Girişimci zihinler yetişiyor
“Gençlerin sınırsız potansiyeline inanın” diyen Genç Başarı Eğitim Vakfı (GBEV), gençlerde ve çocuklarda girişimcilik bilincini ve davranış yapısını deneyimleterek geliştirme hedefiyle, iş dünyası ve eğitim arasında köprü rolü üstleniyor.
5 yaşından 30 yaşına kadar hem çocukların hem de gençlerin okul sonrası hayata hazırlanmaları için çalışan GBEV, üç temel konuya odaklanıyor. Girişimcilik, finansal okuryazarlık ve istihdam edilebilirlik becerilerini artırmak. Yani, özetle, gençlere 21.yüzyıl becerilerini kazandırmak.
GBEV bir süre önce Türkiye İş Bankası ile birlikte, fen liselerinde eğitim gören öğrencilerin teknoloji ve bilim odaklı iş fikirleri geliştirmelerine imkan tanımak; yaratıcılıklarını ve problem çözme yeteneklerini artırmalarına katkı sağlamak amacıyla Genç- BizzTech Projesi’ni hayata geçirdi. Bilim ve teknoloji tabanlı girişimciliği fen liselerine taşıyan projeyle öğrencilere bilim, teknoloji, finansal okuryazarlık ve girişimcilik becerilerini geliştirecekleri online eğitimler veriliyor. Mart ayında başlayan projeye Türkiye genelinde fen liselerinde öğrenimine devam eden 13-18 yaş aralığındaki 150 binden fazla öğrenci katılıyor. Öğrencilerin proje süresince elde edeceği kazanımlar, sadece akademik bilgileri açısından değil aynı zamanda ilerleyen süreçte iş dünyasındaki pratik deneyimleri ve kişisel gelişimleri açısından da önem taşıyor. Proje sonunda başarılı görülen öğrenciler, üniversite hayatına adım atmadan iş ve teknoloji dünyası liderlerinden mentorlük desteği alabilecek ve gerçekleştirdikleri projeleri hayata geçirme fırsatı yakalayacak.
Genç Başarı Eğitim Vakfı (GBEV) Genel Müdürü Seçil Yıldırım Çelebi ile GBEV’in çalışmalarını ve iş dünyasında pratik deneyim edinmenin gençlerin ve çocukların kişisel gelişimi açısından yarattığı faydayı konuştuk:
Amacımız gençleri kendi işlerini kurmaya teşvik etmek
“Her yaş grubuna ayrı programlar veya projeler geliştiriyoruz. Hepsinin odağında şu var; yaparak ve yaşayarak öğrenmek, deneyimleyerek öğrenmek. Girişimci zihin yapısını, 21. yüzyıl becerilerinin ne anlama geldiğini önce öğretmenlere anlatıyoruz. Program, MEB protokolüyle beraber yürüyor ve Türkiye’nin bütün illerinde uygulanıyor. Ardından öğretmenler bu bilgiyi alıp okullarda bir daha çağrıya çıkıyor. “Kendi girişimini kurmak isteyen genç var mı?” diye soruyorlar. Bu şekilde okullarda takımlar kuruluyor. Burada lise seviyesi olması şart, fakat lisenin içinde bir yaş sınırı yok. Takımlar öncelikle bir problem belirliyor. Ardından bu sorunu çözecek bir iş fikri geliştiriyorlar. Sonrasında görev dağılımı yapıyorlar. İnsan kaynakları, finans ve Ar-Ge departmanları gibi bir şirket yapılanmasını başlatıyorlar. Biz de bu süreçte onları hem eğitimlerle hem de mentorlükle destekliyoruz. Sistemin içindeki bir diğer adımları sermaye oluşturmak. Bunun için onlara tanıdığımız hisse senetleri var. Hisse senetlerini satmaya başlıyorlar ve buradan sermayelerini oluşturuyorlar. Bunların hepsi çok ciddi kurallara bağlı. Sonra bu sermaye ile belirledikleri soruna çözüm sunacak ürün ya da hizmeti geliştirmeye başlıyorlar. Bu süreç bir simülasyon, ya da sadece bir fikir değil, mutlaka üretmeleri lazım. Eğer elde ettikleri sermaye yetmezse, öğretmenleri, çevreleri hissedar oluyor. Sponsorluk arayışına geçebiliyorlar. Ardından bu ürün hayata geçiyor. İkinci faz ise bu ürünü satmak. Bir pazarlama stratejisi belirliyorlar. Haziranda ise bir Türkiye finali süreci var. Türkiye finaline tüm kurulan ekiplerden sadece 15 ekip seçiliyor. Türkiye finalinde farklı kategorilerde ödüller alıyorlar. Ardından Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmeye giden bir yolculuk başlıyor. 2019’dan bu yana Türkiye Avrupa’dan hödüllerle dönüyor. 2019 yılında bir Avrupa birinciliği geldi. Su yüzeyindeki katı atıkları toplayan bir filtre sistemi üreten gençlerimiz 41 ülkeden 30 bin girişimi geride bıraktılar. Hatta, ilk ürünlerini Kalamış Marina’ya sattılar. 2020’de ise kanser hastalarının kemoterapi süresinde yaşadığı problem nöropati rahatsızlığına karşı ürettikleri medikal eldiven ve çorapla Avrupa üçüncülüğü kazandılar.”
Gençler farkındalar ve sorunlara çözüm üretmeye çalışıyorlar
Gençleri sosyal medyaya kapılmış, iletişime kapalı bir grup olarak görmeyin. Onlar takip ediyorlar, farkındalar ve sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyorlar. Türkiye’de 19 milyon öğrenci var. Sadece lise bazında bakacak olursak bu rakam 6 milyon civarında. Programların sürdürülebilirliği ve özelikle dezavantajlı bölgelere erişim çalışmaları çok önemli. GençBizz çatısı altında GençBizz Girişimcilik zirvelerini başlattık. Sonuncusunu Van’da yaptık. Bu arada, genç kızların döngüsel ekonomi temelinde ve mühendislik alanında yetişmesini sağlayacak uluslararası bir program getiriyoruz.