Hamiline yazılı pay senetlerinde yeni dönem
2020 yılının sonunda yayımlanan Kitle İmla Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun (Kanun), Türk Ticaret Kanunu’nun halka kapalı anonim şirketlerdeki hamiline yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerinde önemli değişiklikler öngörüyor. Bu yazımızda 1 Nisan 2021 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olan bu yeni düzenlemeleri ele alacağız.
Kanun ile yeni düzenlemeler getirilmeden önceki dönemde, halka kapalı anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin şirket ve üçüncü kişiler nezdinde hüküm ifade etmesi için mülkiyetin devri konusunda anlaşılması ve senedin zilyetliğinin devri yeterli oluyordu. Nama yazılı pay senetlerinin aksine, hamiline yazılı pay senetlerinde pay sahiplerinin ismi/unvanı yer almadığından ve bu senetlerin devri pay defterine kaydedilmediğinden, hamiline yazılı pay senetleri sahipleri paylarını kolaylıkla devretme ve şirketle/üçüncü kişilerle ilişkilerinde anonim kalma imkânına sahip oluyordu.
1 Nisan 2021 tarihi itibarıyla başlayan yeni dönemde ise hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin şirket ve üçüncü kişiler nezdinde hüküm ifade edebilmesi için, mülkiyet devri konusunda anlaşma ve zilyetliğin devrine ek olarak, payı devralan kişiler tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşu’na (MKK) bildirim yapılması gerekiyor. Aksi takdirde hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar, pay sahipliğinden doğan haklarını bildirim tarihine kadar kullanamıyorlar.
Daha önceki dönemde olduğu gibi yeni dönemde de yönetim kurulunun şirket paylarından hamiline yazılı olanların pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde ilgili pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtma yükümlülüğü devam ediyor. Kanun ile getirilen yeni düzenleme uyarınca, şirketin yönetim kurulunun bundan sonraki dönemde hamiline yazılı pay senetleri bastırıldıktan sonra onları pay sahiplerine dağıtmadan önce, paya ve pay sahibine ilişkin bilgileri MKK’ya bildirmesi gerekiyor. Hamiline yazılı pay senedine zilyet bulunduğunu ispat eden ve MKK’ya bildirilen kimse şirkete karşı pay sahipliğinden doğan hakları kullanmaya yetkili oluyor.
Bunlara ek olarak, Kanun 1 Nisan 2021 tarihi itibariyle halihazırda hamiline yazılı pay senedi sahibi olanlar için bazı özel düzenlemeler öngörüyor. Bu doğrultuda, halihazırda hamiline yazılı pay senedi sahiplerinin en geç 31 Aralık 2021 tarihine kadar MKK’ya bildirilmek üzere pay senetleri ile birlikte şirketlerine başvuruda bulunmaları gerekiyor, aksi takdirde bu tarihten sonra pay sahipliği haklarını kullanamıyorlar. Yalnızca geçiş hükmü kapsamında yapılan bu başvurulara ilişkin olarak, yönetim kurulu başvuru tarihinden itibaren beş iş günü içinde hamiline yazılı pay senetleri ve pay sahibi bilgilerini MKK’ya bildirmekle yükümlü olacak.
Genel kurula katılımda da birtakım değişiklikler söz konusu. Nisan 2021 öncesi dönemde hamiline yazılı pay senedi sahipleri genel kurulun toplantı gününden en geç bir gün önce bu senetlere zilyet olduklarını ispatlayarak giriş kartı alıp genel kurul toplantılarına katılabiliyorlardı. Kanun’la getirilen değişiklik sonrasında ise yönetim kurulu, genel kurulda hazır bulunanların tespitinde, hamiline yazılı pay senedi sahipleri bakımından artık giriş kartı tespiti yapmayacak, hazır bulunanlar listesini MKK tarafından temin edilecek pay sahipleri çizelgesine göre düzenleyecek.
Hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılması, devri veya halihazırda mevcut olan hamiline yazılı pay senetleri ile ilgili bildirimlerin MKK’ya yapılması yükümlülüklerinin ihlaline ilişkin olarak, ihlal edilen yükümlülüğe göre 5 bin veya 20 bin TL tutarında idari para cezaları öngörülüyor.
Kanun’un hamiline yazılı pay senetlerine ilişkin yükümlülükleri yeni yürürlüğe girdiğinden ve ikincil mevzuat çalışmaları henüz tamamlanmadığından, çeşitli belirsizlikler sürüyor. Örneğin, halihazırda hamiline yazılı pay senedi sahibi olanların MKK’ya bildirim için şirkete başvurduktan sonra yönetim kurulunun MKK’ya başvuruda bulunmaması durumunda, hamiline yazılı pay sahibinin hangi yollara başvurabileceği, pay sahipliği haklarını aradaki süreçte nasıl kullanabileceği ve yine bildirim yükümlülüğüne ilişkin yaptırımın şirkete mi yoksa yönetim kurulu üyelerine mi uygulanacağı açık bir şekilde düzenlenmiyor. Bu konuların ikincil mevzuatta çözüme kavuşturulup kavuşturulmayacağını zaman gösterecek.
Kanun ile getirilen tüm bu değişiklikler sonucunda, anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetleri sahiplerine sunulan pay devrindeki kolaylıklar ve anonim kalabilme gibi avantajlar ortadan kalkacak. Zaman kısıtlaması da dikkate alındığında, anonim şirketlerin ve hamiline yazılı pay sahiplerinin, Kanun’dan doğan bildirim yükümlülükleri, bu yükümlülüklerle bağlantılı ortaya çıkabilecek sorunlar ve olası idari para cezalarından kaçınmak için bir an önce gerekli çalışmaları başlatmaları ve ikincil mevzuat çalışmalarını yakından takip etmeleri gerekiyor.
Son olarak, Kanun’da öngörülen tüm yükümlülükler halka kapalı anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetleri için geçerli. Bu doğrultuda, şirketler hamiline yazılı paylarını nama yazılı paya dönüştürerek Kanun’la getirilen yükümlülüklerden kurtulabiliyor. Bununla birlikte, dönüştürme esas sözleşme değişikliği ile yapıldığından ve pay senetleri dönüştürme karar nisapları için kanun veya şirket esas sözleşmesinde daha ağır nisaplar öngörülebildiğinden, bu süreç yürütülürken konu etraflıca değerlendirildikten sonra adım atmakta fayda var.