Fed faiz artışlarının gelişmekte olan ülkelere etkileri

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI

ABD enflasyonun öngörülenden daha kalıcı olduğu endişesi ile piyasalar Fed faiz artışı ve bilanço küçültme tahminlerini öne çekiyor. ABD 10 yıllık tahvil faizleri şahin Fed endişesi ile bir ayda 40 baz puana yakın artarak yüzde 1,80 seviyesine yaklaştı. Uluslararası yatırım bankaları Fed’in mart ayında başlayarak 2022 yılında 4 x 25bp faiz artışı yapmasını bekliyor. Bilanço küçülmenin hızı konusunda bir konsensus yok. Ama Haziran ayından başlayarak yılın ikinci yarısında bilançonun küçültülmesi bekleniyor. Buna karşın dolar küresel olarak değer kazanamıyor.

Gelişmekte olan ülke borsaları ve emtia piyasaları 10 yıllık tahvil faizlerindeki artıştan olumsuz etkilenmedi. ABD hisselerinde yüzde 3’e yaklaşan gerilemeye rağmen sene başından beri gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 2, emtia fiyatları yüzde 5’in üzerinde getiri sağladı. Geçmiş veri küresel kriz sonrasında tahvil faizlerinin yükseldiği sekiz dönemin sadece ikisinde 2013 ve 2016 yıllarında gelişmekte olan ülke borsalarının gerilediğini gösteriyor. 2022 yılının ilk tepkileri olumlu bir seyre işaret ediyor.

Piyasaların verdiği tepki Fed’in geriden, sınırlı faiz artırdığı, reel faizlerin eksi kaldığı baz senaryomuzla uyumlu. Büyümenin güçlü ve enflasyonun yüksek olmasına rağmen merkez bankalarının sınırlı faiz artırdığı ortamda yatırımcılar yüksek finansal baskılamadan kaçmak için emtia ve hisse senedi piyasalarına yöneliyorlar.

Omicron vakalarındaki artışa rağmen can kaybının sınırlı olması küresel büyümeyi ve dolayısıyla emtia ve hisse senedi piyasalarındaki yükselişi destekleyen bir gelişme. Dolar küresel olarak sert bir şekilde güçlenmedikçe piyasalarda mevcut eğilimin devam etmesini bekliyoruz.

Borsa İstanbul küresel risk iştahındaki toparlanmadan en çok yararlanan gelişmekte olan ülke borsası. MSCI Türkiye sene başından beri yüzde 9 kazandırarak gelişmekte olan ülkelerin dört katından fazla getiri sağladı. Buna rağmen Türkiye hisseleri gelişmekte olan piyasalara göre yüzde 50’den fazla iskonto ile işlem görüyor.

Son dönemde yaşanan yükseliş cam, demir-çelik, havacılık, holding, rafineri, petro kimya, savunma gibi uluslararası mal ve hizmet üreten sektörlerin öncülüğünde oldu. Yükselişin devam etmesi ve endeksin yeni zirveler görmeye devam etmesi için bankacılık gibi geride kalmış sektörlerin de yükselişe katılması gerekiyor. Borsa için temel risk doların güçlendiği, küresel risk iştahının bozulduğu kötü senaryoda Ankara’nın 20 puana yaklaşan finansal baskılamayı sürdürmesi olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar