Gıda fiyatları enflasyonu yukarı çekiyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün aralık ayı raporuna göre, dünya gıda emtia fiyatları aylık bazda %3,9 ile kasım ayında keskin bir artış gösterdi ve son altı yılın en yüksek düzeyine çıktı.
Fiyatlar geçen yıla göre ise %6.5 arttı. Gıda fiyat endeksinin alt endekslerinden tahıllar da ise fiyatlar ekim ayına göre %2.5, kasım ayı itibari ile yıllık fiyat artışı da 2019'a göre %19.9’a kadar çıktı. Tahıl fiyatlarındaki yükseliş de ABD'de mısır, Arjantin'de buğday üretiminde düşük hasat beklentileri belirleyici oldu..
Kaynak:http://www.fao.org/worldfoodsituation/foodpricesindex/en/ Erişim: 16 Aralık 2020
Dünya gıda fiyatlarındaki artış işlenmemiş gıda ürünü ithalatçısı ülkelerde gecikmeli olarak gıda mallarının dolayısıyla TÜFE’nin yükselmesine neden olacak. Türkiye de bu ülkelerden birisi. Üstelik döviz kuru yüksek düzeyler de seyrettiği için bu ithalatın maliyeti daha artmakta.
Ülkemiz bu yıl da 2002’den sonra olduğu gibi tarım da yine net ithalatçı konumda. Yılın ilk 10 ayı sonunda tarım, hayvancılık ve balıkçılık sektörü 4 milyar 529 milyon dolarlık ihracat yaparken, 7 milyar 834 milyon dolarlık ithalat yaptı. Kısacası ihracatın ithalatı karşılama oranı %57,8 oldu. Döviz kuru artışı ile birlikte bu ithalat TÜFE’ ye olumsuz yönde etkiledi..
Aralık ayının sonuna yaklaşırken medya da barajların yeterli yağış almadığı için boşaldığına ilişkin haberler yapılmakta. Bu haberler de sorun olarak İstanbul, Ankara halkının susuz kalma olasılığı gösterilmekte. Haberler doğru ancak eksik. Çünkü halk susuzluğun yanında önümüzdeki aylar da yeterli üretim yapılamayacağı için yüksek fiyattan gıda malı tüketmek zorunda kalacak. Ülke yeterli yağış alamadığı için tarım alanlarında ekim bile yapılamadı.
Yani Türkiye’de 2021 yılında tarımsal üretim, özelikle tahıllar sınıfında yer alan buğday da üretim düşüşü tehlikesi ile karşı karşıya. Zaten buğday üretimi 2002 yılından bu yana yerine saymakta, 2002 yılında 19 milyon ton olan üretim 2019’da aynı düzeyde kalmıştı.
Gıda fiyatlarındaki artış TÜFE’yi de yukarı çekecek. Çünkü gıda ve alkolsüz içecekler gurubunun TÜFE içindeki ağırlığı %22.7’dir. 2020 yılı kasım ayı itibari ile bu gurubun fiyatları yıllık baz da %21.08 arttığı düşünüldüğünde yükseliş eğiliminin 2021 yılında da süreceği kesin gibi. Özellikle tahıl fiyatlarındaki artış endeksin yükselişini destekleyecek gibi durmakta. Nitekim 2020’de gıda fiyatlarındaki artış da bu gurubun etkisi yüksek oldu. Tarım-ÜFE içinde de tahılların fiyat artışı 2020’de %32.25’e ulaşmıştı.
İklim değişimi artık dünyamızın kapısında değil, içeri girdi. Bundan dolayı tarım üretimi her geçen yıl bundan daha çok etkilenecek. Ülkeler iklim değişimine karşı mücadeleye bir an önce başlamak zorunda. Su fakiri Türkiye’de iklim değişikliğine karşı hızla politikalar üretmeli. Fosil yakıtlarda ısrar etmekte vazgeçmeli. Tarım alanları için adeta ölüm fermanı olan HES’leri inşa etmeyi bırakmalı. Bunların yanında elbette tarım sektörüne yönelik yıllardır sürdürdüğü miyopik politikalardan vaz geçmeli. Bu politika değişikliklerinde de hızlı davranmalı, zira zaman geçmekte. Aksi bir tercih yüksek enflasyon ve yetersiz beslenme olacak.