Fed faizi değil bütçe açığı önemli
Amerikan endekslerinde, yılın ilk yarısında sert bir düşüş beklediğimi ocak ayında yazdım. Hisselere çöküş gelmeden önce başlıklı yazımda, ‘‘ABD’de 2021’de hisselere giren para 1 trilyon doların üzerinde. Bu rakam, 2000-2020 döneminde giren miktara eşittir. Bu, yüzyılın en büyük çılgınlığıdır’’ vurgusunu yaptım. Düzeltme hareketinin yüzde 8-12 ile başlayabileceğini, sonrasında yüzde 20-30’a ulaşabileceğini belirttim. En önemli endeks S&P 500’deki düşüş oranı pazartesi itibarıyla yüzde 17 oldu.
Tabii beklentilerimi paylaştıktan sonra savaş çıktı. Savaş nedeniyle uçuşa geçen emtia fiyatları, var olan enflasyona boyut kazandırdı. Fed politikasını buna göre şekillendiriyor. Politika hatası yapıldığını düşünüyorum. Fed açısından son 10-12 ay iyi geçmedi. Kurum, enflasyon yükselirken doğru teşhis koyamadı. Enflasyon bugün zirvede patinaj yaparken, panikle, şahin bir politika izliyor. Pandemi başladıktan sonra ABD 7 trilyon dolarlık kamu harcaması yaptı. Enflasyonun asıl nedeni buydu. Ekonominin zorlandığı dönemlerde, Fed’in açıkladığı varlık alım programlarının enflasyonist etkisinin düşük olduğunu 2010’dan beri yazıyorum. Genişletici maliye politikası her daim daha etkilidir.
Maliye politikası demişken, ABD’de bütçe ofisi 2022’nin ilk yedi ayında bütçe açığının 360 milyar dolar olacağını öngörüyor. Bu tahmin, maliye politikasında müthiş bir daralma anlamına geliyor. Çünkü 2021’in aynı döneminde bütçe açığı yaklaşık 2 trilyon dolar idi. Bütçe açığı, işletme kârlarını artırır. Bütçe fazlası, özel sektörün net finansal varlıklarını azaltır. Piyasalar bunu da fiyatlıyor.