Göç çıkmazı

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Göç meselesi Avrupa Birliği'nin üzerine kurulduğu değerleri sarsar hale geldi.

Örnek çok;

- İsveç göçle mücadelede çareyi "kesenin ağzında açmakta" bulmuş gibi; ülkelerine dönecek göçmenlere 30 bin Euro ödenmesine ilişkin bir düzenleme geçirdi İsveç hükümeti.

- Hollanda sığınmacı meselesiyle başa çıkabilmek için "acil durum ilan etmenin" eşiğinde; Acil durum çerçevesinde Hollanda'ya süresiz sığınma izni sona erecek, suçlu yabancıların sınır dışı edilmeleri kolaylaştırılacak ve aile birleşimine sınır getirilecek.

- Fransa'nın parlamentodaki sağcı partilerin oylarıyla geçen yıl çıkan göç yasasının ilk etkileri görülmeye başlandı bile; Fransa'da oturum izni talebinde bulunan yabancıların "cumhuriyet değerlerine saygı duymaları" gibi son derece muğlak şartlar getiren yeni yasa çerçevesinde, artık yabancıların oturum izinlerini iptal etmek de, sınır dışı edebilmek de daha kolay hale geldi.

Schengen'i tartışmaya açıldı

- Avrupa'daki göçmen karşıtı adımlar, AB'nin üstüne kurulduğu değerlerden biri olan "serbest dolaşımı" tehdit eder hale geldi. Daha önce bazı AB ülkeleri ya COVID-19 pandemisini ya da terör tehdidini öne sürerek, Schengen serbest dolaşım bölgesindeki iç sınırlarında yeniden "geçici" kontroller kurmuşlardı. Ancak bu kez AB'nin "dinamosu" olan Almanya, bu kez "yasadışı göçle mücadele" gerekçesiyle kendi sınırlarında kontrolü geri getireceğini açıkladı. Şimdilik "geçici" gibi görünse de, Almanya'nın attığı bu adımın "kalıcı" olacağı, Schengen'in giderek daha da silikleşeceğini düşünüp, AB projesi için endişelenenler çok Avrupa'da.
Almanya'nın daha da ileri gideceğine ilişkin işaretler de var; Almanya’nın göçten sorumlu komiseri ve ülkedeki koalisyonun hükümetinin küçük ortağı FDP üyesi Joachim Stamp, İngiltere'nin "şimdilik" vazgeçtiği "göçmenler Ruanda'ya" planının Almanya tarafından uygulanabileceğini söyledi.
- Brexit'le AB'den çıkan İngiltere'de de durum eski ortaklarından pek farklı değil; Son seçimlerde iktidara gelen İşçi Partisi ise şimdilik bir önceki muhafazakâr hükümetin "göçmenler Ruanda'ya" planını durdurmuş görünüyor. Ancak İngiltere'de de aşırı sağ hareket yükselişte. Göç karşıtı söylemle tabanını genişleten İngiltere'deki Nigel Farage liderliğindeki Reform UK hareketi "dişlerini" bu ülkede seçimlerden hemen sonra yaşanan göçmen karşıtı olaylarla gösterdi bile.

İran'da Afganlar karşı teyakkuzda

Göç meselesi sadece Avrupa'da değil, Türkiye'nin hemen doğusundaki İran'da da ciddi bir mesele; İran hükümeti, ülkede bulunan yaklaşık iki milyon Afganistan vatandaşı göçmenin altı ay içinde sınır dışı edileceğine açıkladı. İran'ın zaman zaman uyguladığı Afgan sığınmacıları otobüslerle taşıyıp, Türkiye sınırına bırakma yöntemi göz önüne alındığında, Ankara'nın ciddi ciddi önlem almasını gerektirecek bir durum var ortada.

Türkiye'de hükümet ve muhalefet karşı karşıya

Üstelik bir de bu duruma Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göç konusunda yaptığı açıklamaların toplumda yarattığı tartışmayı da eklemek gerek. Erdoğan'ın geçen yıl New York ziyareti sırasında katıldığı bir toplantıda kullandığı "Bizim mültecilere bakışımız çok çok olumlu ama ülkemizdeki ana muhalefet partisi çok acımasız" sözleri bugünlerde sosyal medyada en çok paylaşılan unsurlardan biri haline geldi.

Erdoğan'ın sözlerinin bir yıl sonra yeniden dolaşıma sokulmasında ana muhalefet partisinin kritik isimlerinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun geçen hafta göç meselesi konusunda yaptığı çıkış etkili oldu. İmamoğlu, Strazburg'da katıldığı Avrupa Konseyi toplantısında Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada aynen şu ifadeleri kullandı;

"Düzensiz göç ve mülteci sorununun AB dışındaki ülkelere aktarılması ve Türkiye gibi, Avrupa sınırı dışındaki ülkelerde tutulmaya çalışılması, kalıcı bir politika haline gelmeye başlamıştır. Bu konuda sergilenen tutum, küresel bir sorunu çözme arayışından ziyade, bu yükü belirli ülkelerin sırtına yükleme anlayışına dayanmaktadır. Daha da açık ifade etmem gerekirse, ‘Bu konuda Türkiye duvar olsun. Oradan geçmesin de ne olursa olsun’ politikası hem Türkiye’ye hem de insani açıdan mültecilere büyük bir haksızlıktır.”
Göç ve sığınmacı meselesi sadece Avrupa'nın değil, Türkiye'nin de siyasi geleceğini, yönelimlerini etkilemeye aday...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İki kritik tarih 21 Ekim 2024