Fed toplantısının ardından

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

Bankacılık krizi ile beraber biraz fazla anlam yüklenen Fed toplantısını nihayet geride bıraktık. Fed beklendiği gibi, en azından belli bir çoğunluğun beklediği gibi 25 baz puanlık bir artışa gitti. Aksi beklentiler olsa da 25 baz puan artırması fiyatlanması gereken asıl dinamik olmadığı için doğrudan açıklamayı tartışmak istiyorum. İlk paragrafta, ki bu paragrafta Fed ekonomiyi nasıl okuduğuna değinir, 2 önemli değişiklik var. İlki kuvvetli Ocak ve Şubat istihdam verileri neticesinde iş gücü piyasasının yeniden momentum kazandığının vurgulanması, ikincisi ise daha önce enflasyonda görülen gevşeme tanımının çıkartılarak sadece yüksek bir seviyede olduğunun vurgulanması. Bu hali ile ekonomik durum yukarı yönlü güncellenmiş diyebiliriz. İkinci paragraf ise daha kritik. Geçen hafta ECB banka krizinin farkındayız ve izliyoruz demesine rağmen ne tür bir sonucu olacağına değinmemişti. FOMC açıklamasında ise ECB’nin aksine gelişmelerin kredi piyasasında sıkılaşma ile sonuçlanması ve bunun da ekonomik aktiviteyi vurma ihtimali net bir şekilde kendisine yer bulmuş. Yaşananlar sıkılaşma anlamına geliyorsa Fed’in ekstra çaba harcamasına gerek olmayacaktır. Ancak burada bir belirsizlik var. Sıkılaşma ör. 25 baza mı yoksa 100 baza mı denk düşecek? Açıklamada cevabı yok. Enflasyon riskini unutmamamız için bir kez daha bahsi geçirilmiş.

Son değişiklik ise enformasyon akışına göre gerekli aksiyonun alınacağı ancak biraz daha sıkılaşma gerektiği. Bu noktada piyasa için 2 soru ortaya çıkmış oldu. Yanıtını toplantıya katılanların (sadece oy hakkı olanlar değil) görüşünü yansıtan faiz patikası tablosunda arayabiliriz. Ekstra sıkılaşmadan bahsediliyor olmasına rağmen bu açıklamayı 2 hafta önce okuduğumuzda noktaların 6% seviyesinde kümelenmesini bekliyor olacaktık. Oysa açıklamaya rağmen 2023 notaları hala 5.1% civarında kümeleniyor. Ancak hala 7 üye biraz daha yukarı seviyeleri öngörmüş. 2024 ve 25 noktalarını fazla önemsemiyorum. 2023 bile çok hızlı revize edilip sonra tekrar revize edildi. Ancak 24 ve 25’te radikal bir değişiklik olmaması Fed’in söz konusu krizden kalıcı bir hasar ön görmediğini, enflasyonda da hızlı bir düşüş beklemediğine işaret ediyor. Faiz düşüşlerine rağmen 24 ve 25’te faizlerin denge seviye 2.5’in üzerinde olması para politikasının sıkı kalmaya devam edeceği anlamına geliyor. Bu söylediklerimin sağlamasını da ekonomik tahminleri okuyarak yapabiliriz. Ama kaba bir hesapla piyasa kriz öncesi Fed’de zirveyi 6% olarak bekliyordu. Şu anda ağırlık 5.25% civarında dersek kredi piyasası kaynaklı 75 bazlık bir sıkılaşma öngörülüyor olabilir.

Büyüme 2023 için 0.5%’ten 0.4%’e revize edilmiş ancak 2024 için 1.6%’dan 1.2%’ye revizyon var. 0.4% artı bir seviye olsa da Fed resesyonu bu yıl içinde yaşanacak ve bitecek olarak görüyor olmalı. Ancak 2024 toparlaması daha yavaş olacak gibi. 2025 ise çok hafif yukarı revize edilmiş. Yaşananlar işsizlik oranı ve enflasyon endeksi PCE üzerinde ise hiç etkili olmamış gibi. PCE beklentilerinin yukarı revize edilmiş olması ya beklenen kredi daralmasının çok şiddetli olmayacağını düşündürüyor veya enflasyonda Fed’in sandığından daha fazla yapışkanlık söz konusu. Bu detaylar aslında şahin noktalar zira piyasa bir kez daha 2024 ve 25 için önden koşuyor. Fed artışlarında büyük bir ihtimalle sona geldik. Ancak bunu kutlamak için henüz erken. Zira bankalarda yaşananlar kredi hacmini hızla daraltacaksa Fed’in faiz artırmaması bir anlam ifade etmeyecektir. Yine de krizn doğası 2008’den daha farklı olduğu için hasarın da çok daha az olmasını bekliyorum.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump değil ekibi 15 Kasım 2024
Altın ve dünya 18 Ekim 2024
Çin ve coşku 04 Ekim 2024
Sahnede Fed, geride Çin 16 Ağustos 2024
İzin verin tanıştırayım 09 Ağustos 2024
Kolay para 26 Temmuz 2024
ABD siyaseti 05 Temmuz 2024