Gıda Komitesi ne iş yapar?
Aslında ayda bir toplanır, piyasaları izlediklerinden söz eder, etkin koordinasyon lafı eder ve sonra kahve-çay faslından sonra dağılırlar. Ta ki gelecek ayın Gıda Komitesi Toplantısı’na dek… Hiç kimse de çıkıp sorgulamaz; “Arkadaş, toplandınız da hangi somut neticeyi aldınız, ne işe yaradınız” diye…
Ancak ben sorguluyorum; sahi siz ne işe yararsınız? Tamam, anladık fiyakalı bir adınız var; “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi.” Aldığınız kararı da yazalım; “Bazı tarımsal ürünlerde tüketici aleyhine muhtemel fiyat artışlarının önüne geçilebilmesi için ilgili kurumlar aracılığıyla gerektiğinde piyasada değerlendirmek üzere ürün tedariki yapılacak.”
YAZIK DEĞİL Mİ MESAİNİZE?
Umarım siz anlamışsınızdır, zira ben hiçbir şey anlamadım. Kalın kafalılığıma yormadan önce lütfen bu boş lafların her ay tekrar edildiğini dikkate alın ve gıda fiyatlarındaki tırmanışı hesaba katın. Eğer hiçbir işe yaramıyorsa, neden toplanıyorsunuz beyler?
Yazık değil mi boş boş mesai harcamanıza?
Toplantıyı ciddiye aldığınız belli… Ciddiye almasaydınız Mehmet Şimşek’in ev sahipliğinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve ilgili kurumların temsilcileri katılmazdı. Ah bir de sizi gıda ciddiye alsaydı…
İKİ SORU İKİ CEVAP
Peki, bu defa neyi konuştular?
Toplantıda, küresel ve yurt içi tarımsal emtia fiyatlarında yaşanan son gelişmeler ile Türkiye’nin 2023 yılı hasat sezonu gelişmeleri doğrultusunda stratejik tarımsal ürünlerin genel görünümü ve gıda fiyatlarının seyri üzerinde görüşmeler yapıldı. Netice? Tıpkı OVP gibi; bırakalım, zaman ne gösterir…
Erken uyarı filan dediler, ne ola ki?
Heyecan yapmayın, gıda fiyatları artarsa erken uyarılacağız; hepsi bu… İyi de pazardaki etiketler bizi her an uyarıyor zaten. Ama komite diyor ki, “Erken uyarıyı daha da güçlendireceğiz.” Ne yani? Etiketlere haykırsınlar diye alarm mı bağlayacaksınız? Komitenin hakkını yemeyelim ve aldıkları kararı(!) aynen aktaralım; “Bazı tarımsal ürünlerde tüketici aleyhine muhtemel fiyat artışlarının önüne geçilebilmesi için ilgili kurumlar aracılığıyla gerektiğinde piyasada değerlendirmek üzere ürün tedarikinin yapılması…” Kısaca tercüme edeyim; “Ey üretici zam yaparsan ithalat kamçısını yersin…”
not
FİYAT SOPA İLE DEĞİL ÜRETİMLE İNER
Gıda Komitesi, çözümüne yanaşılmayan sorunun havale edildiği günah keçisi gibi… Çözemiyorsan komisyona havale et misali… Gıda ürünlerinde eksiklik yaşanmaması ve ani fiyat dalgalanmalarına karşı alınacak tedbirler için yeniden toplanacakmış. Orada olup, komediyi izlemek isterdim.
Gıdanın süpermarket raflarında yetiştiğini sanan yeni nesli anlayabilirim de üretimsiz fi yat indirmeyi düşünebilen komitecileri anlayamam. Çare belli, tarıma akıl katmak. Elinde sopayla etiket dövmek, mahsusçuktan aracıya sayıp sövmek değil… 1973 Ferit Melen Kabinesi’ne sunulan tarımda çözüm önerilerinin hiçbiri yapılmadı. Hayati soru budur.
Elindeki tek araç çekiç olan, tüm sorunları çivi görürmüş. Bizim Gıda Komitesi de öyle… Üreticiyi örgütlemek, arazi bütünleştirmek, kooperatifleşme, ürün ekim planlaması, girdileri dolardan kurtarmak şart ama komitenin yaptığı; gıda fiyatlarıyla mücadele ediyormuş gibi yapmak…
Yumurtaya can veren rabbim; yumurta fiyatlarını zıplatan akılsızlığımıza çare verir inşallah…