Geçmişten günümüze kültür, sanat ve lezzetin izinde

FARUK ŞÜYÜN
FARUK ŞÜYÜN YAŞAM KEYFİ

Likya Yolu’nda iki bin yıllık rotanın izinde

Fethiye, yılın her mevsiminde güzel. Hele bahar aylarında… Bir de önünüzde Likya Yolu gibi bir rota varsa… Ölüdeniz’in turkuaz suları, sabahın ilk ışıklarıyla usulca dalgalanırken, sırt çantam omuzlarımda, Likya Yolu’nun taşlı patikalarına adım atıyorum. Likya Yolu, Patara’dan Myra’ya, Xanthos’tan Letoon’a kadar antik şehirlerin ruhunu taşıyor. Baharın taze kokusu, zeytin ağaçlarının gölgeleri, çamların iğneli dallarından süzülen esinti ve denizin uzaktan gelen mırıltısı, beni iki bin küsür yıllık bir destanın içine çekiyor. Bir yanda Akdeniz’in sonsuz maviliği, görünüp kaybolan bir sır gibi ufka uzanırken, diğer yanda yemyeşil çam ormanları, Babadağ’ın görkemli silueti ve tarihe tanıklık eden antik kalıntılar, doğanın tüm güzelliklerini bir nakış gibi dokuyor. Likya Yolu, yalnızca bir yürüyüş parkuru değil; “Işık Ülkesi”nin ruhunu taşıyan, geçmişle bugünü birleştiren bir köprü. Aşağıda uzanan Ölüdeniz’den gözlerimi alamıyorum. Ayakkabılarımın altında hışırdayan taşların sesi, Likya’nın kadim ozanlarının, krallarının, tüccarlarının fısıltılarına karışıyor.

 

Bu haberin devamı ve köşemizdeki diğerler yazıların ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...

 

Rahmi Aksungur’un modernist heykelleri ve eskizleri bir arada…

İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, Türk plastik sanatlarının öncülerinden Prof. Rahmi Aksungur’un “Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, 14 Temmuz tarihine kadar Levent’teki galeride ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Galeri, her gün 09.00-19.00 saatleri arasında açık.

Rahmi Aksungur, bronz, ahşap ve taş gibi malzemelerle ürettiği eserlerinde ızgara (grid) formunu yapısal ve sanatsal bir ifade biçimi olarak kullanıyor. Geleneksel heykel sanatının sınırlarını zorlayan sanatçı, mekân, çevre ve ölçek ilişkisini temel alarak gündelik nesneler, canlı varlıklar ve mitolojik ögelerden ilham alıyor. Modern heykel sanatına özgü bir dil geliştiren Aksungur’un eserleri, geçmiş ile gelecek arasında köprü kuruyor.

Sergide, sanatçının kariyerinin farklı dönemlerinden 70’ten fazla heykel, eskiz defterlerinden örnekler ve heykel çizimleri yer alıyor.

 

Pera Film’den Samih Rifat’a saygı: “Fotoğrafçı” ile görsel hikâyeler

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Film ve Video Programları (Pera Film), Samih Rifat’ın “Çok İş Var Yapacak” sergisine özel bir film seçkisiyle sanatseverleri görsel bir yolculuğa çıkaracak. 2-25 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Fotoğrafçı” başlıklı program, görmenin, kaydetmenin ve yorumlamanın sınırlarını sorgulayan altı filmi izleyiciyle buluşturuyor. Rifat’ın Akla Kara Arası adlı fotoğraf kitabında yer verdiği usta fotoğrafçılar Sebastião Salgado, Henri Cartier-Bresson, Josef Koudelka ve Bill Cunningham’a odaklanan belgesellerin yanı sıra sinema tarihinin iki ikonik kurmaca filmi de programda yer alıyor.

 

8. Antalya Akra Caz Festivali Mayıs’ta başlıyor

Antalya Akra Caz Festivali, caz ve dünya müziğinin önde gelen isimlerini bir kez daha sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Sekizinci yılında, çağdaş cazın yanı sıra funk, rock, Latin, soul, pop ve dünya müziğini cazın zengin dokusuyla harmanlayan performansların yanı sıra jam session, söyleşi ve masterclass çalışmalarına da ev sahipliği yapacak olan festival, 14-31 Mayıs tarihleri arasında Akra Antalya’nın açık hava sahnesinde gerçekleştirilecek.

 

Atatürk Sergisi ilk kez görülecek fotoğraflarla Müze Gazhane’de

“Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 150 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok objeyi bir araya getiriyor. Bu objeler arasında Atatürk’ün özel eşyaları, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflarla birlikte yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, serginin dikkat çekici bölümünü oluşturuyor.

 

Maslak’ta gastro safari ya da bir lezzet avı

Maslak’ın gökdelenler ormanında, 42 Maslak’ın içindeki Great Food & Beverage’ın binada konuşlanmış restoranlarında lezzet avı için Uğur Karabayır rehberliğinde safariye çıktım. Great’in CEO’su Karabayır, markanın vizyonunu şu sözlerle ifade etti:

“Sadece lezzet sunan bir restoran grubu değil, kültürel değerleri yaşatan ve gastronomiyi bir sanat olarak ele alan bir ekibiz. Ağırladığımız tüm konuklarımızı özel hissettirmek önceliğimiz. Dijitalleşme ve inovasyonla misafir memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz.”

Uğradığımız her restoran, farklı lezzet ekosistemlerinden oluşan lezzet noktalarıydı. Her biri kendi coğrafyasını, kültürünü ve ruhunu masaya taşımayı amaçlayan bu duraklarda, Latin Amerika’nın sıcacık ritimlerinden Osmanlı saraylarının zarif tatlarına, Konya’nın bozkır lezzetlerinden Anadolu’nun köy sofralarına uzanan bir safari yaptım. İşte o günün hikâyesi.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bir hafta altı renk… 05 Mayıs 2025
Daldan dala… 10 Şubat 2025