Gündüz bakım merkezleri aybaşı devrede
Bu merkezler; engellisine bakan ‘adanmış hayatlara bir nefes’ olması amacıyla oluşturuldu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 75 ilde bulunan Gündüz Bakım Merkezlerinin 1 Temmuz’dan itibaren faaliyetlerine yeniden başlayacağını söylüyor.
Selçuk; “engellisine evde bakmakta olan ailelerin kendilerine daha çok zaman ayırmalarını sağlayarak rahatlatılması, engellimizin de sosyal hayata daha aktif katılması temel amacımız” görüşünde ve son derece haklı… Zira bizler sosyal mesafe derken, engellilerimiz sosyal dışlanmışlık kıskacındaydı.
Bu merkezler, 2 yıl önce kuruldu ve 75 ilimizde sayıları 125’e ulaştı. Peki, neden önemli? Çünkü bu merkezlerde engelliler için tarımsal rehabilitasyon, iş uğraşı, müzik, resim atölyesi çalışmalarıyla sportif faaliyetler, tiyatro, halk oyunları, drama, ebru ve benzeri aktiviteler var.
OECD-AB ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşuyor. Yani dünyada 1 milyar engelli var. Bu yüzden, dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye’de ise Ulusal Engelli Veri Tabanı’na göre engelli birey sayısı 1.559.222. (Ancak resmi olmayan verilere göre %13 düzeyinde, 9 milyon civarında…
Engellilerin %27’si 0-21 yaş, %36’sı 22- 49 yaş, %37’siyse 50-64 yaş arasında… AB’de %29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında iken Türkiye’de bu oran %77,1 gibi rekor düzeyde…
HER BİRİMİZ ENGELLİ ADAYI DEĞİL MİYİZ?
Korona ile her birimiz geçici süre seyahat engelli olduk. “Evde Kal Türkiye” derken, zaten sosyal dışlanmışlık yüzünden evde bırakılan engelli yurttaşlarımızın halini daha iyi anladık.
Gündüz Bakım Evleri, bana göre bakanlığın başardığı en hayırlı işlerden biridir ve engelli kardeşlerimizi sosyal hayata katma yolunda çoğaltılması gereken örnektir.