Haberiniz olsun, tehlike büyüyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN

Temmuz ayı başından bu yana piyasalarda ön plana çıkan veya çıkartılan eğilimler, ekonomiye ilişkin gerçekler ve bunlara dayalı orta vadeli beklentiler ile uyuşmuyor. Küresel ticaret hacmi dalgalı bir şekilde daralıyor ve hızlı toparlanma olamayacağı kesinleşiyor. Finansal yapının çöküşü para otoritelerinin hesapsız zorlamaları ile öteleniyor ve istikrar kavramından geri dönmemek üzere uzaklaşılıyor. Jeopolitik gerginlikler ise yükselmeye devam ediyor.

Eğer gerçekler ve bunlara bağlı orta vadeli beklentiler piyasalarda fiyatlanıyor olsa idi, riskten kaçınma paniği kendi kendini besleyerek büyür ve yozlaşmış düzeni hızla çökerterek insanlığı uzlaşıya dayalı kalıcı çözüm aramak zorunda bırakırdı. Fakat böyle olmuyor; büyüyen çıkar çatışmaları ve avantajlı pozisyon arama dayatmaları, gerçekler ile yapay görünümün keskin bir şekilde ayrışmasına ve olası yıkıcı paniklerin sorunların ağırlaşması pahasına ötelenmesine sebep oluyor.

Eğer gerçekler fiyatlansa idi, ya küresel ölçekteki varlık değerleri mevcut düzeylerinin çok altına iner ve ödemeler sistemi fonksiyonelliğini tüketmiş olurdu; ya da zorunlu ihtiyaç maddeleri çok daha yüksek fiyat düzeylerinde tırmanır ve buna bağlı olarak enflasyon düzeyindeki yükseklik benzer bir sonucun ortaya çıkmasını tetiklemiş olurdu. Bu tür olumsuzlukların ötelenmesi için, para otoriteleri son kez devreye girdi ve bundan sonrası muhtemelen önceki deneyimlerden çok farklı olacak!

Bu yılın üçüncü çeyreğinin ilk iş gününden bu yana küresel piyasalarda yaşananlar, çok tehlikeli olabilecek kritik eşiklerin aşıldığını düşündürüyor. Riskten kaçınma eğiliminin büyüyerek paniğe dönüşmesini engellemek için yapılanlar, böyle devam edilebilmesini olanaksızlaştırıyor. Hem sermaye piyasaları yükselsin veya bu izlenimi versin ve düşük faizli kredi bolluğu olsun, hem dolar diğer paralara karşı zayıflasın fakat emtia fiyatları yükselerek enflasyon canavarını uyandırmasın demek olanaksızı aramak ile eş anlamlıdır. Kısa vadede bu tür gerçekle ilgisi bulunmayan görünümler yaratabilirsiniz, fakat devamını getiremezsiniz.

Durumun yukarıda ifade ettiğimiz açmaza konu olduğunu bilenler risklerini azaltır, para otoriteleri de yıkıcı panik oluşmasın diye geri dönüşü olmayan bir yola girerek istenmeyen varlıkları yüksek fiyatlardan alarak itibarını bozuk para gibi harcamaya başlar. Bu kötüye gidişi yavaşlatmak için eski hassasiyetleri bir süre için kullanabilirsiniz; doların diğer paralara karşı değer kaybını türev işlemler üzerinden mümkün kılarak, küresel ölçekte risk alma çılgınlığı yaşanabilir algısı ile risk taşıyanları sakin kalmaya ikna çabası içinde olabilirsiniz! Fakat altın fiyatında başlayan ve geri döndürülemeyen yükseliş, böyle devam edilemeyeceği anlamına gelir.

Euro’nun dolara karşı değerinde, Temmuz ayı başından bu yana yaşanan yükseliş bana göre yapaydır ve doğrudan riskten kaçınma eğilimini duraklatmaya yöneliktir. Gösterge olarak bakılan dolar endeksinde, Euro’nun yüzde 50’ye yakın bir ağırlığa sahip oluşu bu zorlamayı geçici ilaç haline dönüştürüyor. 2008 Yılındaki Küresel Kredi Krizinin iyice belirginleştiği ilk yarıyılda yine benzer zorlamalara tanık olmuştuk ve sonuç değişmemişti!

Eğer yukarıda değindiğimiz döviz kurundaki eğilimler gerçeği yansıtıyor olsa idi, para otoriteleri yeni arayış seferberliğinde olmaz ve altın güvenli liman olarak bu kadar ilgi görmezdi; para otoriteleri hesapsızca bilançolarını büyütmek zorunda kalmazdı, medya üzerinden gerçekle ilgisi bulunmayan pazarlama amaçlı masallar devreye sokulmaz ve kırılganlık artışını yavaşlatmak için kripto paralardan yardım dilenmek açmazına düşülmezdi.

Yanlışta ısrar etmek zorunda kalınır ve dolar endeksi değer kaybediyor izlenimi ile devam edilir ise bundan sonra yaşanacaklar daha farklı olabilir! Euro yapay destekli olarak değerlenmeye devam eder ise, altın yükselişini sürdürür ve daralan küresel ticaret hacmine rağmen enflasyon canavarını uyandırabilir; sermaye piyasalarının, altın veya diğer zorunlu ihtiyaç maddeleri fiyatlarındaki değişime göre yaya kalmaya başladığı algısı güçlendiğinde, sistemik çöküşü kimse durduramaz. Temmuz ayı başından bu yana, büyük tehlikenin çekim gücünden uzaklaşma yönündeki tüm girişimler sonuçsuz kaldı!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar