Gri gergedanların ve siyah kuğuların dönemi başladı

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Hazır olun, gri gergedanların, siyah kuğuların ve beyaz fillerin dönemi başlıyor. Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk bir haftası geleceğin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları veriyor.

Şu anda hiçbir belirti ya da işaret vermeyen, yani gerçekleşme ihtimalleri çok düşük olan ama gerçekleştiklerinde muazzam bir etki yaratacak olan olaylar ortaya çıkabilir. Biz bunlara “siyah kuğu” diyoruz. Ya da gerçekleşme olasılığı yüksek olan ve gerçekleştiğinde yüksek etki yapacak olan ancak ihmal edilmiş bazı riskler bizi bekliyor. Bunlara ise “gri gergedan” diyoruz. Bir de geçmişte işe yarar olan ama Trump döneminde zarar getirecek olan varlıklar ve ilişkiler var. Onlara da “beyaz fil” deniyor.

JP Morgan gibi finans devleri, Trump yönetiminin olası etkilerini analiz etmek için "savaş odası" kurmaya başladı. "Savaş odası" dedikleri, genellikle bir kriz durumu veya önemli bir olayla başa çıkmak için oluşturulan, sürekli çalışan ve durumu takip eden bir ekip odasıdır. Bu tür odalar, özellikle büyük şirketlerde ya da hükümetlerde, hızlı kararlar almak ve çeşitli stratejileri geliştirmek ve yönetmek için kullanılır.  

Bence her şirket, JP Morgan’ın yaptığı gibi bir savaş odası kurmasa bile süreci yakından izleyip aksiyonları belirleyecek bir tür olay yönetimi ve kriz çözümü ekibi oluşturmalıdır. Trump dönemiyle birlikte karşılaşılacak zorluklarla başa çıkabilmek, iş sürekliliğini sağlamak, zararı en aza indirmek ve fırsatları değerlendirebilmek için sürekli hazırlıklı olmak gerekecektir.

Trump’ın ikinci başkanlığı yani ustalık dönemi öncekinden daha zorlu geçebilir. Trump’ın Dünya Ekonomik Forumu’nda bir zamanlar kavga ettiği “Davosçulara” online seslendiği konuşmasında birkaç başlık dikkat çekiciydi: Dedi ki;

Faiz oranları derhal düşmeli. 

Euro/dolar kuru hemen Euro lehine yükseldi. Dediğini yapar ve Fed faiz indirimini hızlandırabilirse, borçlanma maliyetleri düşer, yakın zamana kadar 1’in altına ineceği konuşulan Euro/dolar paritesi 1,10’lara doğru gidebilir. Bizdeki çoğu firmayı mutlu edecek ve Eurocu ekonomimizi olumlu etkileyecek bir gelişme olabilir.

Savaşın bitmesi için petrol fiyatları düşmeli. 

Bu sözlerinin hemen ardından petrol fiyatları geriledi. Umarız sözünü tutar, petrol ihracatçısı ülkeleri düşüşe “ikna” eder. İçinden geçtiğimiz şu zor ekonomik dönemde düşük enerji maliyetine gerçekten çok ihtiyacımız var.

Ekonomik kaosun üstesinden geleceğiz.

Aslında neyi kastettiğini bilmiyoruz çünkü şu anda Amerikan ekonomisi öyle kaos görüntüsü veren bir ekonomi değil. İşsizlik, büyüme ve enflasyon gibi göstergeler itibariyle bence iyi bir konumda. Ama “kaos var” deyip çözmek için gümrük tarifelerini artırırsa o zaman ortalık karışır. Ticaret savaşı başlar, ABD’de ve diğer ülkelerde enflasyon artar. Düşük faiz hayal olur.

ABD’yi imalatın süper gücü ve dünyanın yapay zekâ başkenti yapacağım. 
Bu taahhüdünü gerçekleştirmek için “zor kullanarak” dışarıdan sermaye çekmeyi ve ABD’li yatırımcıların ülke içinde yatırım yapmalarını özendirmeyi hedefliyor. Bu, dünyadaki yabancı doğrudan sermaye hareketini olumsuz etkileyecektir, bizim gibi ekonomilere akan kaynakları zayıflatacaktır.

