Franchising sektöründe yeşil ve dijital dönüşüm

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Av. Serap SARGIN - Franchise Yazarı - [email protected]

Küresel ticarette yeşil ve dijital dönüşüm ağırlığını daha fazla hissettirmeye başlıyor. Yeşil ve dijital dönüşüm ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Çin’in önderliğinde küresel ticaretin iklim değişikliğiyle birlikte çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik konularında yeni bir rotaya evrilmesini öngören yeni bir büyüme planı. Yeşil dönüşümde; ABD-Yeni Yeşil Mutabakat, AB-Yeşil Mutabakat ve Çin- Yeşil Enerji Devrimi olarak yerini almayı planlıyor.

AB; Yeşil Mutabakat Stratejisi ile 2030 yılına kadar karbon salınımını yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılında ise sıfır karbon salınım hedefine ulaşmayı planlıyor. Hiç şüphesiz yeşil dönüşümden en çok etkilenecek olan sektör üretici, tüketici ve tedarikçi ağlarının birleştiği nokta olan ve markaların şubelerinde kullanılmaya başlanacağı için tüm dünyayı etkileyecek öneme sahip franchising sektörüdür. Nitekim markalar arasında yapılan taahhüt anlaşmalarından yeşil dönüşüme en hızlı adapte olan sektörün de franchising sektörü olduğu görülmektedir.

Uluslararası haber sitelerine baktığımızda franchising sektöründe tekstil alanındaki markalardan 32 firma arasında “Moda Paktı” imzalandığı ve firmaların yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi ve geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen malzemeleri kullanmayı taahhüt ettiğini görüyoruz. Paktı imzalayan markalar arasında Adidas, Bestseller, Burberry, Capri Holdings Limited, Carrefour, Chanel, Ermenegildo Zegna, Everybody & Everyone, Fashion3, Fung Group, Galeries Lafayette, Gap Inc., Giorgio Armani, H&M Group, Hermes, Inditex, Karl Lagerfeld, Kering, La Redoute, Matchesfashion.com, Moncler, Nike, Nordstrom, Prada Group, Puma, Pvh Corp., Ralph Lauren, Ruy, Salvatore Ferragamo, Selfridges Group, Stella Mccartney, Tapestry gibi global devler yer alıyor.

Yeme içme sektöründe karbon azaltıcı uygulamaları öncelikleyen girişimlerin sayısı hızlı artıyor. Hızlı yemek alanının öncü kuruluşları bu konuda da başı çekiyor. Burger King 'in restoranları için yeşil dönüşümü devreye alan, karbon kullanımını sıfırlayan işletmelere dönük örneklerini ortaya koyarken, McDonald’s’ın sıfıır karbon restorant (NetZero) özelliği taşıyan ve enerji ihtiyacının yüzde 100’ünü yenilenebilir enerjiden karşılayan net sıfır karbon restorantını açtığını belirtmeliyim. Yanı sıra, iletişim ve teknoloji şirketi Vodafone Türkiye’nin şebekesini ve ofislerinde kullandığı elektriğin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanmaya başladığı; yine dünya devi Apple’ın 110’dan fazla tedarikçiyle yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçtiği ve yeni yenilenebilir enerji çözümleri geliştirdiği; bankacılık sektöründe, yeşil dönüşüm kapsamında yeşil kredilerin yer aldığı; Los Angeles ve Şanghay limanlarında dünyanın ilk transpasifik yeşil koridoruna ilişkin ortaklık kurulduğu görülüyor.

Yeşil ve dijital dönüşümün dünyadaki ilk örnekleri bu şekildedir ve umarım küresel ticarette yer alan diğer firmalara bu örneklerin yayılması için motivasyon sağlar. Çünkü Avrupa Birliği’nin yeşil dönüşüme ilişkin yaptırımları göz önüne alındığında yeşil ve dijital dönüşümün zaruri olduğu, firmaların Avrupa ve dünya pazarındaki payını koruyabilmesi için bu yeşil dönüşüm mutabakatına ilişkin düzenlemelerin yerine getirilmesi gerektiği ortadadır.

Türkiye gelişmekte olan, genç ve dinamik nüfusa sahip bir ülke olduğundan yeşil ve dijital dönüşüme en hızlı adapte olabilecek ülkeler arasında yer alıyor. Franchising sektörü açısından baktığımızda hem tüketiciyi hem üreticiyi yeşil ve dijital dönüşüme teşvik etmek gerekiyor. Yeşil dönüşümlü ürünler daha ucuz ve erişilebilir olursa tüketici diğer ürünleri satın almayı bırakacaktır. Bu noktada devletin hem firmalara hem de tüketicilere yeşil dönüşümlü ürünlerin kullanılması için teşvik amaçlı KDV indirimi yapması gerekiyor.

Tüm bunların yanısıra yeşil dönüşüm aslında dijital dönüşümü de beraberinde getirmektedir. Ancak ülkemizde dijital ekonomik dönüşümün ilerleyebilmesi için öncelikle geniş bant internet hızımızın arttırılması ve buna yönelik altyapının geliştirilmesi gerekiyor. Zira Dünya Geniş Bant Hız Ligi 2020 raporuna göre Türkiye, geniş bant internet hızı ortalaması listesinde 117’nci sırada yer alıyor.

Yeni dünya ticaretinde yerimizi alabilmemiz için şimdiden yeşil ve dijitial dönüşüm hedefl erimizin yerine getirilmesi; ithalat, ihracat hacmi geniş olan firmaların ve uluslararası markalarımızın yeşil ve dijital dönüşüme teşvik edilmesi ülke ekonomimizin geleceği açısından önem arz ediyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar