Gaziantep nereye koşuyor?

Gila BENMAYOR
Gila BENMAYOR Nasıl Bir Sanat?

Gila Benmayor

Gaziantep benim ikinci şehrim. Aramızdan pek erken ayrılan gazeteci dostum Aykut Tuzcu sayesinde bu şehri sevdim, yazdım ve kaydettiği her aşamayı sevinçle izledim.

Dostumun Gaziantep tutkusu bana da bulaştı. Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği GAGİAD’ın belediyenin desteğiyle düzenlediği Kültür Sanat Festivali nedeniyle ay başında son gidişimde bambaşka bir Gaziantep ile karşılaştım.

Ciddi restorasyondan geçen hanlar, hamamlar şehrin kültür sanat hayatına dahil olurken, müzeler peş peşe geliyor, ilk kez bjr sanat kültür festivali düzenleniyor, tüm bir mahalle “Bey Mahallesi” ayağa kaldırılıyor, Karkamış antik şehri İtalya’nın önde gelen çağdaş sanatçısı Pistoletto’yu ağırlıyor.

Gaziantep ziyaretinin esas nedeni Kültür Sanat Festivali’nden başlarsam bizi ağırlayan GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Koçer’in sözleri umut verici, hayalleri büyük.

 “Uzun soluklu, sürdürülebilir bir festival için yola çıktık. Heyecanımızı hiç kaybetmeden, sanatın birleştirici gücüyle Gaziantep’ı bir “sanat şehri” yapmak için çalışacağız”.

“Şehrimizin kültür ve gastronomi alanlarındaki zenginliklerine ek olarak “sanat şehri” sıfatını kazandırmak istiyoruz. GAGİAD Kültür Sanat Festivali bu anlamda önemli bir eşik” diye ekliyor Koçer.

Zeugma Müzesi’nde antik çağların görsel şöleninin yaşatan Gaziantep’in festival ile sanatı kucaklamaya hazır olduğunu duyurması bu şehir için önemli bir adım.

Zaten GAGİAD Yönetim Kurulu üyeleriyle sohbette üyelerin pek çoğunun sanat koleksiyonerleri olduğu ortaya çıkıyor.

KENTTE KOLEKSİYONER POTANSİYELİ

GAGİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yiğitcan Konukoğlu ve eşi, yönetim kurulu üyesi Tuğçe Topcuoğlu, GAGİAD Sosyo-Kültürel Aktiviteler Komisyon Başkanı Hasan Özmermer gibi isimler şehrin önde koleksiyonerleri.

İstanbul’daki galerilerden, sanat fuarlarından, müzayedelerden ya da direkt sanatçılardan satın alıyorlar.

Gaziantep’in sanat dünyasını takip eden ciddi bir koleksiyoner potansiyeli var.

GAGİAD yönetim kurulu üyelerinin verdiği bilgiye göre, koleksiyonerlik özellikle gençler arasında giderek yayılan bir eğilim.

30. yılını kutlayan, 2022 yılında Gaziantep’ten yapılan ihracatın yüzde 60’ını gerçekleştiren GAGİAD’ın ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü kuşakları yönetimde ve haliyle yeni trendleri izliyorlar.

Gaziantepli genç iş insanları arasında başka bir trend ise eski konakları, hanları alıp restore etmek, koruyarak kullanmak…

Şehrin en eski mahallelerinden biri olan Bey Mahallesi’nde koruma amacıyla eski konaklar satın alıyorlar.

Bir yandan da Belediye 60’a yakın konağı olan mahalleyi ayağa kaldırmak için yoğun çabalarını sürdürüyor.

Ancak henüz kimsenin el atmadığı, acil restore edilmeyi bekleyin konakların sayısı da az değil.

Bunlardan biri duvarları el işi tahta oymalarla, kalem işleriyle, tavanları İstanbul ve Paris’i temsil eden resimlerle bambaşka bir güzellikle olan, Ermeni sarraf Kara Nazar Nazaretyan tarafından 1856 yılından yaptırılan konak.

Gaziantep’in gizli hazineleri o kadar çok ki.

