Facianın suçlusu bulundu
Günlerdir sonuçları tartışıyor ve suçu birbirimize atıyoruz. Oysa kök sebep biziz ve bizim aymazlığımız, akılsızlığımız, kâr hırsımız, utanmazlığımız, kısaca AHLAKİ ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜMÜZ…
Her insan bir evren ve otel yangınında insanlarımız yandı, bitti, kül oldu. Fellik fellik suçlu arayan mı ararsın, yoksa sorumluluğunu atacağı birilerini arayan mı? Otel müdürü yangınının çıktığı mutfak personelini, çalışan yöneticisini, hatta suçu neredeyse ölenlerin üzerine atmak isteyen aymazları mı?
Felaket, onlardan ders alınmadığında kendini tekrar etmek gibi özelliğe sahiptir. Çok değil geçen yıl Gayrettepe’deki bir gece kulübü tadilatından çıkan yangında 29 can kaybettik. 11 kişiyi tutukladık ama sonra salıverdik. Şimdi de Kartalkaya faciasında aynı süreç işleyecek, ders almayacağız.
Kök sebepleri bulmalıyız
Kural hiç değişmez; eğer sebepleri sorgulamaz isen sonuçlarla boğuşur durursun. Sebepler ise sanıldığı gibi ilk gözünüze çarpan yerde değildir. Şu anda tüm ülke bu facianın sebebini merak eder ama ilk göze takılanlar; denetimsizlik, belediye, otel sahipleri, bakanlar, bakmayanlar vesaire vesaire…
Oysa sebep çok daha derinlerde… Yangın anından geriye doğru, yansız ve ziyansız sorgulama yöntemleriyle kök sebeplere inmek zorundayız. Bunun için soruşturmayı vali veya müfettişlerin yanı sıra sosyologlar, ahlak bilimciler, psikologlar ve felsefi derinliği olan insanlar irdelemeli, yürütmeli…
İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…
Yangın tüpü neden zamlandı?
Bu sorunun yeri mi demeyin. Evet, tam da yeri… Otel yanıyor ve 78 canımız gidiyor. Tüm dikkatler ateşe ve yangın tedbirlerine çevriliyken tedbir geliştirmeye yönelik adımlar yerine, ne yapmış olduk dersiniz? Evet, doğru tahmin ettiniz… Kimilerimiz yangın tüpü aradı, anında fiyatları %100 zamlandı.
Ya cenazelerin fahiş nakliyesi?
Krizler, fırsat barındırır derler. Ancak bu, kendi kriziniz için geçerlidir. Kamunun, başkasının krizini fırsata çevirmek başarı değil, ahlaksızlıktır. Cenazelerini, çocuklarından arta kalan külleri nakletmek için araç arayanlardan 100 bin lira nakliye ücreti talep edenler, nasıl bir çürümüşlüğün evlatlarıdır?
not/ 32 kısım tekmili birden suçlular listesi
1-AHLAKSIZLIK: Yapışkan ve yüksek enflasyon sürecinde fiyatlandırmada davranış bozukluğu diyerek geçiştirdiğimiz, ahlaki çöküntünün en belirgin işaretiydi. Din çoktur ama ahlak tektir ve bizde yok gibi.
2-SORUMSUZLUK: Dikkat ettiniz mi herkes suçu bir diğerine atıyor. Sorunu kendi sorumluluk alanı dışına iten yönetim kademeleri, yargılanmayacağından, hesap sorulmayacağından öylesine emin ki…
3-CEZASIZLIK: Marquis de Sade; “ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yoktur” der. Bu, öylesine doğru bir ifade ki… Müeyyidesi olmayan eylemlerin yaratacağı yıkımın, zulmün sınırı yoktur.
4-KAYITSIZLIK: Tolstoy; “eğer acı hissediyorsan, canlısın ancak başkasının acısını hissediyorsan, insansın” der. Canlarımız kavrulurken kayağına devam eden, yasa rağmen zil çalıp oynayanlarımız…
5-TEDBİRSİZLİK: Sadece otel yetkilileri mi tedbirsiz? Bir otel müşterisi olarak ben de tedbir konusunda eksikleri olan biriyim. Ya kemer takmam, ya yangın tedbiri almam ya da güvenlik farkındalığım eksiktir.
NETİCE: Herkes sütten çıkmış ak kaşık olunca geriye suçlu olarak ölenler mi kalıyor? Bu nasıl bir akıl ve vicdan tutulmasıdır? “Öldüğümüz için özür dileriz, siz yetkilileri de durduk yerde meşgul ettik…”