Fed ve PPK’nın ardından gözler güven endekslerinde…
Geçen hafta tüm gözler faiz kararlarındaydı. Ağustos’ta planlı bir açık piyasa komitesi toplantısı olmayan FED, iki ay sonra, faizi tekrar 75 baz puan yükseltti. FED Başkanı işgücü piyasasının hala güçlü olduğunu ve bunun enflasyonu yukarı çektiğini, bu yüzden büyümeyi kısıtlayacaklarını, bu yolla enflasyonun talep kaynaklı kısmını kontrol etmeye çalışacaklarını, enflasyonun yüzde 2’ye doğru hareketlenmesi ile faiz artışlarına son verilebileceğini açıkladı. FED kararının piyasalar için verdiği işaret özetle şu: Büyük olasılıkla önümüzdeki dönemde 75 baz puandan daha büyük adımlar atılmayacak. Bir süre sonra artışlar daha küçük adımlar ile yapılmaya başlayacak, ancak faizler yükselmeye devam edecek. 18 Ağustos’taki son toplantısında politika faizini 100 baz puan indiren Para Politikası Kurulu, açıklama metninde “…mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğu...” ifadesini kullandığı için Eylül toplantısında yeni bir indirim beklemeyenler çoğunluktaydı. Ama indirim bekleyenler haklı çıktı. Bir ay önce “yeterli” olarak nitelenen faiz, daha da aşağı çekildi. Üstelik bu toplantıdaki açıklama metninde de aynı ifadeyi görüyoruz: “mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğu..”. Haziranda 63,4 puan ile şimdiye kadarki en düşük seviyesine inen tüketici güven endeksi, temmuz ve ağustostan sonra eylülde de hafifçe yükseldi. Eylül verilerine hanenin mevcut ekonomik durumu ve 12 aylık beklentileri aşağı inerken, gelecek 12 aya yönelik genel ekonomik durum ve dayanıklı tüketim malı alma düşüncesi endeksleri yükseldi. Ücret artışlarının etkisi, enflasyon nedeniyle Ekim itibarıyla biraz daha zayıflayacak. Bu nedenle endekste yükselişin devam etmesi için yeni pozitif gelişmelere ihtiyaç var.
Tüketici güveninden sonra sırada üretici tarafındaki endeksler var. Bu sabah, perakende, hizmet, inşaat ve sanayi sektörleri güven endeksleri aynı saatte açıklanacak.
Bir noktayı tekrar hatırlatmak isterim: üretici güveni (yukarıdaki dört sektörün ortalaması) ile tüketici güveni 2021’in başlarından itibaren ayrışıyordu. Tüketici güveni sürekli gerilerken, üretici güveni güçlü kalmaya devam ediyordu. Bunun nedenlerinden biri ihracatın iyi bir performans gösteriyor (reel sektörü güveni) olmasıydı. Başka bir neden ise kredi hacminin artıyor olmasıydı. Böylece şirketler ve tüketiciler daha fazla kredi kullanarak harcama/yatırım yapabiliyordu. Ancak bu iki endeks arasındaki ayrışmanın uzun süre devam etmesi mümkün değildi. Ya tüketici güveni artışa geçecek ya da üretim tarafındaki güven seviyesi düşecekti. Temmuz, ağustos ve eylül verileri, ücret artışlar nedeniyle tüketici güven endeksini yukarı taşıdı. Üretim tarafında ise yatay bir seyir var. Fakat reel sektör güveninde yön aşağı dönmüş durumda ve küresel büyüme göstergelerinde bir iyileşme olana kadar bu böyle devam edecek gibi görünüyor. Önümüzdeki aylarda sektörel güven endekslerinde zayıflama göre ihtimalimiz artıyor.