Fiyatlamalar denge arıyor

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

2021 bitiyor, 2022 başlıyor derken ocak ayının ortasına gelmiş durumdayız. Şu ana dek global fiyatlamalar açısından en önemli haber başlığı Fed oldu. Hikayenin temelinde bilinmeyen ne vardı diye düşündüğümüzde önemli bir kırılım noktası bulmakta zorlanıyoruz. Yatırımcıların görmek istemedikleri ile bunların varlıklar üzerine kısmen yansımaları var. Evet, şu aşamada ‘kısmen’ şeklinde tanımlamak daha doğru.

Geçtiğimiz hafta pazartesi günü açtığımız Fed parantezini biraz daha devam ettirelim. Bölgesel başkanların yönlendirmeleri faiz artışının zamanlaması açısından ‘Mart Korosu’ şeklinde olmaya devam ediyor. O vakit bildiklerimiz listesinin ilk sırasına federal fonlama oranındaki ilk artışın Mart ayında gelme ihtimalini neredeyse kesin olarak ekleyebiliriz. Hikayenin diğer kısmında bilanço daraltma sürecini konuşmaya başladık. Yıl genelinde, özellikle de ikinci yarıda daha yüksek sesle tartışma ve farklı senaryoları gündeme alma durumu içerisine gireceğimizi de belirtelim. Henüz resmi bir rakam yönlendirmesi yapılmamakla birlikte, Fed bilançosunun 7-8 trilyon dolar aralığında bir noktada ilk etap dengelenmesini beklemek yanlış olmayacaktır. Dip notu düşerek bu kısımdan çıkalım: Faiz artışları kademeli olsa da bilanço sürecinin devreye alınması maliyet artışı etkisini yukarı taşıyor. Bunu hem Mayıs 2013 sonrası dönemdeki 2 yıldan az bilanço daraltma sürecinde deneyimledik hem de yapılmış çalışmalar söz konusu.

Varlık sınıflarının yukarıda bahsettiğimiz haber akışını nasıl fiyatlayacakları noktasında uzlaşıya varmış değiliz. Görünen, teknoloji sınıfında yer alan hisse senetlerinin baskılandığı. Zaten doğal döngü gereği olması gereken de bu. Bu durumu ‘rotasyon’ olarak tanımlıyoruz. Finansal kesim, enerji grubu ve değer sınıfı hisse senetlerinin bir adım önde olacağı bir sürecin içerisindeyiz. Ayrışmayı, Fed’in atacağı adımların sayısı ve boyutu belirleyecek.

Yıl başlangıcından bu yana hisse senetleri açısından olumlu bir tablodan söz etmek mümkün değil. Seans içerisindeki yüksek volatiliteye fazlasıyla alışık olan gelişmekte olan ülkeler açısından şaşırtıcı bir durum olmamakla birlikte majör ABD endekslerindeki dalga boylarının da arttığını eklemek gerekiyor. Geride kalan hafta içerisinde gelişmiş ülke endeksleri (MSCI dünya) %-0.14 ile trade ederken gelişmekte olanlarda söz konusu rakam %+2.56 oldu. Emtia sınıfındaki petrol önderliğinde yükseliş üretici pozisyondaki ülkeleri destekliyor. Tek bir farkla: Rusya. ABD ile devam eden Ukrayna merkezli görüşmelerden bırakın olumlu sonuç çıkmasını, negatif patikaya girme ihtimalinin ağır basması ruble ve cinsinden değerlenen varlıkları baskılıyor. Kalıcı hasar noktasında olabilir miyiz? Kuvvetle ihtimal hayır. CBR’nin ayakları yere basan para politikası duruşu ve kuvvetli gelecek dönem yönlendirmeleri dış dünya kaynaklı riskleri bertaraf etmesi için fazlasıyla yeterli.

Bu noktada 2022’de en çok konuşacaklarımız listesinde yer alan Çin’e de yer vermeden geçmek olmaz. 2021’in son dönemecinde çeyrek ve yıllık büyüme performansları beklentilerin üzerinde gelen Çin’de PBOC’nin de 2 yıl aranın ardından devreye girerek de facto politika faizinde 10bp indirim yaptığını gördük. Aynı gün farklı iki operasyon ile fonlama rakamlarını da yukarı çekti. Ancak, devam eden ve artık daha fazla gün yüzüne çıkar durumda olan yapısal sorunlar büyümenin tüm bu hamlelere rağmen %4’lü seviyelere, belki de daha aşağısına baskılanmasına engel olmakta zorluk çekebilir. Yıllardır her başlangıç döneminde siyah kuğu olmaya aday gösterilen Çin için belki de o yıl bu yıldır? Sorunun yanıtına göre global ekonomik toparlanma senaryolarını da güncelleyebiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni dönem üzerine 12 Kasım 2024
Normali arayış 15 Ekim 2024
Buradan sonrası 10 Eylül 2024
Merhaba eylül işlemleri 03 Eylül 2024