GİG Ekonomisinin günümüzdeki durumu

Dr. Hakan OKAY
Dr. Hakan OKAY Helikopter Bakışı

İş dünyası, günümüzde yaşadığımız Covid Pandemisi döneminden çok daha önce, yeni bir iş yapış veya iş yaptırma modeli olan “GİG Ekonomisi”ni hayata geçirmişti.

Aslında tarih öncesine kadar dayanan bu sistemi kısaca tanımlamak gerekirse, önce sözcük anlamından başlamak daha doğru olacaktır.

GİG, İngilizce’de birkaç farklı anlama gelmektedir. İlki “Tek atlı araba”, ikincisi “Zıpkın” (Zıpkınla balık avlama), bir diğeri ise müzikal veya konserlerde kısa süreli olarak “Sahneye çıkma” anlamında kullanılmaktadır.

GİG sözcüğü günümüz iş dünyasında ise, bağımsız çalışanların veya kendi işinin sahibi olanların (Genellikle tek kişi çalışanların), oluşturdukları bir ekonomi modeli olarak tanımlanmaktadır. Yani bireyler veya şirketler arasında kısa vadeli, görev veya proje bazında işlerin yapılması ve bunun karşılığında yapılan ödemeleri kapsayan bir ekonomi olarak tanımlanmaktadır.

Yapmış olduğum literatür taramasında, bu kavramı iş dünyası için tanımlayan birçok yazar ve akademisyeni görmüş olmama rağmen, bu kavramı ilk olarak iş dünyası için kullanan bir isme rastlamadım. Ancak “Tek atlı araba”, “Zıpkınla balık avlama” ve “Kısa süreli sahneye çıkma” kavramlarını birleştirdiğimizde, sanki “Tek seferlik yapılan iş” kavramı tam olarak tanımlanmış oluyor. Şöyle açıklayabiliriz; kendi işini yürütmek için tek başına gayret eden bir girişimci, kendi arabasını çekmekte; bir iş olanağı bulduğunda onu zıpkınla avlar gibi nokta atışı yapmakta; sonunda da kısa süreli, yani uzun süreli bir sözleşme olmadan sahneye çıkarak, işini veya sanatını icra etmektedir. Gerçekten de son yıllarda bir iş veya bir davranış için bulunmuş en anlamlı tanım olduğunu ifade edebilirim.

Çok kısa olarak tanımlamak gerekirse, GİG ekonomisini “Talep üzerine çalışma” olarak ifade edebiliriz.

Peki, kimler birer GİG çalışanıdır?

Bilişimciler, yazılımcılar, proje yöneticileri, müzisyenler, sanat ve tasarımcılar, serbest muhasebeciler, eğitmenler, danışmanlar, inşaat işlerinde çalışanlar, medya ve iletişimciler, serbest metin yazarları, tercümanlar, rehberler, ulaşım hizmeti verenler, malzeme taşıyıcıları ve benzer işleri yapanlar GİG çalışanı olarak tanımlanabilir.

GİG çalışanları, şirketlerin kısa süre için yapmaları gereken işleri veya belirli zamanlarda yapılacak projeleri gerçekleştirebilmeleri için, ihtiyaç duydukları profesyonellerin yerini almakta, ancak iş veya proje tamamlandıktan sonra da aralarındaki iş bağlantısı sona ermektedir.

Bu anlamda işletmelerin ciddi bir boşluğunu dolduran GİG çalışanları, böylelikle kısa süreli bir iş veya proje için, işletmelerin tam zamanlı personelleri istihdam etme zorunluluğunu da ortadan kaldırarak, önemli bir maliyet avantajı sağlamaktadırlar. GİG ekonomisi aynı zamanda işletmelere ve GİG çalışanlarına esneklik sağlar, böylelikle zaman planlamalarını birlikte yapabilirler. Bir GİG çalışanı aynı süre içinde birden çok işletme için, farklı projelere destek verebilir. Hatta birden çok GİG çalışanı bir araya gelip, belirli bir iş veya proje üzerinde birlikte çalışabilirler.

GİG ekonomisine çift yönlü bir eğilim söz konusudur. Bir yanda şirketler bazı iş ve projeleri dış kaynak kullanarak (Outsourcing) gerçekleştirmek istemekte, diğer yanda ise beceri ve deneyimlerini bir kazanca dönüştürmek isteyen insanlar da kısa süreli çalışmayı arzu etmektedirler. Yıllarca iş dünyasında görev yapmış, erken yaşta emekliliğe hak kazanarak işten keyfi veya zorunlu olarak ayrılanlar, çocuk veya aile sahibi olan bazı kadınlar, iş yerinin kapanmasından dolayı yeni bir işyeri bulamayan profesyoneller, meslek olarak yaptığı iş gereği bir şirkette sürekli olarak istihdam edilmesi uygun olmayanlar, halen eğitim ve öğrenimi devam eden öğrenciler, yarı zamanlı çalışmayı veya kendi adına çalışarak daha esnek çalışma saatlerini tercih eden kişiler, GİG ekonomisinin “iş alan”, (GİG çalışanı) tarafını oluşturmaktadır.

GİG ekonomisinde işlerin daha verimli yapıldığı gözlemlenmektedir.

GİG çalışanı, ücret ve süreleri sözlü veya yazılı anlaşmalarla işverenle birlikte kendi belirlediği için, kendilerini kontrol ederek işleri yürütmeyi ve çalışmalarının verimliliğini sağlar. Dolayısıyla bu durum işin kaliteli gerçekleşmesini sağlar (1).

GİG ekonomisinde çalışanlar, yapılacak işi seçmede, işe giriş ve işten çıkışlarda ya da çalışılacak saatleri belirleme konusunda daha esnektirler. Bu sayede fayda potansiyelleri, verimlilikleri daha yüksektir (2). Çalışanlar işlerini yönetmelerini kendi kontrollerinde yaptıklarında ve çalışılacak sürelerini kendileri belirlediklerinde daha verimli çalışırlar. Aynı zamanda kazanacakları ücret konusunda da tatmin olurlar.

Bir diğer konu ise, bir GİG çalışanının aynı şirketten tekrar iş alabilmesi, işverenin diğer şirketlere olumlu referans verebilmesi ve yeni şirketlerle iş anlaşmaları yaparken daha deneyimli olması açısından, yüklenmiş olduğu iş veya projeyi yapabileceğinin en iyi kalitede olmasını sağlayacaktır.

Tüm bu avantajlara rağmen, günümüzde GİG ekonomisi ile ilgili aşağıdaki belirsizlikler de bulunmaktadır:

• GİG çalışanı hangi koşul ve şartlarda çalışacaktır? Tüm işin detayları belirlenmiş midir? Tarafların farklı algı ve beklentileri var mıdır?

• Kısa süreli yapılan iş veya proje nasıl kontrol edilecek? Kontrol kriterleri nelerdir?

• Ücret nasıl tespit edilecek? Sadece birkaç farklı GİG çalışanından ücret alarak karşılaştırma yapmak yeterli midir?

• Fatura düzenleyemeyen GİG çalışanı ile mevzuat gereği sürekli aynı işe gider pusulası düzenleyemeyen şirketler arasındaki belgelendirme nasıl yapılacak ve vergi nasıl belirlenecek?

• GİG çalışanının şirkette geçirdiği süre veya şirket için dış mekânlardaki çalışmalar için iş sağlığı ve güveni nasıl sağlanacak?

• Bu konuda henüz yetersiz olan iş hukuk düzeni ve sigorta nasıl gerçekleştirilecek?

• İşin yapılmasından sonra, istenen kalite sağlanamadığı takdirde, ücret kesintileri nasıl olacak?

• İş yapılırken, taraflardan birinin işi durdurması durumunda oluşacak maddi ve manevi kayıplar nasıl telafi edilecek?

Tüm bu soruların dışında, günümüzde yaşadığımız Covid Pandemisi nedeniyle, GİG çalışanlarının, küresel krizden de inanılmaz derecede olumsuz yönde etkilendikleri, bazılarının hiçbir sosyal güvencesi olmadığı, gelirlerinde çok ciddi düşüşler olduğu, hatta bazı alanlarda hiç iş yapamadıkları için, çok zor durumlarda kaldıkları da bilinmektedir.

Bu konuda devletin henüz bir girişimi olmadığını ve her şeyin devletten beklenmemesi gerektiği de bir gerçektir.

O halde şirketlerin Covid Pandemisi öncesi GİG çalışanları ile yürütmüş oldukları birtakım projeleri, askıya almak yerine, kısmen de olsa gerçekleştirmek yönünde somut adım atmaları gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, her şey tekrar normale döndüğünde ve ekonomi tekrar canlandığında, yine GİG çalışanında ihtiyaç duyulacaktır ve o zaman kadar da onların yaşamaları sağlanmalıdır.

Kaynakça

(1) Kalleberg, A. L., & Dunn, M. (2016). Good jobs, bad jobs in the gig economy. Perspectives On Work, 10-16.

(2) Donovan, S.A., Bradley, D.H., & Shimabukuru, J.O. (2016). What does the gig economy mean for workers? Federal Publications, Cornell University ILR School, Congressional Research Service.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Stratejide 3C Modeli 11 Kasım 2024
Grup düşünüşü 04 Kasım 2024