Hariçte işleme izin belgesine fren
Gümrük Kanunu’nda sıralanan 8 rejimden birisi de “Hariçte İşleme Rejimi”dir. Hariçte İşleme Rejimi serbest dolaşımdaki eşyanın hariçte işleme faaliyetlerine tabi tutulmak üzere Türkiye Gümrük Bölgesi’nden geçici olarak ihracı ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin ithal vergilerinden tam veya kısmi muafiyet suretiyle yeniden serbest dolaşıma girişine ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir.
Genel kural izin başvurusunda bulunanlara bu iznin verilmesi olmakla birlikte, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 138’inci maddesine göre, Türkiye’deki üreticilerin temel ekonomik çıkarlarına ciddi bir zarar verecek bir durumun varlığı halinde, rejimden yararlanma izni verilmemektedir.
Nitekim 2007/11864 sayılı Hariçte İşleme Rejim Kararı’nın birinci maddesinde “Bu karar; serbest dolaşımdaki eşyanın işlenmek, tamir edilmek veya yenilenmek üzere geçici olarak ihraç edilmesi ve işlem görmüş ürünün tam veya kısmi muafiyetten yararlanarak serbest dolaşıma girmesinin sağlanması ile ithal edilen işlem görmüş ürünlerin aynısını veya benzerini üreten Türkiye’deki üreticilerin temel ekonomik çıkarlarının olumsuz etkilenmemesi kaydıyla ihraç eşyasının satışının teşviki amacıyla hazırlanmıştır.” denilmiştir.
Mevcut uygulamada, Hariçte İşleme İzin Belgeleri Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü tarafından “Destek Yönetim Sistemi (DYS) üzerinden, maden cevheri ve konsantrelerinin izabe edilmesi ve işlenmesi ile kıymetli maden ve taşların işlenmesi amacıyla verilecek hariçte işleme izinleri maden ihracatçı birlikleri tarafından, tamirat amaçlı, garanti hükümleri uyarınca veya bir imalat hatası nedeniyle yurt dışına gönderilecek eşyanın hariçte işleme izni ilgili gümrük müdürlükleri tarafından verilmektedir.
İşin özüne bakıldığında, gümrük müdürlükleri tarafından verilen tamirat amaçlı veya garanti hükümlerinin ihlali mahiyetindeki eşyaya ya da imalat hatasından kaynaklanan hariçte işleme izinlerinde satış sözleşmeleri hükümlerine göre işlem yürütülmektedir. Bir başka anlatımla, daha önce yurtdışından satın alınmış ve bedeli ödenmiş bir eşyanın tamir edilmesi, ya da imalat hatası nedeniyle yenilenmesi gibi durumlar sözkonusudur. Bu nedenle, satış sözleşmesi gereği anılan ürünlerin yurtdışına gönderilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan, gümrük müdürlüleri tarafından hariçte işleme izinlerinin verilmesine devam edilecektir.
Öte yandan, maden cevheri ve konsantreleri konusunda faaliyette bulunan yerli işletmelerin yeterli kapasiteye sahip olmadığı durumlarda, anılan izabe işleminin gerçekleştirilmesi için bu gruba giren cevher veya konstantre ürünler de yurtdışına gönderilmek durumunda kalmaktadır. Dolayısıyla bu grup eşya için de ihracatçı birliklerince hariçte işleme izni verilmeye devam edilecektir.
Ancak, İhracat Genel Müdürlüğü tarafından hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ve ambalaj malzemelerinin daha ileri bir düzeyde işlem görmek üzere yurtdışına gönderilmesine ilişkin olarak düzenlenen hariçte işleme izin belgelerinin verilmesi konusunda Ticaret Bakanlığı frene basmış görünüyor.
Bu izinler sadece daha önce Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında yurda getirilen girdilerin kullanıldığı yarı mamullerin üzerinde bir kısım işçiliklerin yapılması amacıyla verilecek. Bunun dışında kalan, yani tamamen yerli üretim olan ya da serbest dolaşıma girmiş üçüncü ülke girdileri bulunan yarı mamullerin tamamlayıcı işlemler için yurtdışına gönderilmesine izin verilmeyecek.
Ülkede yaşanan döviz darboğazı ve kapasite kullanım oranlarındaki düşüş, Ticaret Bakanlığını böyle bir karar almaya yöneltmiş görünüyor. İşin esasına bakıldığında, döviz kurundaki yükselmeler nedeniyle Türkiye’deki asgari ücret 525 dolar düzeylerinde olduğundan, çevre ülkelere göre Türkiye’nin işçilikte karşılaştırmalı üstünlüğünün olduğu da öne sürülebilir.
Esas olarak, yurtdışındaki düşük işçiliklerden yararlanmak amacıyla başvurulan bir rejim olan Hariçte İşleme Rejimi, kısa vadede Türkiye’deki girişimciler için bir çıkış yolu olmayacak gibi görünüyor. Yine de bu rejimi zorlayarak üretim yapmaya çalışanlara da devlet, “bir süre boyunca ülkenin işletmelerine başvurun” mesajı veriyor.
Önümüzdeki dönemde, bu zor günlerin de aşılacağını ve ekonominin tüm unsurlarıyla iyiye gideceğini umut etmek durumdayız.