Faiz indiriminde sona gelindi mi?
Faiz indiriminde sona gelindi mi? Dünkü indirimle birlikte Merkez Bankası bu yıl, daha doğrusu yılın son altı ayında faizleri 12 puan aşağı çekmiş oldu. Böylesine kısa bir zaman dilimi için oldukça sert bir hareket. Ancak ekonominin 2019’un ilk yarısında resesyona girmiş olduğu dikkate alındığında bu dozda bir sertlik makul, hatta zorunlu karşılanabilir. Peki daha fazla indirim için yer var mı? Soruyu cevaplayabilmek için başka iki sorunun cevabını vermek gerekiyor. 1) Bundan ötesi için enflasyondaki düşüşün sürmesi yani görünümün iyileşmesi gerekiyor. Görünüm daha da iyileşir mi? Zor bir soru. Cevabı ise bir dizi faktöre bağlı. Bu faktörler ağırlıklı olarak
makro ekonomik risklerden oluşuyor. Mesela maliye politikası enflasyonla mücadeleyi destekleyecek mi? Kamu fiyatları nasıl seyredecek? Kamuda ve özel sektörde ücret artışları nasıl bağlanacak; geçmiş enflasyona mı yoksa hedef enflasyona göre mi belirlenecek? Küresel büyüme zayıflığını koruyacak mı? Başta petrol olmak üzere emtia fiyatları nasıl seyredecek? Kredi piyasaları ne ölçüde açılacak? Bizim gibi ülkelere yönelik sermaye akışları canlanacak mı? Biz bu akımdan ne kadar pay alacağız? Türkiye’nin risk primi daha da aşağı inebilecek mi? 2018’den itibaren katılaşan enflasyon beklentileri yumuşayabilecek mi? İkinci soru ise mevcut enflasyon-faiz dengesinin indirim için marj bırakıp bırakmadığıdır. Basit bir hesap yapalım. Enflasyon Kasım sonunda yüzde 10.56’ydı. Ama bu rakam geçmiş bir yıllık döneme ait. Oysa açıklanan yıllık faiz, gelecek bir yılki dönem için veriliyor. İkisini karşılaştırmak elma ile armudu karşılaştırmak olabilir. Elma-elma için bir yıl sonrasına dönük enflasyon beklentisini alalım. Gerçi son yıllarda tuttuğu hiç görülmedi ama genel eğilime uyup Merkez Bankası’nın piyasa profesyonelleri arasında düzenlediği beklenti anketinde 12 ay sonrası için beklenen enflasyonu alalım. O da yüzde 10.07. Bankanın politika faizi ise yüzde 12. Dolayısıyla bu beklentiye göre reel faiz 1.8 puan dolayında; yani çok yüksek değil. Nispeten yüksek kalan MB faizini bırakıp piyasada yüzde 10 dolayında seyreden mevduat faizlerine göre hesaplarsak ortada pozitif bir reel faiz olmadığı gibi hafif de olsa negatif bir faiz söz konusu. Bu rakamlar, enflasyon görünümü daha fazladan düzelmeden, Merkez Bankası faizlerinin aşağıda gidebilecek daha fazla yeri olmadığını göstermiyor mu? Piyasadaki genel görüş de dünkü aksiyonla birlikte faiz indirimlerinde artık sona gelindiği yönünde. Yani her ne kadar küresel durgunluk ve dışarıdaki düşük faiz ortamı destekleyici olsa da en azından 2020 ortalarına kadar bir faiz indirimi olmayabilir.