Finansal yeniden yapılandırma yapana acil can suyu KGF kredisi
2024 iyisiyle kötüsüyle geride kaldı. Şimdi 2025’e yeni umutlarla bakıyoruz.
2024, işletmelerin %55-60 bandında TL faiz ödeyerek geçirdiği, global ve sektör spesifik sıkıntıların yaşandığı, ülkenin etrafındaki savaşların, yüksek enflasyonun fiyat baskısının etkilerinin şiddetle hissedildiği bir sene oldu. Yüksek faizin yarattığı özsermaye hasarının bedelini 2025’in ilk 6-9 ayında sayıları artan Finansal Yeniden Yapılandırmalar ve konkordatolarla ödeyeceğiz. Kredi borçlarını yapılandıracak şirketlerin zamana ihtiyacı var. Zamanı alabilsinler ki hem faaliyetlerine odaklanıp kendilerini yeniden yapılandırabilsinler hem de toparlanabilsinler. Ancak zamanı alabilmek tek başına yeterli olacak mı? Bu sefer biraz şüpheliyim..
Servo Capital olarak 15 senedir finansal yeniden yapılandırma yapıyoruz ve toplam işlem hacmimiz 5.7 milyar Amerikan Dolarına ulaştı. Bunca seneden sonra ilk defa bu kadar çok sayıda eksi işletme sermayesiyle yapılandırmaya giren şirket görüyoruz. Yani, şirketler yeniden yapılandırma yapsa da şirketin faaliyetlerini devam ettirmesi ve çarkın dönmesi için gerekli işletme sermayesi (“CAN SUYU”) şirketlerin içinde yok. Dışarıdan kaynak girmesi şart. İlave kaynaksız olarak yapılan bir yeniden yapılandırmayla alınmış bir zaman sadece problemi öteliyor. Halbuki amaç işletmelerin kuvvetli şekilde ayağa kalkması, üretmeye, istihdam yaratmaya, değer kazandırmaya ve ihracata devam edebilmesi; orta vadede yol kazasını ufak sıyrıklarla atlatması.
İçerideki mevcut varlıkların (örneğin atıl ya da yatırım amaçlı alınan gayrimenkuller) hemen satılamaması ve bu varlıklara yatırımcıların risk iştahının düşük olması, can suyu için krediye dayalı finansmanın önemini artırıyor. Fakat kreditörler de hangi işletmeye ne kadar kredi kaynağı ayıracakları konusunda sıkıntı yaşıyorlar, hele ki kredi büyümesinde sınır varken. Ek olarak sıkıntıda olan bir şirkete ek kredi vermek hem yeni risk almak anlamına geliyor hem de yeni kredi de batarsa bu, tek başına alınacak bir sorumluluk değil. Öte yandan, can suyu kredi
ihtiyacı da tarihsel olarak en yüksek seviyede bu sebeple konkordatolar çok arttı. Çünkü sadece banka kredilerini ertelemek işletmelere yetmiyor. Piyasanın kredisini ödemek için nakit kalmayınca konkordatoya gidiyorlar.
Bu nedenle, Finansal Yeniden Yapılandırması bankalar tarafından onaylanan işletmelere KGF destekli CAN SUYU kredisi (hem nakdi hem gayrinakdi) verilmeye başlanırsa zamanı alan işletmelerin değişmeye ve ayağa kalkmaya zamanı olur. Bu CAN SUYU ile zaman kazanan şirketler yeniden yapılanma ve operasyonel dönüşüm çalışmalarını tamamlayabilir, çarklarını çevirerek gelecek dönemdeki pazar fırsatlarından yararlanabilir, ekonomik toparlanma sürecinin hızlanmasına katkı sağlayabilir.
Bir girişimcinin iş kurup, ekonominin aktörlerinden biri haline gelip, çalışanların evlerine ekmek götürmesine vesile olması onlarca senede oluyor. Bu işletmelerin bir gece de yok olması ekonomiye kısa ve orta vadede zarar verecektir. Amerika’nın kendi şirketlerini 2008’de kurtarmak için kurduğu TARP (“Trouble Asset Relief Program”) gibi bir şeye henüz ihtiyacımız yok, ancak böyle bir aksiyon alternatifi de ya ihtiyaç olursa diye her zaman akıllarda olmalı
Bahsettiğimiz KGF’nin belli kısmı devlet garantisinde belli kısmı bankaların teminatsız riski olabilir. Bankalar da elini taşın altına koyacaktır. Çünkü krediyi yapılandırmak alacaklının da tahsilat ihtimalini arttırıyor. Kredi borcu yapılandırılan şirketlere, kredi verenlerin filtresinden geçtikten sonra hem boştaki teminatları (vefa, sat kirala ile de olabilir) hem de kefalet karşılığı verilebilecek KFG kredisi işletme sermayesi için kullandırılabilirse yapılandırılan şirketleri ekonominin içinde tutabiliriz.
Sağlıcakla kalın…