Göstermelik protestoya devam, tabii ki ticarete de...
İsrail devlet terörü uyguluyor mu, uyguluyor; buna itiraz eden neredeyse yok zaten. Dünya ayakta, protestolar da devam ediyor. Ama her şey adabında olmalı. Bizde parasını verip satın aldığın kolayı dökerek, oturmuş kahvesini içenlere sataşarak, hatta onlara fiziki müdahalede bulunarak İsrail’i protesto ettiğini sanan bir kesim var.
Gerçi satın aldığı bir ürünü dökerek protesto eylemine katkı verdiğini sanan birinde zeka da pek aranmaz ya... Kaldı ki para verip aldığı, sonra da döktüğü ürünün İsrail’le ilgisi de yok.
Ama bazıları protestolarına “Tamam o ürün İsrail’in değil ama o ürünü üreten şirket İsrail’e destek veriyor” diyerek kılıf bulmaya çalışıyor.
Bakın hele! Almanların dünyaca ünlü otomotiv devi Mercedes de İsrail’e destek çıktı, hem de parasal destek. N’oldu, siyasetçiler ve üst düzey bürokratlar Mercedes’e binmeyi bir anda bıraktı, değil mi! Onları da protesto etsenize, savunmasız insanları taciz etmek, onlara saldırmak kolay.
Bu ticaret ne?
İsrail'e destek olanları kınıyor, protesto ediyor, kimi zaman ölçüyü de kaçırıyorsunuz. Bunları aslında iyi niyetle ve o vahşetin durmasına katkıda bulunabilmek amacıyla yapıyorsunuz.
İyi de o vahşeti sürdürenlere malzeme tedarik eden ülkeler arasında Türkiye de varsa, ki var, ne olacak?
Savaş başladı diye Türkiye’nin İsrail’le ticareti durmamış ki.
İsrail'e savaşın sürdüğü ekim ayında 328.4 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Ekim ayında bu ülkeden gerçekleştirdiğimiz ithalat da 79.6 milyon dolar olmuş.
On ayın toplam tutarını da verelim. Türkiye ocak-ekim döneminde İsrail’e 4 milyar 479 milyon dolarlık ihracat yapmış, bu ülkeden 1 milyar 399 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştirmiş.
Hem de bakın en çok sattığımız ürün demir çelik. On aydaki yaklaşık 4.5 milyar dolarlık ihracatın 630 milyon dolarını demir çelik oluşturuyor.
Ticaret tabii ki durmaz
Bu söylediklerimden “Türkiye İsrail ile ticareti durdurmalı” gibi bir anlam çıkmaz. Ayrıca Türkiye böyle bir adım da atamaz, atmamalı da zaten.
Türkiye savaşın tarafı değil. Kaldı ki Türkiye ile İsrail arasında doğrudan ihtilaf konusu olan Mavi Marmara gibi bir olay yaşandığında bile ticaret durmadı.
Hem kendimizi dev aynasında görmeyelim. Ne yani İsrail’e ticaret ambargosu uygulasak ne olacak ki? İsrail bizden aldıklarını başka ülkelerden temin edemeyecek mi yani?
ABD gibi bir ülke geçmişte Türkiye’ye bazı mallar için ambargo uyguladığında ne olmuştu ki tüm dünyada çok büyük bir lobisi ve destekçisi olan İsrail’e Türkiye ve bazı ülkeler ambargo uygulasa ne olacak?
Kendimize zarar veriyoruz
Bizde dış politika, ne yazık ki iç siyaset gözetilerek yapılıyor. Diplomasi nedir, unutuldu. Tüm mesajlar, “yurt dışında nasıl bir etki doğurur, Türkiye’yi zora sokar mı” diye düşünülmeden “seçmeni nasıl etkiler” yaklaşımıyla veriliyor.
Üstelik bu açıklamaların bir kısmı yurt dışında yapılıyor. Ama yurt dışıyla hiç ilgisi yok! Varsa yoksa iç siyaset ve oy hesapları.
İsrail konusunda da kola döken, kahve içen vatandaşı taciz eden kesim işte bundan cesaret alıyor. Market rafları taranıp “Şunu almayın, bunu tüketmeyin” gibi çoğu da yanlış olan bilgiler paylaşılıyor.
Toplum zaten bölüneceği kadar bölünmüş; şimdi bir de “İsrail'i kınayan-kınamayan” gibi bir bölünmeye daha gidiliyor.