EXPO; Kazanan kaybeden şehirler
Büyük etkinliklerin şehirlerde düzenlenmesi başta belediye başkanları olmak üzere, tüm şehir sakinlerini heyecanlandıran girişimlerdir. Şehrin adıyla anılan olimpiyatlar ve dünya fuarları bu etkinliklerin başında gelir. Dünya fuarlarının düzenleneceği şehirleri belirleyen ve süreci yöneten, 170 ülkenin üye olduğu “BIE-Bureau International des Expositions” adlı kuruluş 1928 yılından beri faaliyetini sürdürmektedir.
BIE’nin sürecini yönettiği fuarlar başlıca 2 ana amaç ve grupta düzenlenmektedir:
1- Dünya Fuarı (World Expo): 5 yılda bir düzenlenen, 6 ay süren, sergi alanlarının katılımcı ülkeler tarafından yapıldığı, küresel ölçekte sorunlara çözüm arayan…
2- İhtisas Fuarı: İki dünya fuarı arası 5 yılda bir düzenlenen, 3 ay süren, sergi alanlarının düzenleyen şehir tarafından yapıldığı, insanlığın belli bir alanda karşılaşacağı sorunlara çözüm arayan…
Özellikle dünya fuarları şehirler tarafından çok önemsenir. Böyle bir fuarın düzenlenmesi ile altyapı yatırımlarının gelişeceği, şehre çok sayıda yabancı ziyaretçinin akın edeceği ve şehrin bu organizasyon sonucu çok kazançlı çıkacağı peşin olarak kabul edilir. Ancak, düzenlenen fuarlar sonrası her şehrin bu organizasyondan umut ettiği sonucu elde edemediği görülmektedir.
Örneğin, 1967 yılında Kanada’nın Montreal şehrinde düzenlenen dünya fuarı 54 milyon ziyaretçi ile büyük bir başarı elde etmiştir. Çünkü o tarihte Montreal’in nüfusu 3 milyon, Kanada’nın nüfusu ise 20 milyon olup ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğu yabancıdır. Buna karşın, 2000 yılında Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen dünya fuarını 40 milyon kişinin ziyaret edeceği hesaplanmışken sadece 18 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiştir. O da organizasyonun bilet fiyatlarını düşürmesi hatta bedelsiz dağıtması ile sağlanmıştır.
Dünya fuarı sonrası alanların etkin kullanımı da şehrin geleceği açısından önemlidir. Bu alanda en büyük başarı 1986 yılında Kanada’nın Vancouver şehrinde düzenlenen ihtisas fuarına aittir. İnşa edilen alanlar etkin bir şekilde kullanılmış, şehir önemli bir dönüşüm yaşamıştır. Bunun aksine, 1992 yılında İspanya’nın Sevilla şehrinde düzenlenen dünya fuarı sonrası yapılar ve alanlar kaderine terk edilmiş, şehrin geleceğine hiçbir katkısı olmamıştır.
Ülkemizde bir tek İzmir, biri 2015 diğeri 2020, dünya fuarları seçmelerine katılan şehir olmuş ancak her ikisinde de elenmiştir. Antalya 2016 yılında ihtisas fuarı düzenleme şansını elde etmiş ancak fuar sonrası alanı nasıl değerlendirdiği ve şehre nasıl bir kazanç sağlandığı halâ tartışılmaktadır.
Haftanın şehri; Brüksel, Belçika
2. Dünya Savaşı sonrası ilk expo 1958 yılında Belçika’nın başşehri Brüksel’de düzenlendi. O tarihte Kongo halâ Belçika’nın bir sömürgesiydi ve Belçikalıların büyük kısmı kendi ülkelerinden 80 kat büyük olan bir başka ülkeyi yönetiyor olmaktan gurur duyuyordu.
Ancak, 1958 exposu bir insanlık ayıbının da son kez sergilenmesi ile tarihe geçmiş oldu. Köle ticareti ve sömürgecilik döneminin kötü mirası, hayvanat bahçesi benzeri “insan bahçesi” satılacak-kiralanacak insanların çitle çevrili bir alanda sergilenmesi anlamındadır.
1958 Brüksel exposunda etrafı çitle çevrili, içinde kadın-erkek çocuk birkaç yüz Kongolunun yaşadığı temsili bir Kongo Köyü, bir “insan bahçesi” yaratıldı. Çoğunluğu seçkin, beyaz ziyaretçiler çitlerin dışından bu insanları seyretti, kimisi yiyecek bile verdi; besledi. Fuarın ve nükleer dönemin simgesi ATOMIUM ile tam bir çelişki oluşturan bu uygulama sonraki yıllarda ibretle anılacaktı. Bundan tam 6 yıl sonra, 1964’te, Kongo özgürlüğüne kavuştu.