Faiz ne zaman düşürülecek?

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU

Geride bıraktığımız hafta üç önemli karar açıklandı. Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini değiştirmedi. Daha sonra, Merkez Bankası zorunlu karşılık oranını yükseltti ve BDDK bazı kredi türleri için risk ağırlıklarını düşürdü. Bugün PPK faiz kararını ele alacağım. Gündem izin verirse diğer iki kararı Perşembe günü değerlendireceğim.

PPK karar metninden alıntı: “Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir… Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.”

Metnin ilk paragrafında (alıntılamadığım) “Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir” cümlesinden yola çıkarak Merkez Bankası’nın Kasım’da bir faiz indirimine piyasaları şimdiden hazırladığı yorumları yapıldı. Oysa bu cümleyi tersinden okursanız hizmet enflasyonunda işlerin henüz istenildiği gibi gitmediği ortaya çıkar. Öte yandan, Merkez Bankası’nın 2025 sonu enflasyon tahmini yüzde 14, OVP’nin yüzde 17,5. Hizmet enflasyonunda son çeyrekte iyileşme beklenmektedir cümlesinden yola çıkıp faiz indirimi bekleniyorsa, çok daha önce açıklanan yüzde 14 tahmininden yola çıkarak neden faiz indirimi beklenmiyor? Garip durmuyor mu?

Oysa yazının başında alıntıladığım kısım durumu ve Merkez Bankası’nın duruşunu net biçimde özetliyor. Enflasyon beklentilerinin aylık enflasyonun ana eğilimine uygun hareket edeceklerini düşünürsek, kritik değişken aylık enflasyon değerleri oluyor. Merkez Bankası Başkanı 8 Ağustos’taki Enflasyon Raporu sunumunda, aylık enflasyon oranları hakkındaki tahminlerini net biçimde söyledi: “Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz.” 

Mevsimsellikten arındırılmış ağustos enflasyonu yüzde 2,5’in üzerinde çıktı. Temmuz’da da öyleydi. Başkan’ın bu konuşmasından yola çıkarak, faiz kararına Merkez Bankası dışından bir müdahale olmadıkça mevsimlik hareketlerden arındırılmış aylık enflasyonlar Eylül’de yüzde 2,5’in yılın kalan son üç ayında da yüzde 1,5’in altına inmedikçe faiz indirimi beklememek gerekiyor. Kaldı ki bu düzeyler gözlense de faiz indirimi otomatik değil; enflasyonu etkileyen dış koşulların nasıl şekilleneceklerine de bağlı.

Bir fikir versin diye Grafikte 2005-2023 döneminin eylül, ekim ve kasım aylarında gerçekleşen mevsimsellikten arındırılmış enflasyon değerlerinin hareketlerini gösteriyorum. Ayrıca, Başkan’ın sözünü ettiği değerleri 2024 için kırmızı çubuklar ile gösterdim. Bir de yatay kesikli çizgi ile 2005-2023 dönem ortalaması (yüzde 1,16) var. 2028-19 krizinde gözlenen bir aylık sıçramayı bir kenara bırakırsak, saçma para politikasının uygulanmaya başlandığı 2021 sonbaharından itibaren aylık enflasyonların nasıl sıçradıkları çok açık. 2005-2016 dönemindeki aylık değerlerin (ortalama yüzde 0,66) nerdeyse bir puan fazlasına da razıyız. Olsun: Eylül ve Ekim değerleri böyle gelirse, Kasım’da ya da risk alınmak istenmiyorsa Kasım değeri de gözlendikten sonra Aralık’ta neden faiz indirilmesin? Kısacası, önümüzdeki maçlara bakacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Verimlilik yazıları (7) 12 Kasım 2024
Asgari ücret 31 Ekim 2024