Gemi inşaat mühendisinin, hizmet ve turizm sektöründeki başarı öyküsü

Türkiye’nin en iyi okullarından en yüksek puanla girilen bölümlerden birini bitir eğitim gördüğün alanda mühendis olarak başarılı çalışmalara imza at, mühendis odasında görev al sonra bütün çalışmalarına nokta koyarak önce hizmet daha sonra turizm sektöründe girişimci olarak kendi işini kur ve her iki işinde de başarılı ol…

Bu başarı öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bayramın ikinci günü turizm amaçlı seyahat onayımızı da alarak eşimle birlikte Ayvalı-Cunda Adası’na gitmek üzere yola çıktık.

Yeni otobanda iki kez mola verdiğimiz Oksijen adı verilen tesislerde ve Cunda sokaklarında, Sağlık Bakanlığı’nın öngördüğü “mesafe ve maske” uyarısına uyanların sayısı çok az olması gerçekten ürkütücüydü.

Cunda Adası’nda kalacağımız Sobe otel’in sahipleri Suat-Ömür Erzi çifti.

Girişimcilik öyküsüne dönersek öykünün kahramanı Suat Erzi, İTÜ Gemi İnşaat Ve Deniz Bilimleri Fakültesi mezunu gemi inşaat mühendisi...

Girişimlerin destekleyicisi ve başarısı için olağanüstü çaba gösteren eşi Ömür hanımda inşaat mühendisi…

Her ikisiyle de 70’li yılların sonlarında aynı kurumda çalışmıştık.

Suat Erzi kendi işini kurma adına deyim yerindeyse çalıştığı kurumdan gemileri yakarak girişimciliği seçenlerden.

Suat beyin girişimciliğine zaman zaman tanık olsam da girişimciliği gerçekten farklı bir öyküyü oluşturan türden...

Cunda tatilimi siz değerli okurlarımıza iki bölümde anlatmak istiyorum.

İlk bölümü Suat beyin girişimcilik öyküsü, gelecek yazımda da burada çok sayıda konuşma olanağını bulduğum esnaflarımızla yaptığım sohbetlerden oluşacak..

Suat beyle yaptığımız söyleşiden derlediklerimi sizlere aktarmak istiyorum.

Öykü şöyle başlıyor;

Turizm Bakanlığı, Gemi İnşaatı Mühendisleri Odası’ndan Marmaris Bölgesi’nde bir yat limanı projesinin yatırımı için yer seçimi ve fizibilite çalışmalarında destek ister.

O dönemde Oda’nın genel sekreterliği görevini üstlenen Suat Erzi uzun süre çalıştığı Pendik Tersanesi’nden tazminat almaksızın ayrılarak bu projede kurucu ortaklar arasında görev alır…

Yer seçimi belirlenir fizibilite çalışması sonuçlanır bu işlerin finansmanı için aracını satar, sıra yatırımı gerçekleşme aşamasında gelindiğinde bu kez Suat bey finansman sorunu nedeniyle projeden çekilir.

Tekrar mesleğine döner, Marmaris’te Türk-İngiliz ortaklığında yürütülmekte olan yat yapımında proje ve üretim mühendisi olarak görev yapar.

Kendi anlatımıyla bir süre sonra mühendislik alanındaki çalışmalarına son vererek

1994 yılında İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri Havuzbaşı restoranı işletmesinin ihalesine katılır ve kazanır ve hizmet sektöründeki işi bu olur.

Havuzbaşı Restoran işletimine eşi Ömür hanımın olağanüstü farklı konseptle getirilen yeni yönetim anlayışıyla yakalanan başarı, İTÜ de okuyanların ve mezunlarının, zaman zaman bizlerin buluşma noktası, şirketlerin toplu yemek , nişan- düğün gibi organizasyonların vazgeçilmez adresi olur.

Çalıştığı kuruluştan emekli olan Ömür hanım da Suat beyle birlikte yeni bir iş alanı yaratma adına arayışa koyulurlar.

