Facebook’un stabil koin denemesinden dersler
Facebook 4 yıl önce başladığı stabil koin projesini sonlandırdı. Facebook’un milyarlarca dolar harcadığı projeden elinde kalan patentler 182 milyon dolara satıldı. Projenin birçok global rezerv para ile desteklenen ilk versiyonu Libra’nın, egemen devletlerden gelen tepkiye neden karşı koyamadığını Kasım 2020’deki “G20’den Facebook’a tokat” yazımda anlatmıştım. Bugün aradan geçen 1,5 yılda olanlara ve alınacak derslere bakalım.
Geçen haftasonu Financial Times’da yayımlanan habere göre, Facebook, Libra için kurulan ve içinde Uber, Vodafone, Spotify, Visa and Mastercard olan koalisyon dağılınca, “bu işi kendim yapayım” dedi. Libra İsviçre’den ABD’ye taşındı. İsmi Diem olarak değiştirildi. Diem, artık arkasında sadece ABD doları olan bir kripto varlıktı. Bunlara stabil koin deniyor. Değeri arkasındaki varlığa göre sabit. Diem’in Facebook için avantajı ise 3 milyardan fazla kullanıcıya bir anda ulaşıp, whatsapp üzerinden anında ödeme imkânı sunması olacaktı.
Yenilen pehlivan güreşe doymaz. Facebook bu sefer işin başına Silikon Vadisi’nden birini değil de ABD Hazinesi’nden emekli, oranın eski MASAK başkanını koyalım da fazla hızlı gidip hata yapmayalım dedi. Gerçekten de yeni proje Diem’in kanunlara aykırı hiçbir yönü yoktu. Zaten ABD’de stabil koinler henüz regülasyona tabi değil. Mesela Tether şu an 80 milyar dolar piyasa değerine ulaşmış durumda ve denetimler yapılsa da kimse faaliyetini durdurmuyor. Facebook da Diem için ortak çalışacağı bankayı buldu. Ürünü hazırladı. Pilot uygulama zamanı geldi. Belirlenen tarih 29 Haziran 2021’di.
Çıkmış adın dokuza, inmez bir daha sekize. Konu Facebook olunca bu atasözünü unutmamak lazım. Diem’in pilotu başlamadan bir gün önce ABD Hazine Bakanlığı’nın baş hukuk müşaviri hem Facebook’a hem de ürüne aracılık eden bankaya telefon etti. Yazılı bir metni okurmuş gibi ikisine de aynı şeyleri söyleyip pilotun ertelenmesini istedi. Facebook yetkililerinin bilmediği ise birkaç gün önce Hazine Bakanı Yellen ile Fed Başkanı Powell’ın bu konuyu konuşmak için beraber kahvaltı ettiğiydi. Powell, Diem projesini durdurmaya yasal yetkisi olmadığını söyleyince, Yellen “Kongre’de oluşacak tepkiye karşı seni koruyamam, başının çaresine bakarsın” demişti. Fed Başkanı da projeyi durdurmanın en kolay yolunu seçti ve kendi regüle ettiği bankaya telefon açılmasını sağladı. Diem yöneticileri 6 Temmuz 2021’de Fed ve Hazine’ye sert bir mektup yazıp Tether gibi başka stabil koinler piyasadayken bizi nasıl durdurursunuz, diye sordular. Mektuba ve randevu taleplerine cevap gelmedi. Diem yetkililerinden biri Financial Times’a duygularını “muz cumhuriyetinde yaşıyoruz” diye anlatmış.
Bana ilginç gelen diğer husus ise Türkiye’de “telefon ekonomisi” dediğimiz merkez bankasının çeşitli konulara yetki sınırlarını zorlayarak yaptığı müdahalelerin ABD’de ve bu kadar kritik bir olayda da yaşandığını görmek oldu. Yellen ve Powell’ın kararının, daha doğrusu Yellen’in verip Powell’a dayattığı kararın nedeni Facebook’un sosyal medya alanındaki pazar gücünü ödeme işlerine aktarmasına izin verilmemesi gerektiğine olan inanç. ABD Yönetimi, dijital kodamanların artık daha çok büyümemesi gerektiğine karar vermiş. ABD diyor ki elinizdeki tüketici verisini finans alanını ele geçirmekte kullanmanıza izin vermeyeceğiz. Aynı şirketlerin Türkiye’de kuracakları finans işlerini düzenlerken dikkat etmemiz gereken bir yaklaşım. Facebook’un Brezilya ve Hindistan’da whatsapp üzerinden ödeme işine girdiğini de unutmayalım. ABD örneğine dönersek şunu da dikkatten kaçırmayalım: Aldığınız kararın içeriğinin doğruluğu kadar şeffaflık, kurallara bağlılık ve istişare ile karar vermek de önemli. Bazen zarf mazrufun önüne geçiyor. Haklıyken haksız duruma düşmemek lazım.