Fotoğrafların anlattıkları...

Uluslararasi ilişkilerde de fotoğrafların dili var; 

Son birkaç gün içinde çekilmiş diplomatak fotoğraflara bakarak, Suriye'nin geleceğinden, Gazze'nin Filistinsizleştirilmesine kadar tartışılan pek çok konunun nasıl gelişeceğine ilişkin tahmin yürütmek mümkün. 

İlk fotoğraflar, kendisini Suriye'nin yeni Devlet Başkanı ilan eden Colani'nin (Ahmet El Şara) gerçekleştirdiği  Suudi Arabistan ve Türkiye'yi ziyaretlerinden; 

Colani'nin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman (MBS) ile verdiği samimi sarılma fotoğrafı, yanmış yıkılmış Suriye'nin geleceğinde Suudi sermayesinin önemini gösterdi. Ankara'daki karşılamada da Cumhurbaşkanı Erdoğan Colani'ye oldukça yakın durmaya çalıştı. Ancak Ankara'daki fotoğrafların hiçbirinde Colani-MBS yakınlığını görmek mümkün olmadı.

COLANİ'NİN ANKARA'YI MEMNUN ETMEYEN AÇIKLAMALARI:

Ankara'daki soğuklukta Colani'nin son açıklamalarının da etkili olduğunu düşünmek mümkün.

Ankara'nın Colani'den talebi en başından belliydi; HTŞ'nin Fırat'ın doğusundaki PYD-YPG kontrolündeki yapıyı silahlı güç kullanarak dağıtması. Ancak HTŞ Lideri Ankara'ya gelmeden hemen önce Economist'e, "Ankara'dan PYD-YPG'ye askeri operasyon yapmamasını istedik. Müzakerelere zaman tanımak gerek" diye konuştu. Ankara'nın beklentilerini karşılamayan, ancak Colani'nin ilişki içinde olduğu ABD ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin onayladığı bir tavır bu. Yine Suriye'nin güneyini işgal etmiş durumdaki İsrail'in PYD-YPG'ye sahip çıkar tavrını da buna eklemek gerek elbette. 

O MEŞHUR SAAT…:

Bir başka fotoğraf ise Colani'nin bileğindeki kol saatine ilişkin; Nüfusunun neredeyse üçte biri iç savaş yüzünden mülteci olmuş, fakirlik içinde ve yıkıntı halindeki Suriye'nin yeni lideri kolunda el yapımı Philippe Patek saatle görüntülendi. Arap medyası saatin değerinin 60 bin ABD Dolarına yakın olduğunu yazıp çizmekte. Ve küçük bir hatırlatma; Aynı marka saat bir dönem Türkiye'de de pek meşhurdu. Reza Zarrab davası sayesinde gündem olmuştu.

SON FOTOĞRAF; TRUMP'IN NETENYAHU'NUN SANDALYESİNİ TUTMASI:

Son fotoğraf ise okyanusun öte tarafından geldi; Beyaz Saray'da "ilk resmi konuğu" olarak İsrail Başbakanı'nı ağırlayan ABD'nin yeni Başkanı Trump müthiş bir "jest" yaptı; Netenyahu'nun sandalyesini tuttu, o oturmadan kendisi toplantı masasına oturmadı. 

Ve Trump'ın bu "jestinin" ardından da, jeste yakışan bir açıklama geldi; ABD Başkanı Gazze'nin Filistinsizleştirilmesi konusundaki kararlılığını tekrarladı. Mısır ve Ürdün'ün Gazze'deki Filistinliler'i almayı reddetmeleri hafife alan sözler kullanan Trump, "yola gelecekler" imasında da bulundu. Ürdün ve Mısır'ın almadığı Filistinliler'in ise "başka ülkelere" kalıcı olarak gönderilebileceklerini söyledi. 

Hangi ülkeler olabilir bu Trump'ın ima ettiği ülkeler? 

Bunun ipucu da Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir değişimi anlaşmasında gizli; Sahi İsrail'in salıverdiği bazı Hamas militanları Gazze yerine Türkiye'ye gönderilmemişler miydi? Gerisinin gelmeyeceğinin garantisi var mı?