Gözler Para Politikası Kurulu’nda
Sakin geçen ilk 15 günün ardından, yeni yılın ilk stres testini bu hafta yaşayacağız. Perşembe günü Para Politikası Kurulu (PPK) yılın ilk faiz kararını açıklayacak. Hafta boyunca bütçe gerçekleşmeleri, konut fiyatları ve tüketici güven endeksi gibi önemli başka veriler de açıklanacak. Dışarıda ise, Almanya ve Euro Bölgesi enflasyonu ve Çin’in 2021 büyüme hızı verileri öne çıkacak.
Geçen hafta açıklanan inşaat maliyet endeksinin ardından bu hafta salı günü TCMB, kasım ayı konut fiyat endeksini duyuracak. Kasımda inşaat maliyet endeksi, önceki aya göre yüzde 8, önceki yıla göre yüzde 48,9 artarak 348,5 değerine ulaşmıştı. Konut fiyatlarında da buna yakın artış oranları görebiliriz. 2018 başından bu yana iki katına çıkan konut fiyatlarında artış devam edecek. Diğer taraftan mevduat faizlerinin reel olarak negatif olması da konutu son yıllara kıyasla daha tercih edilen bir yatırım aracı haline getiriyor.
PPK’nın kararı ne olacak?
Haftanın en çok beklenen haberi, perşembe öğleden sonra gelecek olan faiz kararı. Eylül-Aralık döneminde yüzde 19’dan yüzde 14’e çekildi. Eylül’den sonra politika faizi 5 puan indirilirken, enflasyonda 16 puanlık artış oldu. Eylül ayına kadar yapılan tüm açıklamalarda enflasyon ve sıkı para politikası vurgusu yapan TCMB, son aylarda bu ikisine karşı tutumunu değiştirdi. Kasım ve aralık aylarında dövizde yaşanan sıçrama ve 21 Aralık’tan itibaren gözlenen gevşeme sürecinde, eylül ayından bu yana sergilenen tutumun değiştiğine dair bir işaret yok. Hiçbir yetkiliden “enflasyon ile sıkı para politikası yoluyla mücadele edeceğiz” temalı bir açıklama da gelmedi. Diğer taraftan geçen cuma açıklanan piyasa katılımcıları anketine katılanlar yeni bir indirim beklemiyor.
Tüketici güveni kura duyarlı
Cuma sabahı ocak ayı tüketici güven endeksi açıklanacak. Yakın zamandaki en yüksek değerini 86,7 ile eski TCMB Başkanı Naci Ağbal döneminde alan tüketici güveni, izleyen sekiz ayın altısında düştü. Kasımda 71,1 ile rekor düşük seviyede olan endekste, ocak verisinin daha düşük gelmesine de yüksek gelmesine de zemin hazırlayan bir dizi faktör var. Yapılan zamlar ve son 20 yılın rekorunu kıran enflasyon endeksi aşağı çekici bir etkiye sahip. Karşı taraftan ücret artışları ve döviz kurlarında düşen tansiyon ise endeksi yukarı çekici bir etki barındırıyor. Bunlardan hangisi daha ağır basarsa hareket o yönde olacaktır. Ancak tüketici güvenin bu dönemde dövizdeki düşüşe karşı daha duyarlı olması mümkün. Bu nedenle endekste hafif bir yükseliş görebiliriz.