FARKLI KUŞAKLARDAN SANATÇILAR

GAGİAD Kültür Sanat Festivali kapmasındaki serginin ana binası şehrin önde gelen bir ailesinin satın alarak korunmasını sağladığı şehrin kalbindeki Pürsefa Han.

Pürsefa Han’ın iki katında, GAGİAD Sanat Danışmanı ve Festival Sanat Yönetmeni Yasemin Bay’ın küratörlüğünü yaptığı ayrı iki sergi var:

“Pür-Hayal” ve “fakat kalbim seninledir”.

Han’ın ilk katındaki siyah ve sarı kadim taşlarla kucaklaşan eserler, Türkiye modern resminin ustalarından günümüzün dikkat çeken sanatçılarına kadar geniş bir yelpazede.

Murat Akagündüz, Hüseyin Aksoy, Çiğdem Aky, Erol Akyavaş, Elvan Alpay, Hakkı Anlı, Nejad Devrim, Osman, Dinç, Taygun Erdoğmuş, Hakan Gürsoytrak, Nuri İyem, Hacer Kıroğlu, Komet, Murat Morova, Seçkin Pirim, Damla Sari, Aras Seddigh, Kemal Seyhar, Gürsel Soyel, Canan Tolon, Selim Turan, Mehmet Ali Uysal ve Merve Zeybek.

Pürsefa Han’ın ikinci katındaki “fakat kalbim seninledir” sergisindeki eserler aşk, adanmışlık, inanç, birliktelik gibi temalar üzerinde yoğunlaşıyor.

TAHMİS KAFEDE SANATÇILARLA SOHBET

İkinci kata adım atar atmaz karşınıza çıkan baş aşağı buğday demetleri Ahu Akgün’ün eseri ve bir zamanlar mek^anın buğdayların toplandığı bir yer olduğuna atıfta bulunuyor.

Sergide ayrıca Rahmi Aksungur, Levent Aygül, Bengisi Bayrak, Eda Emirdağ, Neş’e Erdok, Seda Gazioğlu, Göksü Gül, Hakan Gürsoytrak, Çağıl Harmandar, Alp İşmen, Osman Nuri İyem, Fatih Kahya, Yonca Karakaş, Hamza Kırbaş, Temür Köran, Aydan Özmenoğlu, Ali Şentürk, Ozan Türkkan, Erdem Varol ve Ufuk Yılmaz’ın eserleri yer alıyor.

Sergiler 28 Ekim tarihine kadar izlenebilecek.

Bu arada Tayfun Erdoğmuş, Aydan Özmenoğlu gibi sanatçılarla ile Pürsefa Han’ın tam karşısındaki Tahmis Kafesi’nde kahve içip sanat sohbeti yapma fırsatını da bulduk.

Sanko, Gülsan Holding ve İconova’nın ana sponsorluğunda gerçekleşen festival kapsamında klasik müzik konserleri, söyleşiler, atölye çalışmalarının şehre kattığı hareketlilik çok değerli.

Karkamış Antik Şehrinde ünlü bir Çağdaş İtalyan sanatçı Pistoletto

Karkamış antik şehrinde Bologna, İstanbul ve Gaziantep Müzeleri tarafından yürütülen Türk-İtalyan Arkeolojik Kazıların Başkanı Prof. Nicolo Marchetti’yi Aykut Tuzcu vasıtasıyla tanıştım.

Zeugma kazılarının dünyaya tanıtılmasına vesile olan (ayrı bir yazı konusu) Aykut Tuzcu Marchetti ile yakın dost idi.

Öyle ki, şimdi Marchetti tarafından tasarlanan çok özel bir anıt mezarda uyuyor.

M.Ö 5 bin yıla dayanan, geç Hitit döneminde finans/altin" target="_blank" rel="noopener">altın çağını yaşayan Karkamış antik çağın ekonomisine damga vurmuş bir uygarlığa sahip.

Takasa dayalı ekonomisi “Baüyük Dönüşüm” kitabıyla tanınan Macar ekonomist Karl Polinyi’nin de dikkatini çekmiş.