Yakın zamanda Putin ile görüşeceğim. Savaşı bitirmeye zorlayacağım. 
Yaparsa dünya barışı için olumlu bir adım olur. Nobel Barış Ödülü’nü alır mı bilmiyorum ama yıllarca süren Ukrayna savaşını durduran adam olarak tarihe geçer. Ama Rusya ile flörtü Çin’e karşı ortak “tavır” almaya dönerse dünya yeni gerginliklere ve Çin’in karşı adımlarına sahne olur. Çin, Tayvan’a müdahale eder mi bilmiyorum ama Çin denizinin ısınacağı kesindir.

NATO müttefikleri savunma harcamalarını artırmalı. 

Ucu bize de dokunan bir öneri. Belçika, Kanada, Hırvatistan, Lüksemburg, İtalya, Portekiz, Slovenya ve İspanya dışında kalan üyelerin önemli bir bölümü şu anda GSYH’lerinin yüzde 2’sinden fazlasını savunmaya ayırma hedefini tutturuyorlar. Biz en fazla savunma harcaması yapan ilk beş üye arasında yer alıyoruz. Bu rakamın daha da artacak olması bizim için önemli bir yük olacaktır.

Avrupa ne yapacak?

Hepsi bu kadar değil; Trump’ın başka planları da var. İklim anlaşmasından çekilmesi; Dünya Sağlık Örgütü’nü terk etmesi gibi adımlar önemli ama asıl kritik olan Avrupa ile ilişkileri nasıl yöneteceği. “Trump tedirginliği”ni Avrupa’nın lokomotif ülkeleri Almanya ve Fransa liderlerinin geçen haftaki açıklamalarından net bir şekilde görebiliyoruz. 

Almanya Başbakanı Scholz, “Trump bir sınav olacak” diyerek alacakları önlemleri gözden geçireceklerini söylüyor. Yani onlar da durumu “savaş odası”nda anlık olarak izleyip değerlendirecekler. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise “Egemenliğimizi korumak artık daha önemli” diyerek olağanüstü hal sinyalleri veriyor. ABD ile sert bir ticaret ve yatırım savaşına hazırlanıyorlar. “Otomobil, çelik ve kimyaya destek hayati önemde” diyerek korumacı adımların adresini gösteriyor. “Yapay zekada lider olmalıyız” diyerek Trump’ın başlattığı yapay zeka atağına meydan okuyorlar. “Savunmaya yatırım yapmalıyız” sözleriyle de ABD desteği olmadan askeri anlamda ayakta kalabilmeleri gerektiğini vurguluyorlar.

“ABD hapşırırsa dünya nezle olur. Biz ise grip oluyoruz.”-- 

Bu söz, mevcut risklerin ciddiyetini özetliyor. 

Siyah kuğular yıkıcı olabilir, ama gri gergedanlar daha tehlikelidir. Çünkü siyah kuğular aslında gri gergedanların evrim geçirmiş halidir. 2008 krizinin alametleri 2006 ve 2007’de vardı. 11 Eylül’e götüren olaylar da 10 Eylül’de gerçekleşmedi, El Kaide 10 Eylül’de kurulmadı. Kovid-19 pandemisi de aslında bir “gri gergedan”dı. Çünkü vebadan başlayıp İspanyol gribine, Ebola’dan SARS’a kadar birçok salgın nedeniyle bu tür bir enfeksiyon riskinden haberdardık; ama başımıza geleceğine inanmıyorduk. 

Büyük tehditler, önceden fark edilip önlem alınmadığında çok daha yıkıcı olabilir. Ticaret savaşları ve gümrük tarifeleri gibi gri gergedanları, şimdiden hesaplamalı ve stratejik önlemler almalıyız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar