Fintek'in sadece ödeme sistemi demek olmadığını korona sayesinde anladık

Ussal ŞAHBAZ
Ussal ŞAHBAZ Global İşler

Korona salgını Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilere finansal akımlarda muhtemelen tarihteki en büyük duruşa yol açtı. Porftöy yatırımlarındaki çıkış 2008 krizindekinin dört katı. Ellerinde rezerv para basma imkânı olan gelişmiş ekonomiler kapsamlı önlem paketleri açıklayabilirken, gelişmekte olan ekonomilerin hareket alanı dar. IMF’ye göre gelişmekte olan ülkelerin açıkladıkları paketlerin milli gelirlerine oranı, gelişmiş ülkelerde aynı oranın üçte biri seviyesinde kalmış. Hal böyle olunca, krize karşı kamunun açıkladığı paketlerin ne kadar geniş bir kitleye ne kadar hızla ulaştığı önem kazanıyor.

Şimdi 11 yıl öncesine, bir önceki küresel krizin en derin günlerine dönelim. O günlerde Kaliforniya’da iki girişimci bugün krizden hızla çıkmak için kullanılan temel altyapılardan birini geliştiriyordu. Twitter’ın meşhur kurucusu Jack Dorsey kendi şirketinden kovulmuştu. Memleketinde ilk çalıştığı işteki patronu Jim McKelvey’i aradı. McKelvey de yazılım işini kapatmış, kendi küçük atölyesinde üfleyerek cam ürünler yapıp satıyordu. Dorsey ve eski patronu kafa kafaya verip McKelvey’in en büyük derdine çözüm aradılar: Bankaların küçük tüccarlara pos cihazı vermemesi.

Suare 2009’da kuruldu. Hedef kredi kartı şirketlerinin hizmet vermediği yılda 10 bin dolar altı satış yapan tüccarlardı. Burası piyasanın sınırıydı. Bankalar küçük tüccarların riskini analiz etmek için gerekli maliyete girmek istemiyordu. Çünkü bankadaki görevlinin attığı taş vurduğu kuşa, yani bu tüccardan kazanacağı paraya değmeyecekti. Square, büyük veri ile tüccarları topluca analiz edip ve riski birçok tüccarı içeren bilançosuna dağıtarak bu maliyeti düşürdü. Fintek şirketleri yapısı gereği gidemediği müşterilere veri analiz gücünü kullanarak gidiyor. Piyasanın sınırlarını genişleterek kapsayıcılığı artırıyor.

Square’in inovasyon süreci küçük tüccarlara kredi kartı ödeme hizmetini pos cihazı yerine iphone ile kredi kartı okuyan bir cihazla vererek başladı. Ama her startup gibi Square de bir sorunu çözünce, müşterisinin başka bir sorununu gördü. Mesela tüccarların hızla krediye ihtiyacı olduğunu, bankadan bu kredileri almanın zaman aldığını gördü. Oysa Square zaten bu tüccarları banka şubesinden iyi takip ediyordu. Böylece kredi gibi birçok ürün geliştirildi.

Korona krizinde ABD’de kamu ekonomik önlem paketini hızla küçük tüccarlara ve geniş halk kitlelerine ulaştırmak isteyince imdada yine fintek şirketleri yetişti. ABD’de ilk önlem paketi bankalar üzerinden dağıtılıp büyük şirketlere gidince, Nisan ayındaki ikinci pakette fintek devreye sokuldu. Bugüne kadar fintek şirketleri üzerinden verilen kredilerin ortalama büyüklüğü bankaların üçte biri olmuş. Çünkü fintek şirketleri bankanın ipoteksiz kredi vermeyeceği küçük tüccara da, banka hesabı hiç olmayan kişilere de ulaşabiliyor.

Türkiye’de ödeme sistemleri devletimizin katkılarıyla hızla gelişti. Geçen sene sonunda çıkan kanun Avrupa’daki açık bankacılık düzenlemelerini de getirdi. Ancak finansal sistem içinde bankacılığın payı düşmüyor. Gelişmekte olan 22 ekonomi içinde 90'lardan beri bankacılığın finansal sistemdeki payı düşmeyen dört ülkeden biri Türkiye. Bu payı azaltmak için fırsat finteki geliştirmek. Finansal sistemimiz dengeli ve kapsayıcı olsun ve ihtiyacımız olduğunda devlet ekonomiyi daha hızlı canlandırabilsin istiyorsak finteki ödeme sistemlerinin ötesine taşımalıyız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar