Güven veren ülkeler kazanır
DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, görüntülü platform üzerinden gerçekleştirdiği sohbet buluşmasında söze COVID-19 sürecinin ilk günlerinden girdi:
- Elbette öncelik insan sağlığıydı ama “işleri askıya almıyoruz” demiştik.
Bu dönemin öne çıkan yönetimiyle, 23 Mart’tan bugüne görüntülü platform üzerinden 450 toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti:
- İş konseylerimizle, 157 büyükelçimizle, bakanlarımızla toplantılar gerçekleştirdik. Sektörel buluşmalarda “sanal odalar”da ikili görüşme ortamları da yarattık.
Bakanlarla gerçekleşen toplantılarda örnek verdi:
- Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’la toplantılar yaptık. Ticaret Bakanımız ile 5 kez toplantılarda buluştuk.
Önümüzdeki dönemde toplantıların yüz yüze ve sanal karışımı süreceğini vurgulayıp, ekledi:
- İlk dönemdeki toplantılarda önümüzde sorunlar yumağı vardı. Gümrükte bekleyen TIR’lardan krediye ulaşım güçlüğüne, yurt dışında mahsur kalan çalışanlara kadar birçok konu gündemdeydi.
Destekler devreye girdikçe toplantı gündemlerinin de değiştiğini kaydetti:
- Zamanla daha az sorun, daha çok iş konuşmaya başladık. Geleceğe dönük planlar üzerinde durur olduk.
Nisan ve mayıs ayında ihracatta yüzde 40 düzeyinde düşüşler yaşandığını anımsattı:
- Mayıstaki düşüşte bayram tatilinin de etkisi vardı. Geçen yıl bayram hazirandaydı. Oradaki baz etkisi de devreye girecek, bu haziran ayında geçen yılın aynı ayına oranla ciddi artış göreceğiz. Kısacası ihracattaki düşüş azalıyor.
Dünyadaki birçok ülkenin ekonomide küçülmeler yaşayacağının altını çizip, sürdürdü:
-Büyüme açısından Türkiye, ikinci çeyrekte ciddi yara alacak, yani küçülecek. 4’üncü çeyrekte pozitif büyüme bekliyorum. 2020’yi küçük de olsa büyüme ile kapatacağımıza inanıyorum.
Araya girip Olpak’a sordum:
-Toplantılarınızda artık sorundan çok iş konuşulduğunu söylediniz. Bu, sorunların çözüldüğü anlamına mı geliyor? Hükümetin destek paketleri yeterli oldu mu?
DEİK ve iş konseylerinin 450 toplantısının 300’e yakınına katıldığının altını çizdi:
-Mayıs ayından itibaren şikayetlerin minimize olduğunu gördüm. “Kısa çalışma ödeneği”nden “işe devam kredisi”ne, “çek kredisi”nden "vergi ve SGK prim ertelemeleri"ne kadar birçok destek sıkıntılara çare oldu.
Konuttaki faiz indirimine dikkat çekti:
- Sektör tıkanmıştı, faiz indirimi ile birlikte hareketlenme yaşandı. Kısacası devletimizin ve hükümetimizin sunduğu destek paketleri ile hızlı geri dönüşler aldık.
Önümüzdeki dönemin yeni parametrelerinin “güven ve tedarik zinciri” kavramlarının olacağına vurgu yaptı:
-Bugüne kadar ölçek ekonomisini konuşurken bugün “ulaşılabilirlik ve tedarik zinciri”nin kopmamasını konuşuyoruz.
Bu konuda şu mesajı verdi:
- Bu sürecin kazananları, muhataplarına güven veren ülkeler olacak.
Rating kuruluşları, ülkelerin risk primini gösteren CDS oranları dünyaya Türk ekonomisinin “güven kaybı” yaşadığı imajını veriyor.
Bu imaja rağmen Türkiye’nin tedarikte “güven” yaratma şansı oldukça yüksek değil mi?
İthalatta ek vergiler kalıcı olursa biz de sesimizi duyururuz
DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak’a ithalatta gündeme gelen ek vergileri sorduk:
- Hükümet, art arda listeler yayınlayarak birçok ürünün ithalatında ek vergiyi gündeme getirdi. Listelerde hammadde ve ara mal niteliği taşıyan ürünler de var. Üyelerinizden bu konuda şikayetler alıyor musunuz?
Olpak, şu yanıtı verdi:
- Öncelikle ülkemizdeki üretimi olumsuz etkileyen ürünler de söz konusu listelerde yer aldığında konuyu Ticaret Bakanlığımıza iletiyoruz. Bu şekilde listelerde düzeltmeler yapılabiliyor.
Ardından ekledi:
- Zaten ithalata getirilen ek vergiler geçici uygulama olarak devreye giriyor. O listelerin kalıcı olacağını sanmıyoruz. Eğer Deprem Vergisi gibi kalıcı hale gelirse, biz de sesimizi yükseltiriz. Bunu sesimizin tonu anlamında söylemiyorum. Sadece talepleri iletmeyi kastediyorum.
Yerel parayla dış ticaret, arı kovanına çomak sokmak gibi
DEİK Başkanı Nail Olpak, sorular üzerine yerel paralarla dış ticaret adımını şöyle değerlendirdi:
- Yerel paralarla dış ticaret yapmaya yönelmek, bir anlamda arı kovanına çomak sokmaya benziyor. Çünkü, dünyadaki referans para birimine karşı bir adım atmış oluyorsunuz.
Yerel parayla ticaretin özendirilmesine yönelik stratejileri konu alan 5 ayrı buluşma gerçekleştirdiklerini belirtti:
- Çin ve Rusya ile yerel para bazlı ticaret, ancak birbirine denk gelen bölümü için olabilir. Yerel para ile ticaretten ben ümitliyim. Ancak, kademe kademe yol almak gerekiyor.
1 trilyon Euro’luk ‘yeşil yaşam’ gündeme geliyor
DEİK Başkanı Nail Olpak, önümüzdeki dönemde dış ticarette gündeme gelecek önemli konu başlıklarından birine işaret etti:
- Avrupa Birliği (AB) yeşil yaşam olarak da değerlendirebileceğimiz “European Green Deal” için takvim belirleyecek. AB ülkelerine ihracatta “yeşil standartlar” devreye girecek.
AB’nin “European Green Deal” için 1 trilyon Euro’luk bütçeyi ortaya koymasının söz konusu olacağını belirtti:
- Ticaret Bakanlığımız bu konu üzerinde çalışıyor. Türk iş dünyası olarak da en hızlı şekilde hazırlanıp, üretimin her alanında “yeşil standartlar”ı yakalamalıyız.