Gel aralık, gel aralık bitsin bu artış...
✔ Yıllık enflasyonun düşüşü için aralık ayını iple çekiyoruz. Aralık gelecek, yıllık enflasyon tabii ki düşecek. Bu aralıkta da geçen yılki gibi yüzde 13.58'lik aylık artış olmayacağına göre...
✔ Otomobile haziranda ortalama yüzde 15-20 arasında zam geldiği halde TÜİK’e göre zam oranı benzinlide yüzde 3.77, dizelde yüzde 1.77. Gerçek zam oranının yansımaması TÜFE'nin 0.85 puan daha düşük görünmesiyle sonuçlandı. Otomobildeki zam tam yansıtılsa haziran artışı yüzde 5.80 olacaktı.
Tüketici fiyatlarının haziran ayı artışı yüzde 4.95 olarak uygun bulundu! Bu demektir ki gerçek artış daha fazlaydı. Niye böyle düşündüğümü açıklayacağım. Önce genel tabloya bir bakalım...
Hazirandaki yüzde 4.95 oranla altı aylık artış yüzde 42.35 oldu, yıllık oran da biraz daha arttı ve yüzde 78.62’ye ulaştı.
Yıllık TÜFE artışında yön on üç aydır yukarı doğru. Geçen yıl mayısta yüzde 16.59 olan yıllık artış haziranda yükselmeye başladı ve bu eğilim on üç aydır sürüyor.
Yıllık oran ne zamana kadar artacak; artık biliyoruz bunu aralık ayına kadar.
“Gel tezkere” adlı bir şarkı vardı; genç yaşta aramızdan ayrılan Esmeray söylerdi:
“Gel tezkere, gel tezkere bitsin bu hasret...”
Şimdi birileri de çok muhtemeldir ki içten içe şöyle mırıldanıyor:
“Gel aralık, gel aralık bitsin bu artış...”
Bu beklentiyi mırıldanmanın ötesinde açıkça dillendiren Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati. Ne dedi Nebati geçen günlerde:
“Cumhurbaşkanımıza söz verdim, enflasyon aralıktan sonra düşüşe geçecek...”
Doğru, enflasyon aralık ayında yıllık bazda düşecek.
Bunu zaten herkes biliyor Sayın Bakan, bize yeni müjdelerle gelin!
Demek ki daha önce düşüş yok!
Fiyat artış hızının aralıktan sonra düşeceğine ilişkin cümleyi tersten okuyalım:
“Fiyatların artış hızı aralıktan önce düşmeyecek!”
Demek ki aylık enflasyon temmuzda yüzde 1.80’den, ağustosta yüzde 1.12’den, eylülde yüzde 1.25’ten, ekimde yüzde 2.39’dan ve kasımda yüzde 3.51’den daha düşük beklenmiyor.
Mevcut gidişatta aylık yüzde 1’li, 2’li oranlar zaten hayal ama bu açıkça ifade edilmiş oluyor.
Bu arada hatırlıyor musunuz, bir dönem yaz aylarında ucuzluk yaşanacağından söz edilmişti. Bakın o da unutuldu.
Yok, yaz aylarında da ucuzluk yok; sonbaharda da yok.
Yeter ki aralık gelsin, görün siz enflasyondaki gerilemeyi... Şimdi söylenen bu!
Aralıkta enflasyonu herkes düşürür!
Maliye Bakanı Nebati’nin şimdiye kadarki öngörüleri pek tutmamış olabilir ama aralık ayına ilişkin vaat kesinlikle tutacak.
Aralık ayındaki yıllık fiyat artışı, kasım ayındaki orandan daha düşük gerçekleşecek.
Çünkü bu yıl aralıkta yıllık oran hesaplanırken geçen yılın aralık ayındaki yüzde 13.58’lik rekor artış hesaplardan çıkacak. Bu yıl aralıktaki artış yüzde 13.57 bile olsa yıllık oran gerileyecek.
İki kere iki dört misali!
Bu çok basit bir matematik işlemi çünkü.
Maliye Bakanı Nebati’nin “Enflasyon aralıktan sonra düşecek” açıklaması da biraz malumun ilamı oluyor.
Aralık ayında hiçbir şey yapılmasa, ki zaten pek yapılmıyor da, enflasyon yıllık bazda yine düşecek.
Ya da aralık ayında ekonomi yönetiminin başında kim olsa yıllık oran yine gerileyecek.
Çünkü mevcut gidişata göre aralık ayındaki artış yüzde 13.58’den çok çok aşağıda gelecek.
Ama bakarsınız yurtdışı kaynaklı çok büyük olumsuzluklar yaşanır, çok olağandışı gelişmeler ortaya çıkar ya da biz kendi kendimize faizi daha da aşağı çekmek gibi veya başka adımlar atmak suretiyle fiyatları yeniden tırmandırırız; o zaman durum değişir. Ne var ki normal gidişatla aralık ayı oranı yüzde 13.58’in altında kalacak ve yıllık oran da gerileyecektir.
Ama bir kez daha vurgulamakta yarar var, yıllık oranın gerilemesi fiyatların gerilediği anlamına gelmeyecektir.
Kaç olabilir?
Şöyle bir varsayımda bulunalım...
Aylık fiyat artışı temmuzdan itibaren hep geçen yılki düzeyde gerçekleşse... Bu durumda kasım sonundaki yıllık TÜFE artışı yüzde 78.62 olacaktır.
Aralık için de iki varsayım:
- Aralık ayındaki artış yüzde 5 olursa, kasım sonunda yüzde 78.62 düzeyinde bulunan yıllık oran aralık sonunda yüzde 65’e inecek.
- Diyelim bir mucize yaşandı ve aralıkta fiyatlar hiç değişmedi; oran sıfır! Bu durumda ise kasım sonundaki yüzde 78.62, aralık sonunda ancak yüzde 57’ye inecek.
Demek ki 2022’nin taban oranı yüzde 60 dolayında olacak.
OTOMOBİL UÇUP GİDİYOR AMA TÜİK’E GÖRE YOLDA KALIYOR!
Yazımın girişinde haziran ayının yüzde 4.95 artışı için “uygun bulundu” dedim ya, onu biraz açayım.
TÜFE kapsamında bazı kalemler var ki fiyatına ulaşılması çok kolaydır. Bu ürünler zaten markette, pazarda satılmaz; fiyatı da tüm Türkiye’de neredeyse aynıdır. TÜFE’deki ağırlığı da çok büyük kalemlerdir bunlar. Otomobilden söz ediyorum...
Endeksteki ağırlığı yüzde 7.2 olan dizel ve benzinli otomobillerin fiyatını herkes bulabilir. Bakın haziran ayına, marka ve modellere göre mayısa kıyasla yüzde 15-20 arasında, hatta bazı modellerde çok daha fazla zam var.
TÜFE’de otomobillerin en çok satılanları dikkate alınıyor, ki yapılması gereken de zaten bu. Türkiye’de en çok hangi otomobillerin satıldığı da ortada.
Bu şekilde yapılan ağırlıklandırma gösteriyor ki haziranda otomobil fiyatları en az yüzde 15 arttı.
Herkese açık böylesine bir bilgi ortadayken TÜİK’in otomobil için dikkate aldığı zam oranı benzinlide yüzde 3.77, dizelde yüzde 1.77 düzeyinde.
Gerçek zam en az yüzde 15, TÜİK’e göre ise zam yüzde 3.77 ve yüzde 1.77!
Yüzde 15 zamma göre otomobilden TÜFE’ye yansıma 1.09 puan. Ama zam oranını TÜİK gibi alırsanız yansıma 0.24 puan. Aradaki fark 0.85 puan.
Yani şu durumda yüzde 4.95 olarak açıklanan haziran enflasyonu yüzde 5.80 olacaktı. Altı aylık artış da yüzde 42.35 değil, yüzde 43.50 düzeyine çıkacaktı.
İşte o yüzden yüzde 4.95 için “uygun bulunan oran” diyorum ya...
Otomobil bir örnek... Varın diğer onlarca kalem düşünün!