Pek çok uygarlığın katmanlarından oluşan Karkamış’ta 11 yıldan beri kazıları sürdüren Marchetti, halen Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen gümüş kılıçlı Fırtına Tanrısını ortaya çıkartmıştı.

Hitit saray kalıntılarını da bulan Marchetti aynı zamanda “Karkamış Arkeolojik Parkı”nın da açılmasına ön ayak olmuş bir isim.

Zira Karkamış’ın aynen Zeugma gibi dünyada ilgi çekeceğine inanıyor.

Antik şehre dikkat çekmek için İtalya’da çağdaş sanatın önde gelen ismi Michelangelo Pistoletto’yu Karkamış Arkeolojik Parkına bir eser yapması konusunda ikna ediyor.

Pistoletto 1960’lı yıllarda İtalya’da fırtına gibi esen Arte Povera (Yoksul Sanat) akımının öncülerinden.

Boya, tuval, bronz gibi malzemelerin yerine toprak, kaya, kağıt, kumaş paçavraları gibi şeylerin kullanıldığı Arte Povera aslında sanatta yerleşmiş normlara, değerlere, hiyerarşiye bir başkaldırı olarak tarif edilir.

Marchetti’nin gösterdiği havadan çekilmiş fotoğraflarla araziyi tanıyan Pistoletto, eserini yapacağı yeri bizzat seçmiş ve kazılardan çıkartılan taşlarla “Üçüncü Bahçe” adını verdiği “land art” enstalasyonunu tasarlamış.

Pistoletto’nun “Üçüncü Bahçe” adını verdiği, sonsuzluk sembolüne üçüncü bir çemberi eklediği üç bu imza tasarımı farklılıklara rağmen birlikte yaşamayı, uzlaşmayı, barışı temsil ediyor.

Sanatçı bu imza işini Cenevre’de BM merkezi başta pek çok yerde üretmişti.

İstanbul Modern’in de işlerini sergilediği Pistoletto’nun Gaziantep’te varlığı çok önemli.

Hem şehrin sanat şehri olarak öne çıkması, hem Karkamış’ın dünyada ilgi çekmesi için Pistoletto’nun kıymetini bilelim.

Baharat Müzesi’nin ardından Peynir Müzesi

Fatma Şahin’den önceki Belediye Başkanı Asım Güzelbey zamanında başlayan şehre müze açma trendi de son sürat devam ediyor.

Müze zenginliği açısından Türkiye’de ilk beşe giren Gaziantep’te yeni açılan gastronomiiki müze Rayihe Baharat Müzesi ile Udma Peynir Müzesi.

Kozluca Mahallesi’nde 14.yy yapılan Eski Hamam’daki Peynir Müzesi’ni GAGİAD’in kahvaltı daveti nedeniyle gezme fırsatım oldu.

Hamamın bir bölümü içe içe geçen odaları, nemin etkisiyle  yeşilimsi bir renk almış duvarlarıyla bir mağara görünümünde.

Gerçekten etkileyici.

Baharat Müzesi gibi Cihan İşbaşı tarafından tasarlanmış.

Üst katındaki restoran bölümünde yöresel lezzetler tadabilirsiniz.

Henüz göremediğim Rayiha Baharat Müzesi ise Alleben Göleti’nin hemen kıyısında ve birkaç bölümden oluşuyor.

150’ye yakın baharatı dokunarak, koklayarak ve görmediğiniz safhalarına, tarihine tanık olarak gezebileceğiniz bir müze, profesyoneller için bir Ar-Ge" href="https://www.ekonomim.com/sozluk/ar-ge" target="_blank" rel="noopener">AR-GE laboratuvarı, bitkilerin yetiştirildiği hobi bahçesine sahip.

Ayrıca Peynir Müzesi’ndeki bir restoranı var.

Müzeleri hayata geçiren. Tesislerin işletmeciliğini yapan Gazibel Yönetim Kurulu Başkanı Fikret  Tural ile Adana Lezzet Festivali’nde karşılaştım.

Tural müzeleri hayata geçirmek için Güney Kore dahil birçok ülkede incelemelerde bulunduğunu anlatıyor ve iki yeni müzenin müjdesini veriyor: Pekmez ve Sabun müzeleri.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar