Globaller hep bizi mi alacak, biz de gidip aldık

TÜRKİYE İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Yönetim Kurulu Başkanı ve Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, sektördeki son 10 yıllık değişimi düşündü:

- 15 yerli ilaç firmasını global şirketler gelip satın aldı.

Abdi İbrahim İlaç’ın 108 yıllık şirket olduğunu, kendisinin 3’üncü kuşağı temsilen yönetime liderlik yaptığını dikkate aldı:

- 5 yıl önce önümüze koyduğumuz hedefler arasında dış pazarlarda büyüme de vardı. Dış pazarlarda büyüme sadece ihracatla yeterli olmuyor.

Dış pazarlarda büyüme hedefine şu planı da ekledi:

- Yurt dışında bir ilaç şirketi alacağız ya da ortak olacağız.

Bu hedefine uygun fırsat 23 Eylül 2019’da önüne geldi. İsviçreli Om Pharma ve şirketin sahibi olan Vifor Pharma’yı uzun yıllar yönettikten sonra emekliye ayrılan yakın dostu aradı:

- Vifor Pharma, Om Pharma’yı satacak. Gel birlikte alalım.

Barut, teklif üzerine hafızasını yokladı:

- Om Pharma ile 24, Vifor Pharma ile 30 yılı aşkın süredir çalışıyoruz. İki şirketi de gayet iyi biliyorum.

Teklife sıcak baktığını bildirdi, 23 Ocak 2020’de masaya oturuldu. Satın almayı gerçekleştirmek üzere kurulan Optimus Holding’te Abdi İbrahim de ortak olarak yer aldı.

Optimus Holding, Om Pharma’ya en yüksek teklifi verdi:

- 500 milyon İsviçre Frangı (4.2 milyar lira).

Satın alma işlemi gerçekleşirken Abdi İbrahim, Optimus Holding üzerinden Om Pharma’nın yüzde 28.5 hissesine 142.5 milyon İsviçre Frangı (1.2 milyar lira) bedelle sahip oldu.

Nezih Barut, Dünya’nın YouTube kanalındaki sohbetimizde konuya şöyle girdi:

- Global ilaç devleri hep gelip bizi mi alacaklar? Abdi İbrahim olarak tersine bir adım attık. İsviçreli Om Pharma’ya stratejik ortak olarak girdik.

Ortaklık konusuna İsviçre Hükümeti’nin bakışını, yaklaşımını merak ettim, yanıtladı:

- Başlangıçta biz de özellikle kamuoyunun nasıl bakacağını merak ettik. İsviçre Hükümeti de, kamuoyu da olumlu yaklaştı. İsviçre devlet televizyonunda Abdi İbrahim bu vesileyle haber oldu.

Om Pharma’ya ortaklığın Abdi İbrahim’e getireceği yeni açılımların ilk işaretlerini aldıklarını bildirdi:

-Om Pharma’nın Güney Amerika ülkelerindeki temsilcileri, “Abdi İbrahim’in ürünlerini de pazarlamak isteriz” diye bizi aradı. Böylece Güney Amerika ülkelerinin kapısı Om Pharma üzerinden Abdi İbrahim’e de açılmış olacak.

Ardından şu noktanın altını özellikle çizdi:

-İsviçre’deki ortaklık, ülkemizde yatırımları ihmal edeceğimiz gibi algı yaratmasın. Ülkemize borcumuz var ve onu yatırımlarla, üretimle ödüyoruz. Yatırımlarımızı da kesmiyoruz.

Sonra şu mesajı verdi:

- Yurt dışında şirket alımı konusunda ilerde başka adımlarımız da olabilir.

Abdi İbrahim’in İsviçreli Om Pharma’ya ortaklığı COVID-19’un yarattığı sıkıntılı havaya karşı “ilaç gibi” geldi değil mi?

150 milyon dolarlık yeni yatırım yapıyoruz

ABDİ İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, İsviçreli Om Pharma’ya ortak olmalarının ardından şu yorumları duyduğunu belirtti:

- "Abdi İbrahim de artık yatırımlarını yurt dışına yapıyor. Türkiye’de yatırımlarını kesecek” gibi düşünenler, yorum yapanlar var. Asla böyle bir durum olmayacak. Ülkemize yatırım borcumuzu ödemeye devam edeceğiz.

İstanbul Esenyturt’taki Abdi İbrahim kompleksine yeni yatırıma başladıklarını bildirdi:

- 150 milyon dolarlık yatırımla enjektabl ürünlerin üretimine girmeye hazırlanıyoruz. Esenyurt'daki alanımız bu yatırımla dolacak. İlerde yeni yatırım gündeme geldiğinde duruma bakacağız.

Yeni molekül geliştirelim

ABDİ İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, Türk ilaç sektörünün yeni molekül geliştirme konusuna odaklanması gerektiğini vurguladı:

- COVID-19 süreciyle birlikte hammadde, aktif maddeyi Türkiye'de üretme konusu çok gündeme geldi. Ancak, bu konuda bir karar vermeliyiz. Aktif madde üretimine mi yoğunlaşalım, yeni molekül mü geliştirelim?

Ardından kendi yaklaşımını ortaya koydu:

- Türk ilaç sektörü sıfırdan bir molekül geliştirse, müthiş bir sıçrama yaşar. Bence bazı şirketler bir araya gelmeli, devletimizin de desteğiyle molekül geliştirmeye ağırlık vermeli.

Küreselleşme yerine ‘adalaşma' geliyor

ABD’de kuruluşu 1926’ya uzanan "strateji ve operasyon yönetimi" danışmanlığı hizmetiyle öne çıkan A.T. Kearney, 2009’da ofis açtığı Türkiye’de geçen yıl büyüme adımı attı.

Türkiye Direktörü olarak da Onur Okutur’u seçti. Okutur’la Kearney’in son araştırmalarını konuştuk. Türkiye’nin değişen küresel değer zincirinde başarısını sağlayacak yol haritası üzerinde çalıştıklarını belirtti:

- Araştırmamıza göre Çin'den Türkiye'ye 12 milyar dolarlık bir tedarik kayışı olacak.

Bir Alman otomotiv grubundan örnek verdi:

- Alman otomotiv grubu, tedarikte Çin'in payını yüzde 50'ye düşürme kararı aldı. Yüzde 20 Türkiye'ye, yüzde 20 Polonya'ya, yüzde 10 da Bulgaristan'a kayış olacak.

Ardından yeni trend üzerinde durdu:

- Birleşme ve satın almalar, küreselleşmenin yerini alan "adalaşma” eğilimine ayak uydurmak ve daha dayanıklı, daha esnek tedarik zincirleri yaratmak için kullanılacak.

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelisde Dünya YouTube kanalındaki sohbetimizde tedarik merkezleriyle ilgili şu mesajı verdi:

- Tedarikte "bölgeselleşme” gündeme gelecek...

"Adalaşma" ya da "bölgeselleşme"...

Bu gelişme Türkiye’ye yeni kapılar açacak...