GYO hissedarı kurumlara sürpriz vergi!

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Murat BİRİNCİ

E. Vergi Müfettişi

 

2024, payları BİST’te işlem gören şirketler için bedelsiz sermaye artırımına sıklıkla şahit olduğumuz bir yıl oldu. Bu durumun temel sebebi, önceki yıllarda yapılan yeniden değerleme kaynaklı fonlar ile diğer bazı özsermaye unsurlarının 2023 yılı sonu itibariyle enflasyon düzeltmesi kapsamında “kostüm değiştirip” geçmiş yıl karı hesabına nakledilmesi ve sermayeye ilave edilebilir nitelik kazanmasıdır.

Bilindiği üzere, varlıkların gerçeğe uygun değere taşınması suretiyle özkaynaklar altında raporlanan değer artış fonları ve benzeri fonlar SPK mevzuatı gereği sermayeye ilave edilemiyor. Ancak enflasyon muhasebesi uygulamasıyla bu fonların hemen hepsinin geçmiş yıl karları hesabına nakledilmesiyle sermayeye ilave edilebilir nitelikte yeni özkaynak kalemleri doğdu. Nitekim KAP ve diğer bazı mecralarda hemen her gün yeni bir bedelsiz sermaye artırımı duyurusu görmeye başladık.

Kar yedeklerinin sermayeye ilave edilmesi suretiyle yapılan sermaye artırımı, sermaye artırımına giden şirketin hisselerini elinde bulunduran şirketler açısından bazı vergisel sonuçlar doğuruyor. Doğabilecek vergisel sonuçları ele almak üzere bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim.

Karın sermayeye ilave edilmesi kar dağıtımı SAYILIR!  

Yaşım gereği şahit olamasam da okuduklarımdan ve tahminlerimden hareketle, geçmiş yıl karlarının sermayeye ilave edilmesinin kar dağıtımı sayılıp sayılmayacağı konusunda özellikle 90’lı yıllarda ciddi ihtilaflar yaşandığını söyleyebilirim. Ancak, “Kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz.” hükmünün 1998 yılında Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine eklenmesiyle birlikte gelir vergisi mükellefleri açısından bu ihtilafların son bulduğu net bir şekilde görülebiliyor. Fakat kurumlar vergisi mükellefleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil…

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.4.3. Bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin satışından sağlanan kazançların durumu” başlıklı bölümünde, “Dönem kârından ayrılan yedekler kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması halinde ise bu işlem sonucu ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesi ile fiilen kâr payı dağıtılması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki halde de ortaklar, kurum bünyesinde oluşan kârlar üzerinde tasarrufta bulunma imkanına sahip olmaktadır. Dolayısıyla, kâr yedeklerinden karşılanan sermaye artırımları sonucunda ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında izlenecek ve iştirak kazançları istisnası nedeniyle kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu düzenleme iptal davasına konu edilmiş olsa da Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun E. 2017/626, K. 2018/51 sayılı kararı ile karın sermayeye ilave edilmesinin kurumlar vergisi mükellefleri açısında kar dağıtımı sayılacağı vergi yargısınca da kabul edilmiştir. DVDDK bu kararında hüküm kurarken "kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı sayılmayacağı" yolundaki, sadece Gelir Vergisi Kanununda sayılan kişi ve kurumlara yönelik hüküm ifade eden kuralın, bu düzenlemeyi hukuka aykırı kılan bir gerekçe olamayacağını vurgulamıştır.

Meraklısına, kıymetli üstadlarım Abdullah TOLU ve Numan Emre ERGİN’in yargılama sürecine ilişkin gelişmeleri ayrıntılı şekilde kaleme aldıkları yazılarını tavsiye ederim.

Karın sermayeye eklenmesinin kurumlar vergisi uygulaması açısından kar dağıtımı sayılacağı konusunda Yargı ve Maliyenin “fikir birliğinde” olması, vergi uygulayıcılarının bu hususa azami derece dikkat etmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor… 

Finansman gider kısıtlaması ve örtülü sermaye açısından etkisi nedir?

Kar yedeklerinden karşılanan sermaye artırımları sonucunda ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında izlenecek, iştiraklerden temettü gelirleri hesabına da aynı tutarda gelir kaydı yapılacaktır. Dönem karını (zararını) artıran (azaltan) bu durum, ortak şirketin özkaynak tutarını artıracağından ve dolayısıyla özkaynakların borçlara oranı pozitif yönde etkileneceğinden, finansman gider kısıtlaması nedeniyle kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacak finansman gideri tutarında azalma meydana gelecektir. Bu da ödenecek kurumlar vergisi tutarını azaltıcı bir etki yapacaktır.

Aynı durum bir sonraki ve takip eden hesap dönemleri için örtülü sermaye uygulaması açısından da mükellef lehine sonuçlar doğuracaktır.

İştirak satış kazancı açısından durum nedir?

Ortaklar açısından aktifte bulunan hisse senetlerinin kayıtlardaki değeri kar yedeği kaynaklı sermaye artırımı neticesinde artacaktır. Bu artış şüphesiz hisse senetlerinin maliyetlerini artıracağından, ilerleyen dönemlerde yapılacak hisse satışlarından daha az kar edilmesini ve dolayısıyla iştirak satış kazancı için varsa istisna tutar dışında kalan kısım üzerinden daha az vergi ödenmesini sağlayacaktır.

İştiraklerden elde edilen temettü geliri vergilendirilecek bir kazanç mıdır?

Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-a maddesine göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları ile girişim sermayesi fon ve ortaklıklarından maddede anılan türde elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Dolayısıyla, bu gelirler kurum kazancına dahil edilecek ve fakat kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır. Ancak, diğer yatırım fonu katılma payları ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden  elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamayacaktır. Aynı Kanunun 5/1-d maddesindeki istisnadan yararlanamayan fon ve ortaklıklardan elde edilenler kazançlar ise 1.1.2025 tarihinden itibaren bu istisnadan faydalanacaktır.

O halde, 2024 yılında GYO’lar nezdine geçmiş yıl karlarından karşılanan sermaye artırımları sonucunda ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında izlenecek, iştiraklerden temettü gelirleri hesabına da aynı tutarda gelir kaydı yapılacaktır. En can alıcı nokta şurası ki, GYO’lardan kar payı elde eden kurumlar vergisi mükellefleri bu kazançları için iştirak kazancı istisnasından faydalanamayacak ve dolayısıyla bu kazançlar üzerinden kurumlar vergisi ödemek durumunda kalacaktır.

Sonuç

2024 yılında yaşanan bedelsiz sermaye artırımı furyasının doğurduğu bazı vergisel etkilere yukarıda değinmeye çalıştım. Sermaye artırımı kararları alınırken özellikle GYO iştirakçisi şirketlere doğacak vergi yükü hesaba katıldı mı? Bilemiyorum. Ancak yapılan açıklamalar doğrultusunda, GYO iştirakçisi kurumlar vergisi mükellefleri açısından kurumlar vergisi beyannameleri verilmeden önce bu konunun masaya yatırılmasında fayda görüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Endişelendiren belirsizlik 11 Aralık 2024