Haliç’in dünyanın en etkili sanat havzaları arasına girmesini istiyoruz

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Berlinli galerici Michael Schultz, 2017 yılında dünyaca ünlü küratör Christoph Tannert’in dikkatini Türkiye’den bir sanatçıya çekti:

  • Atölyesi İstanbul’da olan Ahmet Güneştekin’le tanışmanı isterim.

Christoph Tannert’le Ahmet Güneştekin’in yolu Schultz’un tanıştırmasıyla kesişse de, 7-8 yıl önceki tanışma, onları 2024 yılında “Kayıp Alfabe” sergisi projesinde buluşturdu.

Ahmet Güneştekin’in 350’ye yakın heykel, enstalasyon, video, seramik ve diğer farklı disiplin sanat eserlerinden oluşan, hazırlığı 2 yıl süren “Kayıp Alfabe” sergisine Christoph Tannert küratör olarak imza attı.

Tannert, serginin kitapçığındaki yazısında Ahmet Güneştekin’in şu sözlerine yer verdi:

  • Benim ayırt edici özelliğim güneştir. Benim Ezidi atalarım Müslümanlaştırılmadan önce güneşe taparlardı. Müslümanlığa geçen Ezidi büyükannemin benim gelişimim üzerinde büyük etkisi var.

Tannert, yazısında Güneştekin ve eserleriyle ilgili şu yorumu yaptı:

  • Güneştekin soyutlama biçimleri ve soyutlama derecesi son derece farklı olan İslam sanatının geniş anlamda taklit edilemez tarzıyla dikkatleri üzerine çekiyor.
  • Çeşitli kültür çevrelerinden gelen renkler, biçimler ve hikayeler üst üste biniyor.
  • Sanatçı, hafızanın sandıklarından hiç durmadan yeni hazineler çıkarıyor.

Tannert, kitapçıktaki yazısında Ahmet Güneştekin’i şöyle tanımladı:

  • Güneştekin, yüzyılımızın küresel tarihinin etkileyici bir sesidir. Ahmet Güneştekin’in geniş bir yüreği var. Biçim içgüdüsüne sahip ve insan doğasını tanıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da serginin açılışında, sergiye ev sahipliği yapan “Artİstanbul Feshane” üzerinde durdu:

  • Burası çok ilginç etkinliklere ev sahipliği yapıyordu. Bazen hemşeri günleri, bazen düğün, dernek, yani biraz karman çorman hali vardı. 19. yüzyıldan bugüne gelen bir sanayi tesisinin “Artİstanbul Feshane”ye dönüşmesi şehrimize çok yakıştı.

Feshane’nin hemen doğusundaki 19. yüzyıldan bugüne uzanan izleriyle dikkatleri çeken bir başka alanı daha ekleyeceklerini bildirdi:

  • Haliç Tersanesi’nin biten ve devam eden restorasyonuyla, Haliç’in dünyanın en etkili sanat havzalarından birine dönüşmesini çok arzu ediyoruz. Bu anlayışı İstanbul’un geneline yayma gayretindeyiz.

İmamoğlu, sergi kitapçığındaki yazısında da bu konuya işaret etti:

  • “Kültür sanat herkes için ulaşılabilir olmalı” diyerek şehre kazandırdığımız 36 yeni müze ve yaşam alanı ile İstanbul’un kültür ekosistemini güçlendiren önemli bir kültürel atağı tetikledik.
  • 5 yıl öncesine kadar Hasanpaşa Gazhanesi’nde festivallere katılma şansımız yoktu. Bugün Müze Gazhane ile var. Yerebatan Sarnıcı çoğumuz için sadece turistik bir ziyaret noktasıydı. Bugün kadim yapıda sanat eserleriyle karşılaşılabiliyor. Konser eşliğinde sarnıcın büyülü atmosferini deneyimleyebiliyoruz.
  • Botter Apartmanı, Metrohan, Taksim Maksemi, Süleymaniye Sıra Dükkanlar, Gülhane Sarnıcı, Bebek Sarnıcı, Cendere Pompa İstasyonu, Taş Mektep, Yedikule Gazhanesi, Ataköy Baruthanesi, Anadolu Hisarı, Çubuklu Silolar, Bulgur Palas bugün kültür mirasımızın önemli merkezleri olarak ziyaretçileri ağırlıyor.

İmamoğlu, yazısında Güneştekin’in “Kayıp Alfabe” sergisini de şöyle irdeledi:

  • Ahmet Güneştekin’in son dönem büyük ölçekli sergi prodüksiyonları arasında öne çıkan “Kayıp Alfabe”, insanlığın ortak hafızasına açılan bir sanat yolculuğu olarak karşımızda duruyor.

Güneştekin’in “Kayıp Alfabe”de insanlığın ortak değerlerini odağına alırken kendi köklerine de sadık kaldığını vurguladı:

  • “Kayıp Alfabe” sergisinin sanatın dönüştürme gücünü bizlere tekrar hatırlatırken İstanbul’un küresel sanat sahnesindeki önemini vurgulayarak, dünyaca ilgi uyandıran bir etki alanı yaratacağına inanıyorum.

Kurulumu 30 gün süren “Kayıp Alfabe” sergisi 20 Temmuz 2025’e kadar sürecek ve ücretsiz gezilebilecek…

Ahmet Güneştekin’in “Kayıp Alfabe” sergisini kaçırmayın…

 

Sürekli kendini yeniliyor, kolektif hafızaya atıf yapıyor

Ahmet Güneştekin’in “Kayıp Alfabe” sergisinin ana sponsoru Yıldız Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, sergi için hazırlanan kitaba önsöz yazdı.

Murat Ülker, Ahmet Güneştekin’in “Kayıp Alfabe” sergisinin, onun sanatıyla derinleşen anlam arayışını ve yeni hikayeler oluşturma çabasını gözler önüne serdiğini belirtti:

  • Uzun zamandır tanıdığım bir sanatçı olmasına rağmen, her sergisinde onun sanatını farklı bir perspektifle deneyimleme fırsatı buluyorum.

“Kayıp Alfabe” sergisinin Güneştekin’in sürekli kendini yenileyen tarzını ortaya koyduğunu vurguladı:

  • Sergi, Güneştekin’in kolektif hafızaya atıfta bulunan öyküleri toplumla buluşturma çabasının en etkileyici örneklerinden biri. Her defasında sanatının çok katmanlı hikayelerini keşfetmek, onun sanatsal yolculuğuna tanıklık etmek büyük bir keyif.

Ülker, Güneştekin’in Yıldız Holding için çok kıymetli eserler ürettiğini ifade etti:

  • Güneştekin, Godiva, McVitie’s ve Ülker markalarımız için onlarca anıdan oluşan ve bütününde markanın ruhunu çok güzel yansıtan eserlere ve markalarımızın tarihini anlatan belgesellere imza attı.

Eserlerin sergilendiği adresleri paylaştı:

  • Godiva’nın 90. yılına özel ürettiği eseri Godiva’nın New York merkezinde, McVitie’s için ürettiği eseri de Pladis’in Londra ofisinde sergiliyoruz. Güneştekin’in koleksiyonumuzda yer alan diğer eserlerini de Çamlıca kampüsümüzde ziyaret edebilmek mümkün.

 

‘Mühendis Kızlar’ projesini Davos gündemine taşıdı

Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün önderliğinde geçen hafta İstanbul’da gerçekleşen buluşmaya katılanlar, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’i dinledi.

Buluşma öncesi sohbetlerde Ebru Özdemir’in Davos’ta (İsviçre) gerçekleşen World Economic Forum (WEF-Dünya Ekonomi Forumu) zirvesinde 21 Ocak 2025’te (bugün) “Engineering and Construction Industry Group” (Mühendislik ve İnşaat Sanayi Grubu) “Guvernötler Toplantısı”na başkanlık edeceğini öğrendim.

Sohbetlerin devamında Limak’ın Ebru Özdemir’in liderliğinde 10 yıldır sürdürdüğü “Mühendis Kızlar” projesini Davos gündemine taşıdığı bilgisini aldım.

Limak Holding, “Empowering the Next Generation of Women in STEM” (STEM Alanında Yeni Nesil Kadınları Güçlendirme) başlıklı önerisiyle Davos’ta akredite panel düzenleyen tek Türk şirketi oldu. Panelde mühendislik alanında kadınların rolü, geleceğin işgücü ve teknolojinin sektördeki etkisi gibi konular ele alınacak.

Davos’ta bugün ayrıca Suudi Arabistan’ın dünyada öne çıkan projelerinden NEOM’un oluşturduğu merkezde bir panel düzenlenecek. Paneli Londra merkezli danışmanlık şirketi Highgate’in kurucusu ve CEO’su Thomas Eymond-Laritaz yönetecek. Panelde Ebru Özdemir, NEOM CIO’su Dr. Manar AlMoneef ve Bank of America (BofA) Uluslararası Müşteri Stratejisi Başkanı Elif Bilgi Zapparoli konuşacak.

23 Ocak 2025 Perşembe günü öğlenden sonra Dünya Ekonomik Forumu’nda “Caspian Crossroads and Currents” (Hazar Kavşakları ve Akımları) paneli düzenlenecek. Panelde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Avrupa Komisyonu’nun Uluslararası İşbirliklerinden Sorumlu Üyesi Josef Sikela ve Ebru Özdemir konuşmacı olarak masaya oturacak. Panelde Hazar Bölgesinin jeostratejik açıdan önemi ele alınacak. Bölgenin potansiyelinin en üst düzeye çıkarılması için gereken adımlar üzerinde durulacak.

 

Hükümetimiz Suriye ile gümrük vergisi sorununu çözüyor

Limak Holding Kurucusu Nihat Özdemir aradı, Suriye’deki yeni yönetimin Türkiye’ye uyguladığı gümrük vergisiyle ilgili son durum bilgisi verdi:

  • Hükümetimiz Suriye’ye gitmek üzere bekleyen TIR’lardan oluşan uzun kuyruğu çözmek için görüşmeler yapıyor. Ülkemize yönelik gümrük vergileriyle ilgili sorunun çözümü için yoğun görüşmeler gerçekleştiriliyor.

Özdemir, Suriye’ye çimento ihraç fiyatıyla ilgili de bir düzeltme yaptı:

  • Suriye’ye çimento ihraç fiyatımız 50 değil 70 dolardı. Uygulanan gümrük vergisi Suriye’ye giriş fiyatını 80 doların üzerine çıkardı.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar