Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk için uygulanan cezalar on katına çıktı

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ümit Işık

Ticaret Başmüfettişi

Piyasa dengesini sağlama ve tüketiciyi koruma, devletin Anayasal görevidir. Bu görevin yerine getirilmesine yönelik olarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (bu çerçevede özellikle “Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği” ile “Reklam Kurulu Yönetmeliği”) ve son olarak 6102 sayılı T. Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet hükümleri piyasada oluşan haksız fiyat artışlarının önüne geçilmesi adına genel düzenlemeler olarak hukuk sisteminde yerini almıştır.  

Tüketicinin korunması adına piyasa dinamikleri dışında oluşan fiyatlara çözüm bulmak ve bununla mücadele için 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da daha özel bir düzenleme yapılmış, bu düzenlemeyle “fahiş fiyat artışı” ve “stokçuluk” yapanlar için idari para cezaları gündeme getirilmiştir.

6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1’inci maddesinde Kanunun amacı;

“Bu kanunun amacı; perakende işletmelerin açılış ve faaliyete geçiş işlemlerinin kolaylaştırılması, perakende ticaretin serbest piyasa ortamında etkin ve sürdürülebilir rekabet şartlarına göre yapılması, tüketicinin korunması, perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyüme ve gelişmesinin sağlanması ve perakende işletmelerin faaliyetleri ile bunların birbirleri, üretici ve tedarikçilerle ilişkilerinin düzenlenmesidir” şeklinde belirlenmiştir. Aynı Kanunun “Fahiş fiyat artışı, stokçuluk ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” başlığı altında 16.04.2020 tarihli ve 7244 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesiyle getirilen “Ek Madde 1” de ise;

“Ek Madde 1 – (Ek:16/4/2020-7244/14 md.)

(1) Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamaz.

(2) Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamaz.

(3) Üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulur. (…)

 (4) Kurulun oluşumu, görevleri, çalışma usul ve esasları, sekretarya hizmetleri ve Kurula ilişkin diğer hususlar yönetmelik ile belirlenir.”

düzenlemesine yer verilmiştir.

Söz konusu Kanunun 18/1-k maddesinde, bu kanunun Ek 1’inci maddesinin birinci fıkrasına (fahiş fiyat artışı) aykırı hareket edenlere her bir aykırılık için on bin Türk lirasından yüz bin Türk Lirası’na kadar; ikinci fıkrasına (stokçuluk) aykırı hareket edenlere ise her bir aykırılık için yüz bin Türk Lirası’ndan iki milyon Türk Lirası’na kadar idari para cezası verileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 5 inci fıkrasında da (k) bendinde belirtilen idari para cezasının verilmesini gerektirir aykırılığın bir takvim yılı içinde tekrarı hâlinde, her bir tekrar için bir önceki cezanın iki katı idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.

Yukarıda yer alan kanun maddesinde “fahiş fiyat artışı” ve “stokçuluk”un cezalandırılacağı belirtilmesine rağmen bu kavramların ne olduğuna ilişkin bir tanımlama veya açıklama yapılmamıştır.

6585 sayılı Kanun’un 18’inci maddesinde düzenlenen fahiş fiyat artışı ve stokçuluk kabahatlerinin cezalarında artış öngören 2/2138 esas numaralı “Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM’de kabul edilmiş ve 29.05.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21’nci maddesi aynen;

“MADDE 21- 14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, beşinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ‘beş’ ibaresi ‘yirmi’ şeklinde, ‘durumunda elli’ ibaresi ‘durumunda iki yüz’ şeklinde ve ‘iki yüz elli milyon’ ibaresi ‘bir milyar! şeklinde değiştirilmiştir.

‘k) Ek 1’inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere her bir aykırılık için yüz bin Türk Lirası’ndan bir milyon Türk lirasına kadar; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere ise her bir aykırılık için bir milyon Türk lirasından on iki milyon Türk Lirası’na kadar,’

 Bakanlık, ek 1’inci maddenin ikinci fıkrasına bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırı hareket etmesi nedeniyle idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini altı güne kadar kapatmaya yetkilidir.”

şeklindedir.

Yapılan yeni düzenlemeyle ceza miktarları 10 kat arttırılarak fahiş fiyat artışı yapanlara her bir aykırılık için 100 bin TL ile 1 milyon TL arasında (eski hali 10.000 TL-100.000 TL), stokçuluk yapanlara ise her bir aykırılık için 1 milyon TL ile 12 milyon TL arasında (eski hali 100 bin TL- 2 milyon TL) ceza verilmesi öngörülmüştür.

