“Girişimcilik göçmenin dezavantajını avantaja dönüştürüyor”
AK Parti İstanbul Milletvekili, İMRA Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın, “Mülteci girişimcilerin yüzde 78’i 28 ile 40 yaş arasında. En büyük sıkıntı yasal prosedürleri bilmemeleri, dile yatkınlıklarının olmaması” diyor. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Hakan Yurdakul ise, “Girişimcilikte Türk ve Suriyeliler arasında hiçbir ayrım yok” yorumunu yapıyor.
TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve ICMPD (Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi) tarafından AB’den sağlanan 26.4 milyon euro destekle hayata geçirilen ENHANCER (Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi Projesi), Türkiye’de geçici koruma altında olan Suriyeli mültecilerin girişimcilik ekosistemine dahil olmasını ve yerel toplumun sahip olduğu girişimcilik potansiyelini artırmayı hedefliyor.
Projenin hedefleri ve kapsamının değerlendirildiği oturum serisi, “Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin İnovasyon ve Teknoloji Politikaları Çerçevesinde Ev Sahibi Toplulukları ve Mültecileri Desteklemek” başlıklı panelle devam etti. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın üstlendiği panelde konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili, İMRA Uluslararası Göç ve Mülteciler Derneği Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Hakan Yurdakul'un konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“Devletimiz girişimci olmak isteyen göçmenlere son derece açık davranıyor”
● AK Parti İstanbul Milletvekili, İMRA Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın: “Göçmen zaten zor koşullardan kaçarak geliyor. Geldiklerinde her bakımdan dezavantajlı konumda oluyorlar. Dil açısından, eğitim açısından farklı kültürlere sahip olma açısından bir dezavantaj söz konusu oluyor. Bu dezavantajı avantaja dönüştürebilecekleri yer kendi işlerini kurmak. İstanbul’da 350 göçmen girişimci ile yaptığımız araştırmaya göre, mülteci girişimcilerin yüzde 78’i 28 ile 40 yaş arasında. En büyük sıkıntı yasal prosedürleri bilmemeleri, dile yatkınlıklarının olmaması. Bilgi ve becerilerinin gittikleri ülkenin bilgi ve becerisine uyum sağlayamaması. Girişimci olmak isteyen mültecilerin öncelikle paraya ihtiyaçları var. Kaçarken getirdikleri sermayelerini teslim etmek için aile fertlerinden birini seçiyorlar. Dile yatkınlığı olan daha çok genç bireye teslim ediyorlar. Bu bireyler de 23 ile 40 yaş arasında üniversite ya da lise mezunu. Iraklı, Filistinli ya da Orta Asya’dan gelenlerle birlikte girişimci oluyorlar. Yani işlerini kendileri gibi mültecilerle kuruyorlar. Araştırmaya dahil olan Suriyelilerin yüzde 13’ü iyi Türkçe bilirken, yüzde 60’ı orta düzeyde Türkçe biliyor. Suriyeli girişimcilerin çoğunluğu genelde küçük bakkaliye, kuaför ya da hazır giyim, tekstil gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Bir göçmen yerleşik hale geldikten sonra, başvurundan ödediği vergilere kadar bir Türk vatandaşı ile aynı süreci yaşıyor. Devletimiz bu anlamda girişimci olmak isteyen göçmenlere son derece açık davranıyor.”
“İnovasyon yapacak insanlar desteklenmeli”
● Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Hakan Yurdakul: “Bir ülkenin büyümesi küresel ekonomiye entegrasyonu ile mümkün. Küresel ticaret ve dış yatırımlar verilerine baktığımızda; Türkiye gelişmekte olan ekonomilerden çok gelişmiş ekonomilere benziyor. Bu durum Türkiye’yi ucuz hammadde, büyük bir pazar olma özelliği gibi birçok açıdan cazip kılıyor. Üretim ise ancak inovasyon yapmakla mümkün. Bu nedenle inovasyon yapacak insanları desteklemek gerekiyor. Girişimcilikte Türk ve Suriyeliler arasında hiçbir ayrım yok. Türkiye’nin büyüme modelinde inovasyon ve teknolojinin önemli bir yeri var. Burada sadece kamu değil, özel sektörün de bakış açısı önem taşıyor.”