Futbol Milli Takımımız ve inovasyon

Milli Takımımızda herhangi inovasyon var mı?
Hayır. Teknik olarak bir inovasyon yok, ama bir başarı olduğu net!
Bu durumdan şunu anlıyoruz; her başarı inovasyon değildir. Yani başarı özneldir. Kişiye ve yüzlerce faktöre göre değişir.
Peki, başarı nedir?
Bana göre “kişinin” hedeflerine ulaşması.
Hedef; yurt dışına uçup sakin/dingin bir hayat yaşamak da olabilir, ülkeye dönüp gençler için değişimi başlatan bir okul açmak da…
Ya da yurdumun bir üniversitesinde inovasyon bölümü kurmak da… İşi inovasyon olan birisi için başarı inovasyondur. Bakın, bağlama (context) göre nasıl değişiyor. O yüzden bu konuya dair şahsi itirazım, başarının kendisine değil standart bir başarı tanımına ve bu tanımın genelde meta üzerinden yapılmasına.
Başarıyı iş ekseninde tanımlamak zorunda da değiliz, neden hobileriniz size başarı getirmesin? En çok ameliyata giren beyin cerrahı olabilirsiniz, şirketinin pazar değerini en çok artıran CEO ya da en hızlı büyüyen startup kurucusu… Diğer taraftan en çok ameliyata giren hekim olmayabilirsiniz ama Everest’e çıkan ilk Türk hekim olabilirsiniz. Bana göre başarı maddi de olabilir manevi de…dünya turu atmak ya da hobiniz olan su altı dalış rekorunuzu kırmak neden başarı olmasın?

Peki, bu başarılar arasında derece farkı var mı? Onu başarı uzmanlarına soralım, ama bence en önemli ölçüt; vicdan huzuru. 

Ne demek istiyorum? 

Kişinin kendisini gerçekleştirmesinin, kendisi olmasının (özgür ve özgün), kendisi ile barışık olmasının verdiği o tarifsiz hissin yerini hiçbir şey alamaz. Hiçbir servet ya da hiçbir performans göstergesi onun ikamesi değildir. Eğer başarıyı sadece “sonuç” odaklı yani nicel olarak ölçülebilen nümerik bir performans şeklinde ele alırsanız büyük çıkmazlara girebilirsiniz. İnsanın kendisini gerçekleştirme “sürecinde” yaşadığı içsel tatmin çok önemlidir ve bu tamamen öznel/bireysel bir yolculuktur.

Benim için başarı; mutluluk da değildir. Çünkü yaşam amacım, mutluluk değildir. Mutlak bir mutluluk olamaz. Mutluluk daimî bir duygu değil anlardır, hayatınızda kesitler. Ama hedefe yürüme yolculuğunun hissi daimidir. Hedefler başarıldığında yenisi gelir. Bu duygu varsa gerisinin, berisinin ya da başkasının ne düşündüğünün ve ne dediğinin hiçbir önemi yok. Böyle yaşayan insanlar, ancak tutkulu kişilerdir. Muğlak başarı aforizmaları ve sürekli pompalanan başarı obsesyonu yerine tutkulara odaklanmanızı öneririm. Bazılarımız doğuştan tutkuludur ama çoğu kişi sonradan tutkularını keşfedebilir. Zira tutkulu insanlar her şeyi başarır.