Faizde stopajın artırılmasının nesi yanlış!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Önce geçen hafta alınan kararı hatırlatayım. Mevduat faizi ve fon gelirlerinden alınan stopaj 2.5 puan artırıldı. Altı aya kadar vadeli olanların stopajı yüzde 7.5’ten yüzde 10’a, bir yıla kadar vadeli olanların yüzde 5’ten yüzde 7.5’e, bir yıldan uzun vadelilerin ise yüzde 2.5’ten yüzde 5’e çıkarıldı.

Bu düzenlemeden sonra bazı muhalefet partisi milletvekillerinden açıklamalar geldi. Bu açıklamalarda söz konusu kararın küçük tasarruf sahibi için çok olumsuz olduğu dile getiriliyor, ayrıca bu karar yüzünden kredi faizlerinin artacağı ileri sürülüyordu. Bunun üzerine konuya ilişkin görüşlerimi yazı günüm olmadığı için sosyal medya hesabımda paylaştım ve kararın hiç de olumsuz olmadığına, ayrıca kredi faizleri üstünde bir baskı oluşmayacağına dikkat çektim.

Türkiye ne yazık ki hemen her konuda karpuz gibi ikiye bölündüğü için kimilerinin bakış açısıyla bu düzenlemeye doğru demem olacak şey değildi, yoğun eleştiriler aldım.

Eleştirilerin bir önemi yoktu, çünkü gerçekler sanıldığı gibi değildi.

Bu sefer bankalardaki mevduatın sanılanın aksine ağırlıkla küçük tasarruf sahibine ait olmadığını ortaya koyan verileri paylaştım. Bir de örnek verdim; stopajdaki 2.5 puanlık artış, bankada 100 bin lirası olan için (faizi yüzde 50 kabul edersek) yıllık bazda yalnızca 1.250 lira bir kayba yol açarken, 10 milyon lira mevduat sahibi için yıllık 125 bin lira bir kayıp demekti.

Bu girişten sonra bankalardaki mevduatın hesap büyüklüğüne ve hesap sayısına göre dağılımını daha detaylı olarak aktarmak istiyorum.

Bırakın bu vergi artsın!

Stopajın artırılmasının küçük tasarruf sahibi için çok kötü olduğu söyleniyor ya, sanki küçük tasarruf sahibinin bankada önemli bir parası var da...

Bunu söyleyenler öylesine ezbere konuşuyor ki... Aslında farkında olmadan zengini korumaya çalışıyorlar.

Tablodaki veriler BDDK’ya ait...

■ Bankalarda yurt içi yerleşiklerin (bir kişinin çok sayıda hesabı olabildiği için) 190 milyon adet hesabı var.

■ Bu hesapların yüzde 83.80 oranındaki 159 milyonu, tutarı 10 bin liraya kadar olan hesaplardan oluşuyor.

■ Peki bu hesapların toplam mevduattan aldığı pay ne kadar; yüzde 0.77, yalnızca 0.77!

■ Hesap sayısında yüzde 83.80, tutarda ise yalnızca yüzde 0.77 pay...

■ Diğer yanda her biri bir milyon liranın üstünde olan hesaplar toplamda sayısal olarak yüzde 0.91, buna karşılık tutarda yüzde 76.31 pay alıyor.

Yurt dışı yerleşiklerin dağılımında da üç aşağı beş yukarı benzer bir durum var.

Mevduat toplamı ve hesap sayısı tüm mevduat ve hesapları; yani Türk parası mevduat, döviz tevdiat hesabı ve kıymetli maden depo hesaplarını kapsıyor.

Zararlı çıkan kimmiş?

Hem bir yandan parası ve varlığı çok olandan çok vergi alınsın diyeceksiniz, hem bu yönde adım atıldığında yapılanın yanlış olduğunu ileri süreceksiniz.

Bu konuda görüş belirten siyasetçilerin kötü niyetli olduğunu sanmıyorum. Konuya ve verilere hakim olmadan belli ki konuşmuş olmak için konuşmuşlar.

Veriler o kadar açık ki... Bu düzenlemeyle zengin daha çok vergi ödeyecek.

Üstelik alınacak vergi de sanki yüzde 30’a, 40’a çıkarılmış gibi.

Türkiye’de emek çok daha fazla vergilendirilmiyor mu? Burada paradan para kazananların vergilendirilmesi söz konusu.

Paradan yüklü miktarda para kazananlar gelir dağılımını da giderek daha fazla bozuyorken...

Paradan yüklü miktarda para kazananlar yoğun harcamaları yüzünden enflasyonla mücadeleye bile sekte vurur duruma gelmişken...

“Bir milyon artık para mı?”

BDDK verilerinde tutar sınıflamasının böyle yapılması, yani bir milyon liranın üstüne ilişkin bir detayın olmaması da eleştiri konusu yapılıyor.

Bu verilere de burun kıvıranlar çıktı...

Artık bir milyon lira neymiş ki, o parayla ne araba alınabilirmiş, ne ev!

Sanki bir milyonla bunlar alınabilir diyen varmış gibi.

Ama bir milyon liraya burun kıvıranlara önerilerim var...

■ Gidin bunu ayda 17 bin liraya nasıl geçineceğinin hesabını yapan asgari ücretliye anlatın!

■ Bunu 12 bin 500 lira emekli aylığına talim edenlere izah edin!

■ Gidin bunu üniversiteyi bitirmiş ve yıllardır ataması yapılmamış, anne babasından harçlık istemeye utanan öğretmene anlatın, mülakatlarda elenen işsiz gençlere deyin “Bir milyon da para mı” diye!

■ Bunu, en seçkin üniversiteyi bitirip iş bulamadığı için motokuryelik yapan gence söyleyin!

Sonra bir milyon lira da para mı demeye isterseniz yine devam edin!

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar