığı akılcılık ve ülkenin öz gerçeklerinden kaynaklanan eğitim deneyiminin havasını koklamamak mümkün değil…
Prof. Dr. Mehmet Pala’nın anıları bizim kuşağın “Oku da kurtul!” çağrılarının ülke düzeyinde anlam kazandığını, piyanolu ve kütüphaneli evler yerine, Hasanoğlan’dan fırlayarak Almanya’da ve Almanca mesleki derinliği olan, uluslararası ölçekte değerini kanıtlayan kitap yazmaya ulaşan başarının yarattığı özgüven, genç insanlara “ Ben de yapabilirim” dedirtecek heyecan rüzgarları yaratıyor.
Bir dönemin tanıklığı
Prof. Dr. Mehmet Pala, Ege Üniversitesi’nde akademik deneyimleri, TÜBİ- TAK’ta ülkenin bilimsel gelişmesine katkı yapma arayışının önünü açan etkenler kadar, hangi bilgi eksikliklerinden ve koordinasyon noksanalığından ve de odaklanma beceriksizliğinden ötürü yaratmak istenen sonucun uzaklarında kaldığımızın ipuçlarını veriyor.
Mehmet Pala kitabını okuyacak olan kamu ve üniversitelerde görev alanların, iş insanlarının, gelecekte iş dünyasında yerini almak isteyen gençlerin kendilerine rehberlik edecek çok sayıda izleme, gözleme, deney ve deneyime ulaşmaları mümkün… Bir insan meraklarının peşinde koşmuyorsa, zamana kıyarak kendi alanında derinlik ve yoğunluk kazanmıyorsa, üretmeyi bir yaşam biçimi haline getirmiyorsa, bildiklerini erişebildiği her araçla başka insanlarla paylaşmıyorsa “yaşama değer kattım” diyemez… Yaşama bir değer katarak, hem kendi yaşamının kimi yönlerini ölümsüzleştirmek isteyen hem deneyim ve birikimi ile başka insanların yaşamını zenginleştirmeye hedefl eyenler Mehmet Pala kitabını okumalı.
Düşüncelerini yazarak ak kağıt üstüne kara lekeler halinde “belge üretmenin” değişik yönlerini de düşündürüyor Mehmet Pala kitabı… Kimsenin bilmediği anıları gün yüzüne çıkararak arşivin unutmayan hafızasına emanet etmesi başlı başına önemli bir çaba… Kitabın bir başka yönü daha var: Uzmanlık bilgilerini değişik mesleki yayınlarda insanlara sunmak elbet ki önemli… Daha da önemlisi, o makalelerde yer alan bilgilerin bir kitap içeriğine eklenerek derli toplu bir arada yer alması da meraklısının erişilebilirliğini artıran önemli bir çaba… Dağınık bilgilerin bir kitapta toplanması, akademik çalışma yapanları da mesleki gelişmesi için yatırım yapanları da yakından ilgilendiriyor.
Prof. Dr. Mehmet Pala’nın içinde yetiştiği dönemin ortam ve iklimini, zamanın ruhunu, mesleki kaygıları, kişisel gelişme için değişik deneyleri, bilgi paylaşan bir dizi makaleyi, ailesini, gelecek kaygılarını, umutları ve umutsuzlukları bir arada bulunduran kitap seçkin bir akademisyenin serüvenini kalıcı hale getiriyor.
Kitaba nasıl erişirsiniz?
Üniversiteyi Gıda Sanayi İle Buluşturan Akademisyen Mehmet Pala kitabı anıları, gözlemleri, değişik zamanlardaki makaleleri, fotoğrafl arı içeren 514 sayfalık kapsamlı bir çalışma. Kitabın editörlüğünü Haşım Akman yaptı. Kapak Elif Uğur ve Esin Pala tarafından tasarlandı. Doğan SoLibri Yayınları dağıtımını yapıyor… Ülkenin nereden geldiğini, nereye gitmek istediğini anlamak, anladıklarından yeni değerler üretmek isteyenler zamana kıyarak Mehmet Pala kitabını okumalı…