Eurobondların vergilendirilmesinde son durum

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Berkay ÖZGÜVEN - Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

[email protected]

Özellikle son dönemde Eurobondlar, şirketler ve gerçek kişiler tarafından sık tercih edilmeye başlanan önemli bir yatırım aracı haline geldi. Yani, eurobondlara olan talepte belirgin bir artış söz konusu. Buraya kadar bir sorun yok.

Eurobond alanların en çok merak ettiği konulardan birisi de, eurobondların faiz ve alım-satım kazancının nasıl vergileneceği ile ilgili. İnanın vergilendirmede merak edilen bu husus uygulamada en kafa karıştıran konular arasında yer alıyor.

Hemen herkes eurobondların vergilendirilmesinde son durumu merak ediyor.

Eurobond nedir?

Eurobond; devlet ya da şirketlerin, kendi ülkeleri dışında kaynak sağlamak amacıyla uluslararası piyasalarda genellikle Dolar veya Euro cinsinden satışa sundukları uzun vadeli bir borçlanma aracıdır.

Vergi mevzuatı açısından, yurt dışına ihraç edilen eurobondlar, devlet tahvili ve hazine bonusu gibi değerlendirilmektedir.

Eurobondlardan elde edilen gelir ise iki şekilde gerçekleşmekte olup, bunlardan ilki faiz geliri, ikincisi ise alım-satım kazancıdır.

Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri nasıl vergilendiriliyor?

Eurobondlar, uzun vadeli dış borçlanma aracı olarak vadeleri 5 ila 30 yıl arasında değişen, USD cinsinden 6 ayda bir, Euro cinsinden ise yılda bir kupon yani faiz ödemesi yapan menkul kıymetlerdir.

Elde edilen kupon ya da faiz getirileri genellikle sabit ödemeli olup, dönem sonunda ne kadar faiz elde edileceği önceden bilinmektedir. Ancak, değişken faiz ödemeleri de söz konusu olabilmektedir.

Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri GVK’nın 75.maddesi uyarınca, “Menkul Sermaye İradı” olarak değerlendirilmekte olup, faiz ya da kupon gelirleri, “yüzde sıfır” oranında stopaja tabidir. (GVK Md.94/7-a).Yani, faiz geliri üzerinden stopaj yapılmamaktadır!

Eurobondlardan elde edilen faiz geliri 2022 yılı için 70.000,00 TL’yi aşıyorsa yıllık olarak beyanda bulunulması gerekmekte, şayet faiz geliri bu tutardan düşükse, herhangi bir beyanda bulunulmasına gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca, beyan haddinin aşılıp aşılmadığının tespitinde, beyana tabi diğer gelir unsurlarının var olup olmadığı son derece önemli. Eurobondlardan elde edilen faiz geliri haricinde, kar payı, temettü, işyeri kirası gibi diğer gelir unsurları mevcutsa ve bu gelirlerin toplamı 70.000,00 TL’yi aşıyorsa, elde edilen gelirin tamamının beyan edilmesi ve yüzde 15 ila 40 arasında değişen oranlı gelir vergisi ödenmesi gerekmektedir.

Örneğin, işyeri kira geliriniz 30.000,00 TL, eurobond faiz geliriniz 47.000,00 TL ise iki gelirin toplamı olan 77.000,00 TL’nin tamamı üzerinden beyanda bulunulması gerekiyor.

Ancak, dar mükelleflerde ayrıcalıklı bir durum söz konusu. Yani, Türkiye’de bir takvim yılında 6 ay  yada daha az sürede bulunan kişilerin eurobondlar üzerinden elde ettikleri faiz gelirleri için tutarı ne olursa olsun beyan yada bildirimde bulunmalarına gerek bulunmuyor. Üstelik, stopaj oranı da “yüzde sıfır”.

Şirketler açısından ise, faiz veya kupon gelirleri stopaja tabi olmamakla birlikte kurumlar vergisine tabi.

Öte yandan, eurobondların faiz gelirleri tahsil edildikleri tarih itibariyle TCMB döviz alış kuru ile TL’ye dönüştürülerek vergilendirilecek olup, kur farklarının ise vergiye tabi olmayacağını hatırlatmak isteriz.

Eurobondların alım-satımında vergilendirme nasıl?

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80.maddesine göre, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar “değer artış kazancı” olarak vergilendirilmektedir.

Eurobondların alım-satım kazancı da faiz gelirinde olduğu gibi stopaja tabi değildir. Ayrıca, alım-satım kazancında “yıllık beyan sınırı” uygulaması söz konusu değildir. Yani, satış sonrası oluşan kazancın tutarı ne olursa olsun beyan edilmesi gerekiyor.

Bu noktada, tam mükellef olan gerçek kişiler açısından vergilendirmeye esas alınacak olan kazancın tespiti oldukça önemli.

Eurobondun elden çıkarılması karşılığında alınan paranın önce TL’ye çevrilmesi (130 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği) gerekiyor. Daha sonra, enflasyondan kaynaklanan fiktif kazancın vergilendirilmesinin önüne geçebilmek adına maliyet bedeline endeksleme yapılması gerekiyor.