Öte yandan, maddede belirtilen idari para cezalarının bir takvim yılına ilişkin toplam tutarı;

- İşletmenin küçük ölçekli olması durumunda yirmi milyon Türk Lirası’ndan,

- Orta ölçekli olması durumunda ikiyüz milyon Türk Lirası’ndan,

- Büyük ölçekli olması durumunda bir milyar Türk Lirası’ndan,

fazla olamaz, denilerek yeni düzenlemeyle fahiş fiyat artışı uygulayan veya stokçuluk yapan işletme küçük işletmeyse 20 milyon TL’ye, orta ölçekli olması halinde 200 milyon TL’ye ve büyük ölçekli olması halinde ise 1 milyar TL’ye kadar ceza verilebilmesinin yolu açılmıştır. Önceki ceza sınırları sırasıyla 5, 50 ve 250 milyon TL iken yeni düzenlemeyle 4 kat arttırılmıştır.

Ayrıca yeni düzenlemeyle bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırı hareket ederek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini altı güne kadar kapatmaya Bakanlık yetkili kılınmaktadır.

Madde gerekçesinde değişikliğin nedeni, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 18’inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan idari para cezası tutarları ve yedinci fıkrada öngörülen idari para cezası hadleri yükseltilerek, Kanun kapsamında gerçekleştirilen denetimlerin etkinliğinin ve denetimler neticesinde uygulanan idari yaptırımların caydırıcılığının artırılması, bu sayede, sektörün mevzuata uyumunun sağlanmasının amaçlandığı, ayrıca, beşinci fıkrada yapılan değişiklik ile stokçulukla daha etkin bir şekilde mücadele edebilmek, idari yaptırımların caydırıcılığını artırabilmek amacıyla Bakanlığa, bir takvim yılı içinde en az üç defa stokçuluk yaptığı tespit edilen ve idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelere idari tedbir niteliğinde bir idari yaptırım olan kapatma cezası(altı güne kadar) verme yetkisi alındığı, şeklinde belirtilmiştir.

Kavramların açıkça belirlenmemesi sorunu

7511 sayılı Kanun’la getirilen cezalardaki artışın etkili olabilmesi için öncelikle kabahat konusu eylemlerin net bir şekilde ortaya konulması gerektiği düşünülmektedir. Mevcut 6585 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde “fahiş fiyat artışı” ve “stokçuluk”un ne olduğu belirlenmemiş ve çerçevesi çizilmemiştir.

Bu yönde çıkarılan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliği’nin “Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde;

“Bu yönetmeliğin amacı, olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda faaliyet gösterecek Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun oluşumu, görev ve yetkileri ile üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarının denetlenmesine ve idari para cezalarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”

denilerek Kurulun yetkisinin çerçevesi “(…)olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlar(…)” olarak çizilmiştir. Ancak Yönetmeliğin dayanağı olan 6585 sayılı Kanunda, Kurulun yetki ve çalışma sınırlarıyla ilgili böyle bir çerçeve çizilmemiştir. Yine Kanunda tanımı yapılmayan “Fahiş fiyat artışı” ve “stokçuluk” Yönetmelikte belirlenmiştir. Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre;

- Fahiş fiyat artışı: Olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından satışa sunulan ve kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin fiyatında girdi ve diğer üretim maliyetlerindeki artış gibi haklı bir sebebe dayanmaksızın yapılan aşırı ve adil olmayan artışı,

- Stokçuluk: Olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin piyasada darlık yaratan, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozan faaliyetleri ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetleri,

şeklinde tanımlamaktadır.

Ancak verilen bu tanımlarda geçen “Olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlar”ın ne olduğu ve bu kavramlardan ne anlamak gerektiği konusunda netlik yoktur. Yine ilgili Yönetmelikteki “sağlıklı yaşama” ve “korunma” kavramlarından ne anlaşılması gerekeceği, bu sayılanların “temel ihtiyaçlar” kapsamında olmasının neye göre tanımlanacağı belirlenmiş değildir. Örneğin “Korunma” kapsamında alacağımız bir evin 100.000 TL olması halinde “temel ihtiyaç” 1.000.000 TL olması halinde lüks ihtiyaç mı sayılacaktır şeklindeki benzer sorularının da cevabı yoktur.

Bu kavramların içinin doldurulmasının yargısal içtihatlara bırakılması zaman alacak ve bu süre içinde her olay özelinde farklı bir değerlendirme ve yorum yapılarak ceza uygulamasına gidileceği söylenebilecektir.

Sonuç olarak 6585 sayılı Kanun’la getirilen “Fahiş fiyat artışı” ve “stokçuluk” kavramlarının tam olarak neyi ifade ettiği izah edilmeden Kurula verilen yetkiye istinaden uygulanacak cezaların arttırılmasının sorunun çözümünde yeterli olmayacağı değerlendirilmektedir. Zira her şeyden önce kurulun ceza vermesi gereken eylemin tam olarak tanımlanması ve ortaya konulması gerekecektir. Ceza verilecek eylemlerin somut olarak tanımlanmamış olması ve en azından daha net bir çerçevenin çizilmemiş olması nedeniyle uygulayıcılar açısından her bir olay özelinde yorum yapılarak ceza uygulanması gibi bir yöntem izleneceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yılda yeni zamlar 23 Kasım 2024