Exit şart mı?
Trump sonrası dönemde sürdürülebilirlik ve birçok konuda hızlı bir geri tepme görüyoruz, ancak bu gerçekliği değiştirmiyor. Krizler hemen burada, şu an onların içinde yaşıyoruz. Cılız da olsa var olan adımların ve sözlerin ortadan kalkması, krizlerin derinleşme hızını daha da artıracak. Beklenen felaket senaryoları ise daha erken gerçekleşecek. Peki, bu paradigmanın dönüşümünde ana oyuncu kim? Bugünün ve daha da önemlisi, krizlerle dolu yarının ana oyuncusu kim?
İşini başka bir şekilde yapmayı bilen, dünyanın sorunlarına çözüm üretmeyi iş modelinin kalbine yerleştiren etki girişimcileri ve sosyal girişimciler. Krizler artarken, bu krizlere çözüm üreten sosyal girişimcilerin güçlenmesi, krizlere müdahalelerimizin etkisini artırmak için kritik bir öneme sahip.
Büyüme sonrasına odaklanan “gerçek” sosyal girişimlerin varlık amacı, çevresel ve sosyal sorunları çözerek para kazanmak. Burada bir iş modeli var; ancak bu modelin temelinde sonsuz kâr maksimizasyonu veya büyüme için her şey mübah anlayışı değil, dünyaya çözüm üretmek yer alıyor. Karlılıklarının adil dağılımı, doğru yönetişim süreçleri ile yenilikçi sosyal girişimler ya da etki girişimleri, krizlere doğru hızla gittiğimiz bu günlerde kenetlenmemiz gereken en önemli alanlardan biri. Büyüme amacıyla kurulmasa da, bu girişimlerin bir iş modeli olduğu ve para kazanmaları gerektiği bir gerçek.
Peki, bu girişim modelleri için yeni bir yatırım dünyası kurmanın zamanı gelmedi mi? Bugünün ana akım girişimcilik dünyasında, sömürme amacına odaklanmış bir yatırım mekanizmasına oldukça alışığız. Maksimum hisse, maksimum kâr ve hızlı geri dönüş. Karşıdaki girişimin amacı da doğrudan büyümek ve exit etmekse, belki de o kadar da kötü bir anlaşma değil gibi görünebilir. Ancak sosyal girişimler ne olacak? Gerçekten exit etmek değil, dünyanın sorunlarına uzun vadeli çözüm geliştirmek isteyenler? Para kazanma motivasyonunun önüne sorun çözme motivasyonunu koyanlar ve kendi yüksek kârlarından vazgeçenler, bu sömürücü, sürekli exit etmeye zorlayan yatırım yolculuğuna sürüklenmeli mi?
İşte bu yüzden, dünyanın devamlılığı için önemli rolü olan etki girişimleri ve sosyal girişimler için adil, yenilikçi yatırım mekanizmaları kurgulamak gerekiyor. Bunun için de yeni ve cesur sorular sormak, daha önce yapılmamış modelleri denemek ve yeni yatırımcı profilleri oluşturmak şart. Büyüme odaklı girişimlere uygulanan sömürücü bir perspektiften değil, sosyal girişimleri yaşatan, yoluna devam etmesini sağlayacak şekilde bir model geliştirmek gerekmiyor mu? Burada bir hibe ya da bağıştan bahsetmiyorum. Yine de para ile para kazanmanın, yatırım yapmanın ve geri dönüş beklemenin daha adil yolları olamaz mı?
Örneğin, son dönemde en çok ilgimi çeken ve üzerine düşündüğüm kavramlardan biri Revenue Based Finance yani gelire dayalı finansman. Bu modelde, girişimlere yatırım yaparak paranızı büyütüyor ve kazanç elde ediyorsunuz. Ancak kısa sürede yüksek geri dönüş bekleyip, hisse almak ve hızlı exit yapma beklentiniz yok. Peki, büyümeyi önceliklendirmeyen, adil bir dünya için çalışan sosyal girişimleri desteklemek, exit’e zorlamadan onları hızlı kazanç baskısıyla yok etmeyen bir model harika olmaz mıydı? Dünyanın sorunlarını çözen girişimler güçleniyor ve siz paranızla para kazanmaya devam ediyorsunuz; ancak ana akım yatırımlara oranla daha az kâr etmeyi göze alıyorsunuz. Revenue Based Finance modelinde girişimciye verdiğiniz yatırım karşılığında hisse talep etmiyorsunuz ve başlangıçta koyduğunuz paranın x katı kadar geri dönüş alana kadar, sosyal girişimin cirosundan her 3-6 ayda bir yüzde 3-5 oranlarında ödeme alıyorsunuz. Başta belirlenen katsayı ile geri ödemelerinizi aldığınızda, yani paranızla adil bir destekle para kazandığınızda sistemden ayrılıyorsunuz. Bu şekilde sosyal girişim, kredi gibi zorunlu yüksek aylık ödemeler, hızlı exit etme ve sürekli maksimum kâr elde etme takıntısına değil, dünyayı kurtarmaya odaklanabiliyor. Bu yenilikçi modelleri daha çok sormak, daha çok tartışmak ve denemek zorundayız. Çünkü yaşam yok olurken, yaşamı onaracaklar için yeni bir finansa, yeni bir yatırım hikayesine, yeni bir ekonomiye ihtiyacımız var.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.