Maliyet bedelinin belirlenmesinde alım tarihi ve satım tarihinden önceki aya ilişkin TÜİK tarafından açıklanan Yİ-ÜFE endeksleri tespit edilerek, aradaki endeks farkının %10’nun üzerinde olması durumunda, endeksleme yapılabiliyor. Eğer, %10’ndan az ise maliyet endekslemesi yapılamıyor.

Eurobondların alım satımına ilişkin kazanç, satış bedelinin TL karşılığından, endekslenmiş maliyet bedeli ile elden çıkarılma dolayısıyla yapılan giderlerin ve ödenen vergi ile harcın indirilmesi suretiyle bulunuyor.

Ayrıca, eurobondların 1 Ocak 2006 tarihinden önce ve sonra ihraç edilme durumuna göre vergiye esas olacak matrahın tespitinde de farklılıklar söz konusu. Burada en önemli ayrıntı, sahip olduğunuz eurobond 1 Ocak 2006 tarihinden önce ihraç edildi ise alım-satım sonucunda ortaya çıkan kazançtan her yıl belirlenen istisna tutarı düşülerek vergiye tabi matrah hesaplanacak olup, 1 Ocak 2006 tarihinden sonra ihraç edilen eurobonda sahipseniz, alım-satım sonucunda ortaya çıkan kazançtan istisna tutarı düşülemeyecektir.

Sürecin net olarak anlaşılabilmesi için örnek üzerinden ilerleyelim:

Örneğin, 5 Mart 2019 döneminde 100.000,00 USD maliyet bedeli ile alınan Eurobond, 12 Mayıs 2022 döneminde 110.000,00 USD karşılığında elden çıkarılmıştır. (Alış tarihi olan 5 Mart 2019’da USD kuru 5,37, satış tarihinde olan 12 Mayıs 2022’de ise kur 15,35 TL’dir.)

Öncelikle, alım sırasında döviz cinsinden ödenen bedel ve satış tarihinde tahsil edilen bedelin alış ve satış tarihindeki TCMB döviz alış kuruna göre TL karşılığının bulunması gerekiyor.

Alış Bedeli; 100.000 USD * 5,37 = 537.000,00 TL

Satış Bedeli; 110.000 USD * 15,35 = 1.688.500,00 TL olarak hesaplanacaktır.

Sonrasında ise enflasyondan kaynaklı fiktif karın önüne geçebilmek adına, maliyet endekslemesi yapılması gerekli.

Alış tarihinden bir ay önceki aya ait olan Şubat 2019 ÜFE değeri: 425,26, satış tarihinden bir önceki aya ait Nisan 2022 ÜFE değeri: 1.423,27 olduğundan hareketle, endeksleme oranı veya endeks farkı %234,68 artmış ve %10’un üzerinde artış gerçekleşmiştir.

Bu durumda, Eurobondun endekslenmiş maliyet bedeli; 537.000,00 + (537.000,00 * %234,68) = 1.260.231,60 TL olarak dikkate alınacak olup, satılan Eurobond dolayısıyla 1.688.500,00 – 1.260.231,60 = 428.268,40 TL tutarında vergiye tabi değer artış kazancı elde edilmiş olacaktır. Kısaca, 428.268,40 TL üzerinden beyanda bulunularak vergi ödenecektir.

Türkiye’de bir takvim yılından 6 ay ya da daha az sürede bulunan kişiler yani dar mükellefler açısından ise alım-satım kazancı stopaja tabi olmayacak. Ancak, Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunan dar mükellef kurumların, eurobond alım-satım kazancı beyana tabi olacaktır.

Şirketler açısından ise, kupon veya faiz gelirinde olduğu gibi stopaj tabi olunmayacak ama kurumlar vergisi tabi olunacaktır.

Peki, aynı dönemde iki farklı menkul kıymetten ayrı ayrı kar veya zarar söz konusu olursa vergilendirme nasıl olacak?

Aynı yıl içerisinde birden fazla eurobonda ya da benzeri menkul kıymete sahipseniz ve bir kısmının satışından kazanç bir kısmının satışından ise zarar elde ediyorsanız, aynı yıl içerisinde yapılmış olması şartıyla, bu işlemlerden doğan kar ve zararı birbirinden mahsup edebilirsiniz.

Gelir İdaresi Başkanlığı, konu ile ilgili görüşünü verdiği bir özelgede şu şekilde açıklamıştır:

“Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2006-2009 yılları arasında satın alınan New York borsasına kote edilmiş yabancı şirket hisse senetlerinin elden çıkarılmasında oluşacak zarar ile 2038 vadeli eurobondların elden çıkarılmasından doğacak kâr tutarları birlikte değerlendirilecek olup işlemin aynı yıl içinde yapılması koşuluyla, söz konusu zararın, bahse konu kârdan mahsubu mümkün bulunmaktadır.”(GİB. İstanbul VDB’nin 23.02.2012 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 88-727 sayılı özelgesi).

Görüleceği üzere, son dönemde özellikle şirketler tarafından sık tercih edilen Eurobondların vergilendirme süreci son derece önemli.

Özellikle, maliyet bedelinin endekslenerek kazancın tespiti vergisel avantaj yakalayabilmek açısından atlanılmaması gereken bir konu.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yılda yeni zamlar 23 Kasım 2024