Fırsatı değerlendirmeliyiz

Fed’in hızlı faiz artırımlarının bankacılık sektörünü ne kadar zorladığı görülüyor. Son on yılın düşük faiz ortamına alışan bankalar yüksek faiz ortamında dağıldılar. İki kanaldan darbe alıyorlar. Mevduat faizleri yükseldiği için yükümlülükleri artıyor. Ek olarak, faizlerin yükselmesiyle bilançolardaki varlıkların değerleri düşüyor. Bankalar doğal olarak kredi koşullarını sıkılaştırıyorlar. Kredi üzerine kurulmuş bir ekonomide kredi artış hızının düşmesi, ekonomiyi ister istemez etkiler. Fed enflasyonu yendi. Faizi yine de yılsonuna kadar yüzde 5 seviyesinde tutabilir. Yüksek faiz dönemi uzadıkça, yazdığım kredi sıkışması daha fazla hissedilir.

Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artışlarının etkileri de görülüyor. Lokomotif ülke Almanya’da fabrika siparişleri aylık bazda yüzde 11 düştü. Euro bölgesi perakende satışlar tahminlerin üzerinde geriledi. Bankalar kredi tahsis koşullarını burada da sıkılaştırıyorlar. Hem ABD’de, hem de Avrupa’da, tünelin sonunda faiz indirimleri var. Türkiye gibi gelişen ülkeler için fırsattır. Seçim sonrasında doğru ekonomi politikalarını uygulamak gerekiyor. Küresel likiditeyi buraya çekelim.