Evde sürekli online video izlemek, çevre için zararlı
Save On Energy tarafından yapılan araştırmaya göre 80 milyonun online dizi izlemesi, Londra’dan İstanbul’a 38 bin 879 kere arabayla gidip dönmeye bedel! Bu da 66 bin ton CO2 üretmek anlamına geliyor…
COVID-19 salgını nedeniyle dünya genelinde milyonlarca insanın evden çıkmadığı bir dönem yaşıyoruz. Evde kalan insanların en fazla vakit geçirdikleri alan ise internette film ya da dizi izlemek.
Cisco’nun Visual Network Indicator tahminlerine göre online videolar 2022 yılında internet trafiğinin yüzde 82’sini temsil ediyor olacak. Her online aktivite gibi, video yayınları da oldukça yüksek düzeyde enerji kullanımına neden oluyor. Tüm bu dijital verinin geniş bir network üzerinde hareket edebilmesi için gerekli olan elektrik ise, büyük ölçüde fosil yakıtlardan elde edildiğinden, yüksek düzeyde CO2 emisyonuna neden oluyor.
Save On Energy, Netflix rakamlarını temel alarak bir araştırma gerçekleştirmiş. Netflix’in bugün dünya genelindeki abone sayısı 158 milyonun üzerinde. Araştırma Ekim 2018 ile Eylül 2019 tarihleri arasıda Netflix üzerinden izlenen film ve dizilerin neden olduğu CO2 emisyonlarını, otomobil kullanarak yol açtığımız CO2 emisyonları ile karşılaştırıyor.
Araştırmada ortaya çıkan rakamlar oldukça dikkat çekici. Örneğin, Netflix’in gerilim dizisi Birdbox’un 80 milyon kişi tarafından izlenmesi yaklaşık 235 milyon kilometre otomobil kullanmaya denk geliyor. Bunun neden olduğu CO2 emisyonu ise 66 bin tonun üzerinde. Daha somut bir şekilde ifade etmek gerekirse; Londra’dan İstanbul’a 38 bin 879 kere arabayla gidip dönmeye denk geliyor.
Araştırmada yer alan bir diğer örnek ise Adam Sandler’in başrolde olduğu komedi filmi Murder Mystery. Filmin 73 milyon kez izlenmiş olması; 167 milyon km boyunca otomobil kullanmaya ve 47 bin ton CO2 üretmeye denk geliyor. Londra’dan Los Angeles’e gidiş-dönüş uçak yolcuğu yapmanın kişi başına yaklaşık bin 650 kg CO2’ye neden olduğunu düşünürsek; filmin bugüne kadar 73 milyon kez izlenmiş olmasının yarattığı emisyon, bir kişinin 29 bin kez Londra’dan Los Angeles’e uçması anlamına geliyor.
Online video hizmetleri yılda 300 milyon ton CO2’ye neden oluyor
Araştırmada yer alan örnekleri çoğaltmak mümkün; fakat içinde bulunduğumuz bu zor dönemde, evlerimizde geçirdiğimiz zamanı en olumlu şekilde geçirmeye ihtiyacımız olduğu da gerçek.
Online video hizmetlerinin karbon emisyonları üzerindeki etkisi, sadece korona günlerine özel bir durum değil tabi ki. Paris merkezli The Shift Project’in geçtiğimiz yılın Mart ayında yayınladığı “İklim Krizi: Online Videonun Sürdürülemez Kullanımı” başlıklı rapora göre, online video hizmetleri dünyada yılda 300 milyon ton karbondioksit salımına neden oluyor. Bu oran, İspanya’nın toplam karbon salımına; küresel karbon salımının ise yüzde 1’ine denk geliyor.
Rapor, dijital teknolojilerin toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 4’ünü temsil ettiğine yer verirken, bu teknolojilerin enerji tüketiminin yılda yüzde 9 oranında arttığını da ortaya koyuyor.
The Shift Project’in raporuna göre; 300 milyon tonluk sera gazı emisyonunun yüzde 34’ü Netflix ve Amazon Prime gibi uygulamalara ait. Bunları YouTube gibi video servisleri takip ediyor. Son sırada ise sosyal ağlar ve diğer internet sitelerinde seyredilen videolar geliyor.
The Shift Project’in karbon salımının azaltılması için getirdiği öneri ise veri merkezlerinin yenilenebilir enerjiyle çalıştırılmasını sağlamak.
Araştırmanın tamamına şu adresten ulaşabilirsiniz: https://www.saveonenergy.com/uk/does-online-video-streaming-harm-the-environment/