Farz et ki bir çocuğun daha var

ADIYAMANLI bakkal Kanber Bozan’ın Üsküdar’daki dükkanına günün birinde ilköğretim çağındaki bir çocuk girdi:

- Amca, Fırat Abi nerede?

- Okulda evladım… Ardından başka çocuklar da oğlu Fırat’ı sorunca, merak etti:

- Çocuklar, siz oğlum Fırat’ı neden soruyorsunuz?

- Fırat abi bize kitap verdi, “Okuyup özetini anlatın, bedava gofret vereceğim” dedi. Okuduğumuz kitabın özetini anlatmaya geldik.

Kanber Bozan, oğluna sordu:

- Oğlum, çocuklar gelip kitaptan, bedava gofretten falan söz ediyor. Nedir bu?

Oğlu yanıtladı:

- Baba, çocukları kitap okumaya teşvik için yapıyorum. Sen onlara bedava gofret, bisküvi, ne istiyorlarsa ver. Ben ücretini öderim.

Baba Bozan güldü:

- Oğlum, sen öğrencisin. Masraflarını ben karşılıyorum. Gofret, bisküvi ücretini benim verdiğim harçlıktan mı ödeyeceksin?

Oğlundan şu yanıtı aldı:

-Baba, öğrenci kredisi alıyorum ya. Oradan öderim. 13-14 yaşlarındayken Adıyaman’dan İstanbul’a gelen Kanber Bozan, oğlunun yanıtı üzerine düşündü:

-Ben okuyamadım. Çocukları okumaya teşvik etmek, onlar için çok önemli bir katkı olur. İşlettiği küçük dükkandan elde ettiği gelire takıldı:

-Elde ettiğim kazanç ailemizi ancak geçindiriyor.

Zorlanır mıyım acaba? Kendi sorusuna şu yanıtı buldu:

-Farz et ki bir çocuğun daha var Kanber. Kararını verdi, oğluna teşekkür etti:

- Aferin oğlum. Sen yeni kitaplar getir. Ben dükkanda rafa koyarım. Okuyan çocuklara hediyelerini veririm.

Kanber Bozan’ın öyküsünü geçen yıl Bilgi Üniversitesi’nin " Umut Var” projesi vesilesiyle Doç. Itır Erhart’la sohbet sırasında far kettim.

Bozan, geçen hafta Sabancı Holding ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Birimi’nin “Geleceğe Gönüllüyüz” buluşmasında birimin yöneticisi Zeynep Bahar Çelik, Köy Okulları Değişim Ağı Kurucusu Mine Ekinci ve gençlik çalışanı Robin Askar’la birlikte sahneye çıktı.

Bozan, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın “gönüllülük” çağrısı yaptığı buluşmada kendi eğitim eksikliğini şöyle tanımladı:

-Kendimi siyah-beyaz televizyon gibi hissediyorum.

Bozan, kendi kıt olanaklarıyla çocuklara kitap okumayı sevdirmeye çalışıyor.

Tam bir “gönüllülük” örneği sergiliyor…

Ona çocuk kitapları desteği veren birileri çıkar mı?

Bozan’ın modeli Türkiye’deki tüm bakkallara yayılır mı?

Bu dünyadan bir Sakıp Ağa geçti

Sanatçı Haluk Levent, Sabancı Holding ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Birimi’nin “Geleceğe Gönüllüyüz” buluşmasında kurucusu olduğu “Ahbap”ı anlattı.

Rahmetli Sakıp Sabancı için yazdığı bir şiiri Güler Sabancı’ya hediye etti:

Sakıp Ağa yemek yiyecektik hani? Adana’da söz vermiştin bana hani?

….

Ilık rüzgar gibi girmiştin biz çocukların arasına.

Portakal çiçekleri sinerken içimize hay.

Ağlıyordu gökyüzü, ıslanmıştık, demiştin ki “vay vay!”

Günlerce düşündüm, nasıl da okşamıştın başımı.

Anlatmıştın ya bana bu hayattaki savaşını.

….

Konuşurken yaşardın memleketini.

Yağan yağmurda dedim ya unutmadım “vay vay” deyişini.

….

Yatağında, toprağındasın… Koskoca dünyadan “Bir Sakıp Ağa” geçti dedik…

Hanefi fıkıhçılar gayrimüslime içki satışını yasak görmez

MALATYA Girişim Grubu’nun 1 Ocak 2020’den itibaren Mövenpick zincirine dahil olacak otelinde alkollü içki konusunda gelişen sohbeti, kendisi de imam hatip mezunu olan Gürbaşlar Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Başdemir’den dinleyip aktardım.

Mustafa Başdemir, Diyanet İşleri eski Başkanı, Kur’an Araştırmaları Merkezi (KURAMER) Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu’na sormuştu:

- Hocam, kardeşim Adnan Başdemir’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Malatya Girişim Grubu’ndan bazı arkadaşlar otelde müşteriye alkollü içki servis edilmesinden rahatsız. Bu konuya bakışınız nedir? Prof. Bardakoğlu, hastane örneği verdi: - Malatya Girişim Grubu buraya otel yerine hastane yapmış olsaydı. Hastaneye gayrimüslim hasta geldiğinde muayene edilmeyecek miydi?

Hastane örneğinden yola çıkarak alkollü içki ile ilgili verdiği yanıtında yanlış anlama olasılığını ortadan kaldırmak için o bölümle ilgili şu notu gönderdi:

- Özellikle Hanefi fıkıhçılar gayrimüslimlere içki satışını hadisteki yasak kapsamında görmezler. Çünkü, onlar açısından içki serbestçe alınıp satılabilen bir maldır ve inançlarına göre içki kullanımı yasak değildir. Hastaneye bir gayrimüslim gelse nasıl ki onu ayrım yapmaksızın tedavi etmek gerekiyorsa, otellerde gayrimüslimlere içki satışı/servisini de aynı çerçevede düşünmek gerekir. Bundan hareketle “yerli-yabancı müşteriye içki servisi caiz olur” şeklinde anlamak kastı aşan bir genelleştirme olur.