Faiz artışı değil bütçe fazlası
Pandeminin akut dönemi bittikten sonra enflasyon dünyanın her yerinde yükseldi. Merkez bankaları ve Hazine’ler şimdi bu politikaları sonlandırıyorlar. Dünyada para ve maliye politikaları eş zamanlı sıkılaşıyor.
Genişletici maliye politikasının ne kadar enflasyonist olduğu pandemi döneminde bir kez daha görüldü. Düşünülenin aksine, merkez bankalarının tahvil alım programları enflasyonist değildir. Örneğin Fed bankalardan tahvil alıyor. Bunun karşılığında likidite veriyor. Banka bilançolarından faiz kazandıran finansal varlıklar gidiyor. Yerine başka bir finansal varlık geliyor. Özel sektörün bilanço yapısı değişiyor. Ancak net varlıklarında bir değişim olmuyor. Yani bu bir para basma değildir. Bir varlık takasıdır. Şu basit işleyişi 2010’dan beri yazıyorum. On iki yıl geçti. Bankacılığı bilmeyen iktisatçıların ‘‘Fed para basıyor. Bu da enflasyon yaratıyor’’ yorumu değişmedi.
Enflasyonun önümüzdeki dönemde düşeceğine dair beklentimin temelinde, maliye politikasındaki sıkılaşma yatıyor. Bu yılın ilk altı ayında Amerikan Hazinesi’nin açığı 137 milyar dolar oldu. Kıyaslama açısından, 2021’in aynı döneminde 1,7 trilyon dolar açık vardı. Amerikan ekonomisi için bu yılki bütçe açığı rakamı, bütçe fazlası olarak bile değerlendirilebilir. Toplam talep düşecek. Dezenflasyonist süreç başlayacak.