Suat bey babasının memuriyeti nedeniyle İlkokul öğrenimini tamamladığı Ayvalık’a araştırma yapmak üzere giderler.

Cunda adasında uygulaması olacak iki aşamalı bir proje tasarlarlar.

İlk aşamada burada bir yazlık ev edinmek olur.

Bu amaçla onarımı gerektiren metruk bir taş binayı satın alarak restorasyon işlerine başlarlar.

Gereken tüm izinler alınarak Ömür hanımın liderliğinde restorasyon işi tamamlanır..

Suat beyin Cunda’yı gelecekte turizm alanında yeni yapılacak yatırım projeleriyle Türkiye’nin yeni parlayacak yıldızı olabileceği öngörüsünü bir butik otel projesi ile somutlaştırma fikrine eşi Ömür hanım da destek verir.

Bu amaçla geçmiş yıllarda adada yaşayan Rumların şaraphane olarak kullandıkları sadece temel ve bazı duvarları kalan bir yeri satın alırlar.

Turizm bakanlığına başvurarak turizm amaçlı esasına bağlı kalacak şekilde hazırladıkları restorasyon projesini sunarlar.

Bakanlık, Bursa Anıtlar koruma kurulu ve diğer yerel otoritelerin izin ve projelerin onayıyla taş binayı 2 yılda aslına uygun hale getirirler.

Her bir odasının tefriş ve donatımında Ömür hanımın estetik ve zarafeti damgasını vuran adını “Sobe Otel” koydukları 7 odalı bir butik oteli Cunda’nın turizmine kazandırırlar..

2012 yılında işletmeye açılan otel bir yıl sezonluk olarak faaliyetini sürdürür.

Otel bu süreçte özellikle İstanbul’da ve sosyal medyada “farklı yönetim ve işletim tarz, farklı konsept”i ile ünlenir.

Kahvaltılarda Ege Bölgesi’nin egemen olduğu, kişiye özgü kahvaltı tarzı otelin ayrıcalıklarından biri..

Burada konaklama yapanlarca ,”Sevgi hanımın otel yöneticiliği, Filiz hanımın muhteşem mutfağı ve diğer personelin olağanüstü hizmet anlayışı” otelin tercih nedenleri arasında sayılıyor.

Rezervasyonuna aylar önce yapıldığı bu şirin otelde yer bulmak oldukça zor.

Cunda adasında denize girme yeri bulmanın zorluklarını iyi bilen çift bu kez plaj olarak kullanılacak yer arayışına girerler.

Bu girişim Otelde kalan konuklarıca da desteklenir.

Cunda adasındaki koylardan Pateriça koyunda kilise yıkıntılarının olduğu bir yer bulurlar.

Uzun uğraşılar, hatta engellere rağmen 3 dönümlük bir yer satın alarak “Sobe Plajı”nı devreye sokarlar.

Sobenin kişiye özel Plajında denizin ve güneşin tadını çıkaracağı, zeytin ve nar ağaçlarının gölgelediği, doğayla iç-içe hizmette özellikle hijyen kurallarından ve kaliteden ödün vermeden gelenlerin huzur duyacağı bir yer olarak tanınıyor.

Plaj yönetimini Ömür hanım ekibi ile üstlenmiş..

Otel müşterilerine shuttle transferi ile hizmet verilmekte, günübirlik plaj kullanımı ise rezervasyonla yapılmakta.

Suat Erzi’nin hizmet sektöründe restoran işletmeciliği, turizm sektöründe otel yatırım ve yönetim konusunda yılmayan usanmayan çalışması ile başarılı bir girişimci modeline, Ömür hanımın yöneticiliği ve zarafeti ile katkısı her noktada başarı öyküsünü taçlandırıyor.

Suat Erzi’nin anlattığı girişimcilik öyküsünden derlediklerim özetle bunlar.

Gelecek hafta Cunda’lı esnaflarla söyleşimi sizlere aktaracağım.