Fed Noel Baba’yı kovalarken
“Bu durumda kısa vadeli bir strateji çizersek Fed yılın son toplantısında 25 baz puanlık bir indirime daha gidecektir. Ancak 2025 ve daha önemlisi uzun vadede denge faiz için paylaştığı tahminlerde değişikliğe gidecek ve daha yüksek seviyelere işaret edecektir. Böyle bir durum kısa vadede piyasanın bir bölümü için rahatsızlık yaratabilir. Ancak ekonomi kuvvetli olduğu sürece gerçek anlamda sorun çıkartacağını sanmıyorum. Son 3 yıl içinde devamlı resesyon bekleyen piyasalar düzenli olarak Fed’den çok daha güvercin bir tavır bekledi. Şimdi ise 2025 için daha şahin bir Fed imajı oluşmaya başlıyor. Bu ileride Fed’den güvercin mesajların daha etkili olacağı anlamına da gelir.”
Geçen hafta yazımı yukarıda gördüğünüz satırlarla sonlandırmıştım. Fed’in çarşamba günü aldığı kararı ama daha önemlisi piyasanın tepkisini doğru yorumlayabilmek için bir kaç ay daha geriye gitmemiz gerekiyor. ECB’nin tarihinde ilk kez faiz indirimine Fed’den önce başlayacağının kesinleşmesi ile beraber benim de içinde bulunduğu bir grup analiz başta dolar olmak üzere ABD varlıklarında ayrışma beklentisine girdi. Ancak dolar değer kazanmadığı gibi aksi bir hareket de yaşandı. Zira piyasa ekonomik verilerin işaret ettiğinin aksine Fed’den bri faiz indirimi serisi beklentisine girdi ve eylül indiriminin de 50 baz puan olmasını talep etti. Hiç bir ana ekonomik ve piyasa göstergesi 50 baz gibi alışılmadık bir açılışa işaret etmiyor olsa da Fed belki de biraz politik bir kararla 50 baz puan indirmeyi tercih etti. Ancak sonraki aylarda gerek yüzde 3 üzerinde gerçekleşen büyüme gerek enflasyonun seyri gerekse finansal piyasaların davranışı faizlerin gereğinden sıkı olduğuna dair görüşü çürüttü. Çarşamba günü Fed yaptığı hatadan döndü ve ilk günden izlemesi gereken stratejiyi izliyor. Varlık fiyatlarında ise son 6 ayda faiz Fed kaynaklı illüzyonun devreden çıkmasını gözlemliyoruz. Elbette 2025 yılında enflasyon yüzde 2,5 seviyesinde seyrederse faiz indirimleri çok hızlı gelmeyecektir. Ancak zayıflayan istihdam piyasası ve deflasyonun eşiğinde bulunan Çin Fed’in temposunu değiştirebilecek 2 ana unsur.
Dün gerçekleşen BOJ toplantısında Başkan Ueda’nın ilk bahar ücret görüşmelerine atıfta bulunması BOJ’un acelesi olmadığına dair bir işaret. Yine de kur nedeni ile ocak ayında bir artış ihtimalini yüksek görüyorum. Ocak ayı ile beraber yatırımcılar artık Trump’ın ne yapacağını görmek isteyecektir. Şirketler içi vaat ettiği yüzde 21’den yüzde 15’e vergi indirimi faiz indirimlerinin yaratığı hayal kırıklığını giderebilir. Göçmen politikası vs ücretler, gümrük vergileri vs enflasyon gibi pek çok bilinmeyen ile karşı karşıya kalacağız. Kısa vadede uzun gidilebilecek en iyi varlık volatilite olacak gibi görünüyor.