FTI iflası ve sonrasında gelişmeler Türkiye odaklı

Fehmi KÖFTEOĞLU
Fehmi KÖFTEOĞLU BU AÇIDAN

Avrupa seyahat endüstrisi pazarının 3. büyük grubu FTI’ın iflası ile gündeme gelen maliyet, şirketin pazar payını paylaşma ve diğer konulardaki tartışma ve girişimler Türkiye odaklı olarak yürüyor.

FTI iki milyon müşterisinin yarısını Türkiye’ye gönderiyordu. FTI Grubu’nun Türkiye için böyle bir özelliği var. Türkiye’nin de FTI’ın pazarın en büyük 3.sü (daha önce 2.si) olmasında önemli etkisi var.

Grubun iflası ile pazar payını paylaşmak için harekete geçenlerden sektörün en büyük grubu TUI ve ikinci büyük grubu DER yöneticileri iflasın duyurulmasının üzerinden 24 saat geçmeden peş peşe Türkiye’ye gelip Ankara’da Bakan Mehmet Ersoy ile görüştüler.

Bunların arkasından Alltours, Schauinsland ve diğer tur operatörleri, FTI’ın yapılmış 400 bin olarak tahmin edilen rezervasyonlarını paylaşmak için harekete geçti.

TUI ve DER’in rezervasyon yapmış olanlardan ilk aşamada 175 bin toplam 400 bin kişi olarak tahmin edilen FTI müşterilerinin 100 milyon Euro düzeyindeki ön ödemelerinin karşılanması halinde müşterileri Türkiye’ye yönlendirebilecekleri konuşuldu.

Ancak bunun olabilmesi için bir de Almanya Seyahat Sigorta Fonu ve iflas masasının da onay vermesi gerekiyordu. Konuyla ilgili görüşmelerde anlaşmaya varılamayınca sigorta fonu ve iflas masası yönetimi müşterileri istedikleri tur operatörleri ve istedikleri destinasyonu tercih etmede serbest bıraktı.

Bu, aralarında Türk tur operatörleri Coral/ Ferien, Anex ve Bentour’un da olduğu firmalara pazar paylaşımı yarışında fırsat eşitliği sağladı. FTI müşterilerinin serbest bırakılması ile tur operatörleri peş peşe Türkiye merkezli programlar hazırlıyor, bu yönde açıklamalar yapıyor.

FTI iflası sonrası gelişmelerin Türkiye odaklı olmasının birkaç nedeni var. Birincisi FTI’ın Türkiye’deki otellerle yaptığı anlaşmalar bu ortamda tur operatörlerine önemli avantajlar sağlıyor. İkincisi 400 bin olarak tahmin edilen yapılmış rezervasyonu karşılama konusunda Türkiye kapasite açısından İspanya ve Yunanistan’dan daha avantajlı durumda.

Ayrıca İspanya ziyaretçi sayısını artırmama politikası izlerken son dakika avantajlar sağlaması istenecek böyle bir ek kontenjana zaten talip olmaz. Yunanistan’ın ise bu çapta ek kapasiteyi kaldırma şansı yok.

Ayrıca işin koordinasyonu konusunda da Türkiye gibi esnekliğe sahip değil. Adı geçen ülkelerden Mısır’a gelince erken rezervasyon yapılan temmuz ağustos ayları dikkate alındığında o aylar Mısır’ın en sıcak aylarıdır.

Dolayısıyla mevsimsel nedenlerle tercih edilmez. Mısır kış operasyonları için söz konusu olur. FTI iflasının en ağır maliyeti yanında gelişmeler de Türkiye odaklı olarak gelişirken bu olay Türkiye’nin bu yıl için belirlediği ziyaretçi sayısı ve turizm geliri hedefinin gerçekleşmesini etkilemeyecek.

FTI iflasının maliyetini oteller ödeyecek. Birçok otel için şimdiye kadar iyi giden, bundan sonrası da iyi gitmesi beklenerek elde edilen ve edilecek kâr, FTI iflasına kurban gitti.

Otellerin iflas eden firmadan alacaklarını tahsil etmesi teorik olarak mümkün, ama pratikte gerçekleşmiyor. Thomas Cook iflası buna örnektir. Alacaklı oteller alacaklar üzerine soğuk su içecek…

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Over tourism, Quo vadis? 27 Ağustos 2024
Şu çılgın Türkler! 15 Temmuz 2024
Madalyonun öteki yüzü 01 Temmuz 2024